|
|
|
|
|
|
MGK: Kıbrıs'ta takdir hükümetin
Kıbrıs'ta çözüm için öngörülen Annan Planı'nı 4.5 saat görüşen Milli Güvenlik Kurulu, bazı sorunlara dikkat çekti; "sorumluluk ve takdir"in hükümete ait olduğunu belirtti.
MGK, dün gerçekleştirdiği ikinci Kıbrıs toplantısında, Kıbrıs'ta çözüm için getirilen Annan Planı ile kimi isteklerin karşılanmadığı ve uygulamada sıkıntılar çıkabileceği vurgulanırken, "sorumluluk ve takdir" hükümete bırakıldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında dün yapılan ve 4 saat 20 dakika süren toplantısında, 1 Nisan'daki ilk toplantıda kararlaştırıldığı şekilde 9 bin sayfalık Annan Planı ve ekleri üzerinde tarafların hazırlıkları masaya yatırıldı. Toplantıda özellikle askeri kanat, Annan Planı içinde yer alan sorunlara işaret etti. Askeri kanat Plan'da haritanın düz sınırlarla belirlenmemiş olması nedeniyle Güzelyurt'un büyük bir kısmının Rum kesimine bırakılması, Karpaz'a Rumların yerleşmesi, asker sayısının üçer yıllık periyotlarla görüşülerek düzenlenmesi konularındaki sıkıntıları işaret etti. Askeri kanat ayrıca mal-mülk değişimi, Türkiye'nin garantörlüğü ve ortaya çıkacak çözümün AB birincil hukuku haline getirilmesi konularında da kesin güvencelerin verilmemiş olmasına dikkat çekti. Bunlar olmadığı takdirde ileride çok daha büyük sorunlarla karşılaşabileceği hatta iki kesimliliğin zayıflayarak Ada'nın ilerde tamamen Rumlaşabileceği tehlikesine dikkat çekildi.
TİTİZLİKLE YAPILMALI Toplantı sonrasında yayınlanan bildiriye de ortaya çıkan bu sıkıntılar net bir şekilde şöyle yansıtıldı. "İsviçre'de son biçimi verilen Annan Planı tümüyle incelendiğinde olumlu yönleri yanında kimi isteklerimizin karşılanmadığı ve Planın uygulamasında sorunların çıkabilme olasılığı bulunduğu görülmekle birlikte; konunun Türkiye ve KKTC bakımından taşıdığı duyarlılık, Planın içerdiği tüm öğeleri Türkiye ve KKTC'de ulusal yarar açısından irdelenmesini ilgili hükümetlerce titizlikle yapılmasını zorunlu kılmaktadır." Bildiride, çözümün AB'nin birincil hukuku duruma getirilmesinin önemine de işaret edildi. Toplantıda istisnai kısıtlamaların (derogasyon) "ağırlıklı olarak daha bağlayıcı bir protokole bağlanması" gerektiğine işaret edildi. Bildiriye bu durum da şöyle yansıdı:
AB'DEN GÜVENCE ALINDI "Bu çerçevede, çözümün AB'nin birincil hukuku durumuna getirilmesinin önemi ve müzakere süreci içinde bu yönde Türkiye ve KKTC'ne verilen güvencelerin fiilen uygulamaya geçirilmesinin yakından ve ısrarlı bir biçimde izlenmeye devam edilmesi; Annan Planı'nın son şeklinin resmiyet kazanması için gerekli sürecin başlatılmasının hükümetin takdir ve sorumluluğunda olduğuna işaret edilerek; sürecin başlaması durumunda, Ada'daki Türk varlığının, Türkiye'nin garantörlüğünün ve iki kesimlilik ilkesinin zayıflatılmaması amacıyla uygulamada gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi vurgulanmıştır." Toplantıya katılan ve gelişmeler hakkında kurul üyelerine bilgi sunan Dışişleri bürokratları da askeri kanadın AB birincil hukuku ile ilgili kaygılarını şu şekilde gidermeye çalıştı: "Türk tarafı varılacak anlaşmanın AB'nin Birincil Hukuku haline getirilmesi için, Avrupa Komisyonu'ndan şu aşamada alabileceği güvenceyi almıştır."
|
|
|
|
|
|
|
|
|