|
 |
|
 |
  |
|
Balcıoğlu, Türkiye'nin 60 yılını kağıda geçirdi
Türkiye'nin dünyaca ünlü karikatüristi 76 yaşındaki Semih Balcıoğlu, 60'ıncı sanat yılını kutluyor. Yayımlanmış eserleriyle alanında bir rekora sahip ünlü karikatürist, "Bu yaşta hâlâ günde 10-12 saat çalışıyorum" diye konuşuyor.
Türk karikatürünün 76 yaşındaki dünyaca ünlü ustası, SABAH çizeri Semih Balcıoğlu, bugünlerde harıl harıl yeni sergisinin açılışına hazırlanıyor. Meslek yaşamının neredeyse tümünü günlük gazetelerde geçiren Balcıoğlu'nun 60'ıncı sanat yılı dolayısıyla açacağı bu sergi, aynı zamanda 70'inci sergisi olacak. Bugüne kadar 26 kitap yayınlayarak, bu alanda bir rekora da imza atan Balcıoğlu'nun yayımlanan karikatürlerinin sayısı da 38 bini geçiyor. Balcıoğlu'nun 29 Nisan'da İstanbul Nişantaşı'ndaki A Sanat Galerisi'nde açacağı sergi, Türkiye'nin 60 yılına da ışık tutacak. Çünkü Balcıoğlu bu sergide, tanık olduğu Türkiye'nin 60 yılını kağıda geçirerek yeniden canlandırıyor.
Topluma Hizmet, Heyecan Verici "En kötü yıllarda, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı olarak basının temsilcisi oldum. Tanık olmak ve topluma hizmet etmek gerçekten heyecan verici. Dünyaya elli kere gelsem elli kere karikatürist olurdum" diyen Balcıoğlu, geçmişe yeniden dönüyor: "Karikatüre başladığımda Türkiye tek partili dönemdeydi. Bugüne kadar tüm başbakanları, bakanları, belediye başkanlarını çizdim. Bütün bunlar içinde en çok İsmet Paşa'dan etkilendim. O dikkatli, nazik ve eleştiriye sabırlıydı. En ağır karikatürü de çizseniz sizi tebrik ederdi. En tahammülsüzü ise Bülent Ecevit'di. Selamı sabahı keserdi. Çok iyi bir insan ama alıngan ve fevri." Balcıoğlu, Süleyman Demirel'in de zamanla eleştiriye alıştığını anlatıyor: "Bir gün Demirel beni aradı. Isparta'ya bir müze kurulduğunu, burada kendisiyle ilgili karikatürlerimin bir bölümünü sergilemek istediklerini aktardı. 'Birkaç tanesini seç ve gönder' dedi. Nasıl seçebilirdim ki... Dile kolay tam 35 yıl çizmişim Demirel'i. Gerçi ilk başlarda eleştiren karikatürlere çok sinir oluyordu. Sonraları tam tersi oldu. Bu konuda en ilginci ise Nihat Erim'di. Ne zaman eleştiren bir karikatür çizsem, özel kalem müdürü arardı. Derdi ki, 'Beyefendi karikatürünüzü çok beğendi. Çerçeveletip evine asmak istiyor. Gönderebilir misiniz?' Kim kendini acımasızca eleştiren karikatürü evinin duvarında sergiler... Yani Erim, evine asabileceği türden karikatür çizmemi söylüyordu. Bu cümlenin tercümesi buydu aslında." Bugün 80 yaşındaki Cumhuriyet dönemi karikatürünün, tam 60 yılına tanıklık eden Balcıoğlu'nun, basın camiasında elinden tuttuğu öğrenci sayısı ise neredeyse 70'i buluyor. Hepsinin de ayakta olduğunu söyleyen ve "Ayakta kalabildiklerine göre de iyilerdir" diyen ünlü karikatürist, yıllar önce Ankara'da yaşadığı bir olayı da şöyle anlatıyor:
Kazanır mıyım, Diye Soran Memecan'dı "Genç bir çocuk. ODTÜ'de mimarlık okuduğunu yerel gazetelere karikatür çizdiğini söyledi ve 'Ama hiç para vermiyorlar. Sizce bu meslek karın doyurur mu?' diye sordu. Ben de 'Bak benim başka gelirim yok. Açıkta değilim. Üstüm başım da düzgün. Sence kazanmıyor gibi bir halim var mı?' dedim. Yıllar geçti. Bir panel için Antalya'ya giderken havalimanında Salih Memecan bana, 'Hatırlar mısınız, Ankara'da sizinle konuşan delikanlı bendim' dedi. Hatırlamaz mıyım... Onunla gurur duyuyorum." 60 yıllık karikatürist, gençleri eleştirmeden de yapamıyor: "Uluslararası yarışmalara katılmıyorlar. Çok yanlış. Karikatürün dili çizgi, mutlaka evrensel olmalılar. Sanırım çalışmaktan kaçıyorlar. Çalışmak bu işin yüzde 70'i. Bu yaşta hâlâ günde 10-12 saat çalışıyorum. Yorulmuyorum da... Çünkü işimi seviyorum.
NEVZAT ATAL
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|