Sonunda her şey tamam

İkinci yarı başından beri Fenerbahçe takım oyunu adına her hafta hanesine artılar yazıyordu. Daum ilk yarıdaki maceracı tavrından vazgeçip, orta sahasını sorumluluk alıp disiplinli oynamaya yöneltince ortaya bir takım karakteri çıktı. Fenerbahçe'nin ivmesini yükselten de oyuncuların bu karakteri sindirip yenilgiyi kabul etmeyen bir yapıya kavuşmalarıydı. Diyarbakır beraberliğinin yarası bu maçta sarılmak zorundaydı. Beşiktaş'ın Malatya karşısındaki puan kaybıyla Fenerbahçeli oyuncular üzerindeki stres azaldı. Bu gelişim ortaya hiç kimsenin ummadığı kadar farklı ve net bir sonuç çıkardı. F.Bahçe kaptanı Ümit Özat'ın muhteşem golleri kadar Gaziantep'in hocası Nurullah Sağlam'ın sahaya koyduğu "Dirençsiz" takımın da bunda rolü vardı. Sağlam sadece Fatih'in kanadından bindirmeler yaparak rakibini tehdit etti ama Yusuf, Lazarov, Hasan gibi defansif özellikleri zayıf, Hakan Bayraktar gibi de formsuz bir oyuncuyla orta sahasını rakibe teslim etti. Bütün ikinci topları kapan sarı-lacivertliler o kadar rahat ve etkili saldırdılar ki skorun 5'te kalması mucizeydi.