|
 |
|
 |
  |
|
Gelecek nesle örnek olacak genç ihtiyarlar
İkisi de Diyarbakır'da yaşıyor. İkisi de torun torba sahibi ve yaşlarını pek de umursamıyor. Ve ikisi de köşelerine çekilip emekliliğin tadını çıkarmak yerine hâlâ yarınlar için çalışıyor.
7 çocuğu, 8 torunu var ama üniversiteli Diyarbakır'da THY'den emekli Hacı Zülfü Balcı, ilkokul dahil bütün diplomalarını dışarıdan sınavlara girerek almış. 7 çocuğu ve 8 torunu olan 66 yaşındaki Hacı Zülfü Balcı, "Bizim zamanımızda yaşadığımız köyde okul yoktu. İlkokulu diplomasını dışarıdan alıp çalıştığım yerde kadroya geçince okumanın faydasını gördüm" diyor ve ekliyor: "Ortaokul ve lise diploması derken şimdi üniversiteli olduk. Bence herkes bütün gücüyle kendini okul okumaya adamalı."
OKUYAN İTİBAR GÖRÜYOR Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlı Özköy'de doğan Hacı Zülfü Balcı 15 yaşına kadar köyde kalmış. Daha sonra ailesiyle birlikte Diyarbakır'a gelerek minibüs muavini olarak çalışmaya başlamış. Askerlik ve otobüs şoförlüğü derken havaalanında temizlikçi olarak çalışmaya başlamış. Bu sırada okuma yazma öğrenmiş ve ilkokul diploması almaya karar vermiş: "Baktım okuyanlar daha iyi kademelerde çalışıyor, daha fazla itibar görüyor ben de ilkokul diplomasını dışarıdan almaya karar verdim. Gündüz işte, akşam da evde ders çalışıyordum. Diplomamı alınca meydan müdürünün şoförü oldum. Okulun önemini anladım ve 3 yıl sonra 1977'de ortaokul, 1979'da da lise diploması almaya hak kazandım."
ÖMRÜMCE OKUYACAĞIM Balcı, 2000 yılında oğlu ve kızı ile üniversite sınavına girmiş. Çocuklar başarılı olamamış ama Balcı Fırat Üniversitesi'nin 2 yıllık Meslek Yüksekokulu Madencilik Bölümü'nü kazanmış. "Diplomalı olmak ilim ve irfanı öğrenmek çok hoşuma gidiyor. Ömrüm el verirse okumaya devam edeceğim" diyen Balcı, oğlunu kaybettiği için kaydını bir süreliğine dondurmuş: "Evlat acısı yaşadığım için okula ara vermiştim. Şimdi son sınıftayım ve tek hedefim okulu bitirmek, ondan sonra tekrar sınava girip, başka okulu kazanmak ve ilmi öğrenmeye devam etmek. Tek arzum bu. İnşallah gerçekleşir." THY'nin Sky Life dergisinin Ocak 1991 sayısına da haber olan Hacı Zülfü Balcı, "Koltuklar baki değil ama ilim ve bilim baki kalır. Bu nedenle ömrümün sonuna kadar okuyacağım" diyor.
***
Emekliye ayrıldı hâlâ kitap ciltliyor Hayatını kitaplara adamış bir isim Behçet Candan... Kitap tutkusunu hiçbir şeye değişmiyor. 27 yıl önce ciltçi olarak işe başladığı Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi'nde emekliliğine kadar 25 bin eskiyen kitabı onararak kütüphaneye yeniden kazandırmış. Okuma-yazmayı bile bu işi sayesinde öğrenen Candan, dışarıdan sınavlara girerek lise diploması da almış. 4 çocuk, 7 torun sahibi 57 yaşındaki Candan, aylar önce de emekli olduğu kütüphanede gönüllü olarak yeniden çalışmaya başlamış: "Bakanlık yerime personel atamamış. Benim de gönlüm kitapların çöpe gitmesine razı olmadı. Kitaplar benim çocuğum. Her birine yeniden hayat verdiğim zaman ben de hayat buluyorum."
GÜNDE 7 KİTAP CİLTLİYOR Diyarbakırlı Candan, kütüphanedeki kitap sayısının azalmaması için her gün en az 7 kitap ciltliyor ve bu kitapları yeniden raflara yerleştiriyor. Tam da eski kitaplar, çöp sayılarak SEKA Kağıt Fabrikası'na gitmek üzereyken işine geri dönen Candan, şunları söylüyor: Yaşadığımız köyde okul yoktu. 30 yıl önce kente geldik ve kütüphanede ciltleme atölyesinde işe başladım. Sürekli kitaplarla iç içe olduğum için onları okumak istiyordum ama okuma yazmam olmadığından okuyamıyordum. Ben kitapların sayesinde okuma yazmayı öğrendim ve ilk, orta, lise diplomalarımı aldım. Emekli olduktan sonra da kitaplardan kopamadım. Atölyeye atama yapılmayınca müdüre hamınla görüştüm ve atölyede kitapları gönüllü olarak tamir edeceğimi söyledim. 5 aydan beri burada kitapları yeniliyorum. Ben olmasaydım bir daha asla yazılamayacak olan bu kitaplar, yok olacaktı."
BAŞKA BASKILARI YOK Kütüphanedeki ciltleme atölyesinin bölgeye hizmet verdiğini ve Behçet Candan'ın emekliye ayrılmasının ardından buranın kapatıldığını belirten Kütüphane Müdürü Raziye Can da durumdan epey memnun: "Kitap atölyesinde yaklaşık 5 aydan beri büyük bir gayretle çalışıyor. 5 aylık sürede kağıt fabrikasına gitmek üzere hazırlanan 600 kitabı yeniledi. Kullanımdan çıkan kitapları yeniden kütüphaneye kazandırıyor. Bu kitapların birçoğunun yeni baskısı yok veya yazarları hayatta değil. Bu nedenle kütüphaneye kazandırılmaları önemli. Umarım yeni biri atanır ve bize çok emeği geçen Behçet Candan da emekliliğin tadını çıkarır."
Mürsel ACAY Hüseyin KAÇAR
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|