"Mart'tan sonra gözümüz aydın!"
Filozof Bottome "Zorlukları aşmanın iki yolu vardır. Ya zorluk yaratan durumları ya da zorluklara yaklaşımınızı değiştireceksiniz" der. Bugün G.Saray'da yaşanan büyük sıkıntılar var. Ama bunu iyileştirecek bir yönetim anlayışı yok. Vizyonsuz, beceriksiz, güvensiz ve kendi içindeki sevgi ile saygıyı kaybetmiş bir G.Saray yönetimi yaşanan çöküşün baş sorumlusudur. Bazı çöküşler daha parlak kalkışların teşvikçisidir. Yeniden doğuşu ancak güçlü, akıllı, birleştirici ve zeki yönetimler başarabilir. Tek adamlıkla bir camiayı yönetmek ancak çöküşlere yol açar. Canaydın ve yönetimi G.Saray'daki kaybedilen vizyonun baş sorumlusudur. Kendi hatalarını örtmek adına başarısızlığın faturasını Terim'e kesmek popülist bir düşünceyle günü kurtarmaktır. Taraftarın 90 dakika boyunca ağzından düşürmediği "Ne sözler verildi, hocanın arkasındayız denildi, elveda Canaydın, Mart'tan sonra herkesin gözü aydın!" tepkisi Canaydın yönetiminin iflas ettiğinin belgesi idi. Seçim uğruna Terim'in kellesini alan Canaydın aslında giyotinin altına kendi kellesini koydu.
*** Gelelim duygu yüklü maça.. G.Saraylı futbolcular sahaya çıkarken buruk ve başları önde idi. Çünkü et ve tırnak birbirinden ayrılmıştı. Hocaları şeklen ve G.Saraylılık adına başlarındaydı. İlk 10 dakikada Adana kalesinde kurdukları baskıda Prates ve Bratu boş kaleye golleri atamadı. Tribünlerden yükselen "Canaydın istifa" sesleri takımın konsantrasyonunu da bozdu. Oyun disiplini kayboldu. Adana çok rahat top çevirmeye ve çok adamla hücuma çıkmaya başladı. Mondragon'un Villarreal'deki gibi amaçsız degajından dönen topu Gökmen arka direkte ağlara bıraktı. Gol G.Saray'ı toparladı. Devre biterken Hasan'ın atamadığı golü Necati üst ağlara taktı. Ama kimsenin maçla ilgisi yoktu. Oyuncuların gözü Terim'in üzerindeydi. Taraftarın da Canaydın'a öfkesi sürüyordu. Devre arasında Terim uyarmış olacak ki, ikinci yarıda bambaşka bir G.Saray sahne aldı. Orta sahada yapılan pres, Hasan'ın iyi oynama inadı, Hakan'ın çalışkanlığı G.Saray'ın hücumda etkili olmasını sağladı. Batista'nın geriye çekilmesi savunmadaki dağınıklığı da topladı. Baskıyı kaldıramayan Adana önce Hakan, ardından da Hasan'ın golleriyle teslim oldu. Hasan'ın gol sonrası Terim'e gidip sarılması tribündeki bazı insanların gözlerini yaşarttı. G.Saray ligde kötü gidiyordu. Terim oyuncu değişikliklerinde çok hata yapmıştı. Ama bilgisini, becerisini ve yaratıcığılını yok saymak sadece G.Saray için değil, Türk futbolu adına da ihanetti. Çünkü o Terim, Türk futbolcusunun kafasındaki korku prangalarını parçalayıp yüreğine cesareti aşılayan ve hücum futbolundan taviz vermeyen bir liderdi. Terim'i görevden almak, Terim efsanesini yok edemez.
|