| |
"Erdoğan Zegna mı giyer, Brioni mi?"
Bu yazıları kim yazdı biliyor musunuz
Seçilmeden önceki dönemde Recep Tayyip Erdoğan'a ağıza alınmayacak sözlerle saldıran "yazar"ın, birkaç yazısını bu köşede yayınladım. Bu kişi, Tayyip Erdoğan için, "bilgisi zayıf, deneyimi eksik, eğitimi yetersiz, polemikçi, demagog, Abdullah Gül'ü silkeleseniz cebinden 20 Tayyip çıkartır, Radikal İslamcı dönek" ve benzeri sözler söylüyordu. Şimdi gelelim 10 Ağustos 2002 tarihli yazısına... Artık Tayyip Erdoğan'ın 3 Kasım seçimlerini "alacağı" aşağı yukarı belli olmuştur. "Yazar", aynı Tayyip Erdoğan için, "yıkama yağlama" servisine başlıyor. İşte o yazılarından biri: "Ben, büyük bir ihtimalle dikkat etmediğiniz bir şeyden, Erdoğan'ın giyiminden söz etmek istiyorum. Tayyip Erdoğan, belediye başkanlığı döneminden beri tanıdığımız bir kişi. Genelde Mercedes makam otomobiliyle gezerdi. Kanal D Ankara'ya sıradan bir Volkswagen Passat ile geldi. 'Popülizm mi?' diye sordum. 'Yooo, Mercedes var ama partinin verdiği makam aracı bu. Parti işlerine bununla gidiyorum." Tayyip Erdoğan'ın değişip değişmediğinin sorgulandığı şu günlerde ben Tayyip Erdoğan'da 'değişime' şahit olduğumu söylemeliyim. AKP liderinin 'façası' değişmiş. Erdoğan'ı hep takım elbise ile gördük. Ama genelde üzerinden dökülen, kesimi ve dikişi sıradan kıyafetlerdi. Bu kez ise 'fena halde' şıktı Tayyip Bey. Üzerinde hafif kahverengi-antrasit karışımlı bir elbise vardı. Kumaş, cool wool tabir edilen yazlık yünlüydü. Vücuduna oturan müthiş kesimi ve el ile yapıldığı belli olan 'zarif' bir dikişi vardı. Markasını merak ettim. Bence İtalyandı. Büyük bir ihtimalle Zegna. Ya da Brioni. İkisi de değilse bir Corneliani. İçimden geçen duygu eğilip markasına bakmak oldu ama kendimi tuttum. Gömlek de şık bir maviydi. Oxford tarzıydı. Bir Stefano Ricci değildi ama iyiydi. Kravat da bu yılın modasına uygundu. Çizgili, gömleğin ve kostümün renklerinin tonlarını taşıyan. Ayakkabıları bile son derece şıktı. Genelde bizde şıklaşmaya çalışanlar 'ayakkabı meselesini' unutur. Erdoğan'da o da unutulmamıştı. Teninde de 'hafif bir bronz' vardı. Bu tempoda tatil yapmadığına göre, bir solaryumun eseri olabilirdi. Uğurlarken asansörde 'çok şık olmuşsunuz' dedim. Yardımcıları gülüştüler. Belli ki bu konuda bir çalışma yapılmıştı. Erdoğan ve ekibi sıkı çalışıyor, bu çalışma her yana yansıyordu." İşte yazı bu! Bu yazıyı yazan kişi, iktidardan çok uzakta olduğu dönemde Tayyip Erdoğan'a 'galiz' bir üslupla saldıran kişiydi, bu defa "yazarlık ve gazetecilik"ten de neredeyse vazgeçmiş, aniden "tüccar terzi" ve "modacı" kesilmişti. Çünkü, Erdoğan iktidara yürüyordu.
Bu yazıyı ben yazmadım. Birkaç gündür bu köşede Tayyip Erdoğan'a inanılmaz bir hırsla saldıran bir yazarın yazılarından örnekler verdim. Bugün ise aynı Tayyip Erdoğan'ı yıkayıp yağlayan bir yazısını yayınlıyorum. Bu kişinin kimliğini en sonunda açıklayacağım.
|