|
|
|
|
|
|
Türk kadınları AB yolunda ilerliyor
"Ulusal Koordinasyon" şemsiyesi altında bir araya gelen kadın örgütleri, 1997 yılından bu yana gözlemci olarak katıldıkları Avrupa Kadın Lobisi'ne tam üyelik için başvurdu ve Lobi Genel Sekreteri'nden tam üyelik sözü aldı.
Kadın Örgütleri, KADER'in sekreteryasını oluşturduğu çatıda bir araya gelerek, Avrupa Kadın Lobisi'ne tam üye olma yolunda büyük bir adım attılar. Kadın Örgütleri 1997 yılından bu yana gözlemci olarak katıldıkları Avrupa Kadın Lobisi'ne tam üyelik için ekim ayını bekliyor. Avrupa Kadın Lobisi, Avrupa çapında 3000'den fazla kadın örgütüne şemsiye örgüt vazifesi görüyor. AB düzeyinde kadın-erkek eşitliğine ilişkin direktifler hazırlanırken, planlar yapılırken bu lobi devreye giriyor. 20 Mart'ta kurulan Ulusal Koordinasyon adına, üyelik çalışmalarını yürüten KA-DER Ankara Dış İlişkiler sorumlusu Dr. Selma Acuner, bu üyeliğin kadınlar için demokratikleşme ve siyasal karar alma süreçlerine katılımda çok önemli bir adım olduğunu ve daha çok kadın örgütünün desteğini arkalarına alacaklarını söyledi.
Tek Çatı Altında Birleştiler 1997 yılından bu yana KA-DER adına Avrupa Kadın Lobisi'nin kongrelerini gözlemci olarak izleyen Selma Acuner, Ekim 2003 tarihinde yapılan büyük kongrede müzakere sürecine başlamadığı halde, Bulgaristan'ın başvuru yapmasının kendilerini de teşvik ettiğini anlattı. Kongre dönüşü AB İletişim Kurulu ile bağlantıya geçip gerekli prosedürleri öğrenen Acuner, şöyle devam etti: "Bu ülkenin tüm kadın örgütlerinin tek bir çatı altında toplanması gerekiyordu. Bu çatıyı oluşturmak için çalışmalara başladık ve 20 Mart'ta 45 örgütün katılımıyla bir toplantı düzenledik. Toplantı sonucu oluşturulan Ulusal Koordinasyon Kurulu'nun sekreteryasını oluşturduk".
16 Örgüt Bir Araya Geldi Toplantıda alınan ortak kararlar doğrultusunda, KA-DER'in genel koordinatör olduğunu ve 5 örgütün bir araya gelerek izleme komitesini oluşturduğunu belirten Acuner şunları söyledi: "16 örgüt başvuru için gereken protokolün altına direkt imzasını attı. Bu diğer örgütlerin geç kaldığı anlamına gelmiyor. İlk etapta yapmamız gereken tek bir çatı oluşturmaktı, bunu yaptık. Bundan sonra isteyen her örgüt, bu çatı altında bizimle çalışmaya katılabilir".
Ayrımcılık Yapılıyor 5 Nisan'da yapılan başvurunun 2004 Ekim ayında gerçekleşecek kongrede değerlendirileceğini ifade eden Acuner, üyelik konusunda oldukça umutlu konuştu. Avrupa Kadın Lobisi'nin Türkiye'ye pozitif ayrımcılık yaptığını belirten Acuner, şunları kaydetti: "Normalde, müzakereleri tamamlanmış ülkeleri tam üye yapıyorlar. Ama, bizim üyeliğimiz müzakere süreci başlamadan 2004 Ekim ayında yapılacak kongrede oylamaya sunulacak. Heyecanımızdan, isteklerini kısa sürede yerine getirmemizden ve çalışmalarımızdan çok etkilenen Genel Sekreter Mary McPhail, üyeliğin yüzde 90 kabul edileceği müjdesini verdi. Müzakere süreci başlar başlamaz da yani Aralık 2004'te tam üyelik sürecimiz başlayacak ve oy kullanma hakkı verilecek. Bu Türkiye'nin Avrupa Birliği Komisyonu tarafından desteklenen bir lobi faaliyetinde oy kullanma hakkı alacağı ilk resmi tarih olacak".
Kıbrıs Kadar Önemli Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde kadın-erkek eşitliğinin "Kıbrıs" sorunu kadar önemli olduğunun altını çizen Acuner, hükümeti de uyardı. Acuner şöyle konuştu: "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde herkes Kıbrıs'a yoğunlaştı ama kadın-erkek eşitliği ve bu yönde yapılması gereken düzenlemeler de çok önemli. Direktiflerde bu madde var. "Kıbrıs meselesini çözelim, kadın-erkek nasılsa hallolur" diye bakılıyorsa eğer, hata olur. Çünkü ulusal programda yer alması gereken yasal düzenlemeler yapılmazsa Türkiye müzakerelere başlayamaz".
H. Nevruz Tol / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|