|
 |
|
 |
  |
|
Türk beyin takımı
ABD'de çalışan Türk doktoru Rahmi Öklü, beyindeki tıkanan damarların tedavisinde mucizeler yaratıyor
Rahmi Öklü, şu anda ABD'nin en iyi hastanelerinden Cornell'de beyin kanamalarına çözüm arayan özel ekibin içinde yer alıyor. Dr. Öklü, Yale, Cambridge ve Harvard üniversitelerinde gördüğü eğitimden sonra bu noktaya geldi.
ABD'DEKİ Türk doktorlarından Prof. Gökaslan yapay omurilikle felçli hastaları ayağa kaldırıyor. Prof. Arıcı ise kadınların her yaşta hamile kalmasını sağlayacak projenin başında.
*** Bu Türkler de çok oluyor!
Aslında bir-iki kişi değiller... Amerika'da yaşayan Türk Doktorlar Birliği'ne kayıtlı tam 1.150 Türk doktor var. Hepsi ülkelerinden binlerce kilometre ötede insanları sağlıklarına kavuşturmak için çalışıyorlar. Bir kısmı zaten hayaller ülkesi kabul edilen Amerika'da doğmuş, bir kısmı ise tıp eğitiminin ardından gelmiş bu ülkeye. Uzmanlık yapmışlar, araştırma imkanlarından sonuna kadar yararlanıp dünyanın en iyi üniversitelerinde kürsü sahibi olmuşlar, profesör olmuşlar... Bu yazı dizisi için belirlediğimiz isimler Amerika'nın yıldız doktorları ya da adayları... Bu yazı dizisinde yalnızca Amerika'daki parlak Türk doktorları yok; onlarla birlikte tıptaki son gelişmeleri de okuyacaksınız... Onlar Amerika'da artık gelenekselleşmiş "en iyi doktorlar" sıralamalarına kolaylıkla giriyor. Çünkü yaptıkları araştırmalar tıp dünyasında büyük ses getiriyor. Kimi yüzyılın hastalığı şişmanlığa karşı savaşabilmek için günlerini laboratuvarda geçiriyor, mikroskobunun başından saatlerce kalkmıyor. Kimi menopoza çare bulmak için ter döküyor. Kimi artık kalp ameliyatlarının ustası sayılıyor; kalbi yakarak insanları ölümden kurtarıyor. Harvard, Cornell, Yale, John Hopkins gibi dünyanın en ünlü üniversitelerinde, hastanelerinde bulunan Türk doktorlar yaptıkları çalışmaları anlattılar; üstelik bunları anlatırken çok heyecanlandılar. Başarılı ve ünlü olmuşlardı ancak ülkelerindeki insanlara da çabalarını duyurmak istiyorlardı. Tıbbın geleceğine Türkiye'de bulunan hastaların, dostlarının ve özellikle de ailelerinin ortak olmasını istiyorlardı. Ödüller almışlardı ancak yetmiyordu. Küçük bir çocuğun samimiyetiyle "Haber ne zaman çıkacak lütfen haber verin, ailemize bildirelim" diyen bir içtenlikle soruyorlardı. Çünkü onlar dünya için çalışırken bir tarafları hep Türkiye'deydi.
Esra TÜZÜN
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|