| |
Brüksel notları
Geçen hafta Brüksel'e gitmiştik... Türk ve Avrupalı siyasetçilerin, diplomatların, emekli generallerin katıldığı bir toplantıya... Sonra döndük, "Sabancı olayıyla" karşılaştık. Ve "Brüksel gözlemlerimizi" bu haftaya erteledik. Ünlü Egmont Sarayı'ndaki konuşmacılardan biri de CHP Ankara Milletvekili Onur Öymen'di. Konuşmasından sonra Öymen'e "iç politikaya dair" bir soru soruldu. Herkes bir anda kulak kesildi. "Herhalde Onur bey hükümeti eleştirecek" diye. Ama Öymen'in yanıtı "farklı telden" oldu: - Benim muhalefetim Türkiye'de... Görüşlerimi merak ediyorsanız, Türkiye'ye buyurun... Ama yurt dışında benden, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini eleştirmemi beklemeyin. İşte "kalite", işte "devlet adamlığı."
"Avrupalılardan" bir soru: - Camide okunacak hutbeyi neden Diyanet İşleri Başkanlığı belirliyor? Yani "Diyanet, bir şeye karışmasın." Her camide, herkes "istediğini" söylesin. Toplantıda "AKP'li milletvekilleri" de vardı, "diyanetçiler" de. Ama yanıtı eski büyükelçi Gündüz Aktan verdi: - Bu bir koordinasyon konusu... Diyanet bu işlerin ahenk içinde yürümesini sağlıyor. Ve MGK eski Genel Sekreteri, emekli orgeneral Tuncer Kılınç "bir dakika" diyerek, soruyu sorana döndü: - İstanbul'daki papaza, kilisede ne söyleyeceğini, ne diye Vatikan bildiriyor? Soruyu soran "koordinasyon" diyecek oldu. Tuncer Paşa'nın tepkisi: - Bizimki de koordinasyon. İlk işimiz "Paşa'yı kutlamak" oldu.
"AB ve İslam... Türkiye Modeli" konulu toplantıda "Brüksel'deki, Ürdün Büyükelçiliği Müsteşarı" sordu: - Türkiye'de kadın, erkek eşitliği var mı? Prof. Dr. İlber Ortaylı "var" dedi ve uzun, uzun anlattı. Sonra bir başka soru geldi: - Yani mirasta kadın ile erkek eşit pay mı alır? Yine Prof. Ortaylı, eski büyükelçi Gündüz Aktan, AKP'li Mehmet Dülger, CHP'li Onur Öymen yanıt verdiler. Bu defa bir Avrupalı sordu: - Türkiye'de kadın, her göreve gelebilir mi? "İsmet İnönü'nün torunu" Gülsün Bilgehan sesini yükseltti: - Ben milletvekiliyim... Türk kadını seçme ve seçilme hakkına, sizden 12 yıl önce sahip oldu.
Brüksel toplantısının "Türkiye ayağını" Marmara Grubu Vakfı düzenledi. "Belçika ayağını" da bir yabancı vakıf. İki vakfın yöneticilerinden "kadın-erkek eşitliğini soranların" isimlerini istedik. Onlara "Türkiye'deki kadın profesörlerin listesini" göndereceğiz. Türkiye "bu konuda" Avrupa'dan da, Amerika'dan da "önde." Ve tabii "teşekkürler Gülsün Bilgehan." Herkesi "sus, pus" eden yanıtı için.
Dönüşte, Brüksel Havaalanı'nda, eski Bakan Barlas Doğu'nun "küçük makasını" aldılar. Ama diplomat Gündüz Aktan'ınkini almadılar. Gündüz bey: - Ben tecrübeliyim... Bıyık kesme makasının ucu yuvarlak... Oradan kurtarıyorum. "Bu olay" üzerine, emekli Orgeneral Tuncer Kılınç anlattı: - Amerika'ya gittim... Üzerimde ayetül kürsü vardı... Küçücük... "Bu nedir" dediler... Hele "Arapça" olduğunu görünce, telaşlandılar... - Sonra paşam? - Dedim ki bu bir dua... Ama adamlar "acaba bir mesaj mı" diye şüphelendiler. - Sonra? - Evet, bir mesaj dedim... Ama bu mesaj başka mesaj. Brüksel gözlemlerimiz sürecek.
|