| |
|
|
Org. Özkök emekli olunca, “Anayasacılar”a ders vermelidir!
Ben olsam, meslek hanelerinde "Anayasa profesörü" yazan bazı isimleri toplayıp, bir dershaneye yerleştirirdim. Orgeneral Hilmi Özkök emekli olduktan sonra da, onu, bu anayasa profesörlerine "Anayasal demokrasi" dersi vermesi için, öğretmen olarak görevlendirirdim. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün önceki günkü basın toplantısı, "Anayasal Demokrasi" ve "Kuvvetler Ayrılığı" gibi kavramların neler olduğunu unutanlara, çok iyi bir ders niteliğindeydi. Ayrıca, bir basın toplantısını fırsat bilip, kendilerince açıkgözce soru sorarak kışkırtma denemesi yapmak isteyenlerin, nasıl bozulacağı konusunda da, adeta bir kurs niteliğindeydi bu basın toplantısı. Örneğin bunlardan biri, Org. Özkök'e şu soruyu yöneltti. - Denktaş, Kara Harp Okulu öğrencilerine bir ders verse... Özkök de şu cevabı verdi hemen: - Son anda akla gelmiş parlak fikirlerden daima korkarım! "Referandum" konusundaki sözlerini de hatırlatalım Org. Özkök'ün, - Referandum treni New York'tan hareket etmiştir ve hızla ilerlemektedir. Bundan sonra en önemli husus, içeride ve dışarıda tüm kurumların, Kıbrıs Türk halkının, herhangi bir baskıya maruz kalmaksızın gerçekleştireceği referandumda, hür iradesiyle, kendisi için en doğru karar verebileceği ortamın yaratılmasını sağlamaya çalışmaktır. Genelkurmay Başkanı'nın, referanduma sunulan "4'üncü Annan Planı" hakkındaki kuşkularını, aslında hemen herkes paylaşıyor. Bu planın, Kıbrıs Rumları'nın durumunu kötüleştireceğini düşünenler, başta Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Papadopulos olmak üzere, "Hayır" kampanyasını açmış bulunmaktalar. Referanduma sunulan metne, KKTC'de de karşı çıkanlar var... Hatta bunlardan bazıları, KKTC'den çok TC topraklarında, olayı iç politikamıza taşıyıp, "Hayır" kampanyası sürdürmekteler. Bu kampanyayı bir rejim tartışmasına çekmek isteyen kıt akıllılar bile var. Ancak Orgeneral Özkök, iç politikaya Kıbrıs'ı katmak yetmezmiş gibi, bir de olaya Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, referandumun bir tarafıymış gibi karıştırmak isteyenlere, çok açık biçimde, bunu yapmamalarını söylemiştir. İşte bazı cümleler: - TSK üzerinden siyaset yapmak yanlıştır, tehlikelidir! - Ben sesin gürlüğüne değil, aklın önderliğine itaat etmek isteyen askeri bir nesle komuta ediyorum! - TSK'nın her konuda tavır koyan taraf olması ve her şeyi kamuoyu ile paylaşması beklenmemelidir! Genelkurmay Başkanı'na teşekkür etmeyi, bir insanlık borcu addediyorum. Orgeneral Özkök'ün, "Fişleme Yönergesi" ertesinde takındığı tavır ve yaptığı açıklamalar için de, aynı şekilde, te- şekkür içeren bir yazı yazmıştım. İnanıyorum ki, ülkedeki bütün kurumların yöneticileri, Orgeneral Özkök kadar bilinçli ve sorumlu davrandığı takdirde, Türk halkının hayatı daha kolaylaşacaktır. Toplumda, askerlerine karşı zaten var olan güven ve sevgi duyguları, güçlenecektir. Ordunun, Anayasa'nın ve demokrasinin teminatı olduğu anlayışı, ülkenin güvenlik kavramına, derinlik katacaktır. Bütün gelişmiş demokrasilerde, durum böyledir.
|