|
|
|
|
|
Tasarım dünyasına kadın eli
|
|
İspanyol mimar Patricia Urqoila, İtalya'nın en ünlü firmaları için tasarım yapan başarılı bir isim. Erkeklerin hakimiyeti altındaki tasarım dünyasında yıldızı giderek parlayan Urqoila, bugüne kadar pek çok ödül almış. Başarılı mimarın kullandığı tasarım dilinin heykelimsi bir kalitesi var. Ürünlerinin duygusal kıvrımları ise vücudu kadife gibi sarıp okşuyor.
*** Tasarımda kadın farkı
İspanyol mimar Patricia Urqoila, İtalya'da ünlü firmalar için tasarım yapan başarılı bir isim. Urqoila, erkeklerin hakimiyeti altındaki tasarım dünyasında yıldız gibi parlıyor
Urqoila'nın kullandığı tasarım dilinin heykelimsi bir kalitesi var. Ürünlerin duygusal kıvrımları insan vücudunu kadife gibi sarıp okşuyor
Tasarım okullarından mezun olan parlak, yetenekli ve çalışkan öğrencilerin pek çoğu ne yazık ki tasarımlarını ürettiremiyorlar. Her ne kadar tasarım dünyasının alt küresi kadınlarla dolu olsa da ve satın almaları kadınlar yapsa da mesleğin tepesinde erkekler dünyası var. Özellikle tasarımı sanatla karşılaştırdığınızda, bu fark çok açık. Dünyada olan biteni takip eden iyi bir göze, malzeme bilgisine, yaratıcı bir ruha ve tarza sahip olmak, başarılı bir tasarım kariyeri yapmak için ne yazık ki yeterli değil. Çünkü yaratıcı tasarım sürecinin dışında, iş için gerekli olan belli başlı noktalar var: İkna edilmeyi bekleyen bir endüstri ve kalabalık bir pazar. Bu durum erkek tasarımcıların yarışa bir adım önde başlamalarını sağlasa da, uluslararası birkaç yıldız kadın tasarımcıdan biri olan İspanyol Patricia Urqoila, bu kuralın dışında. 1996'dan beri Moroso, B&B Italya, De Padova, Foscarini ve Molteni gibi büyük İtalyan üreticileri için tasarım yapan dizaynırın kısa sürede İtalyan tasarım dünyasında bu kadar önemli bir pozisyona gelmesi tesadüf değil. "Kaba saba tavır, iş hayatında kadınlara özgü birşey değil. Ayrıca tasarımcıların endüstriyi sınırlı bulmalarını da anlamıyorum. Tasarımı yapan kişinin pazarın ve üreticilerin sınırları içinde çalışması gerekiyor" diyen tasarımcı, 'iletişim'i her şeyin başı olarak görüp, burada kadın olmanın avantajını kullanıyor. İtalyan endüstrisinin netice itibariyle daha "kadınsı" olması ve Urqoila'nın stratejisi, başarı için tüm şartları hazırlamış. İşin başında önemli konularla karşılaştığında pasif kalmayı tercih eden tasarımcı, şaşırtıcı hamleleri yapmadan müşterisine asla bir tasarımını sunmuyor. Onun sırrı farklı kültürden gelmiş olması, endüstriye yaklaşımı ve tasarımlarının dikkati çekmesi. Sayısız tasarım dergisine çıkıp ödüller alan Urqoila tam bir yıldız. İspanya'da 3 sene mimari okuduktan sonra İtalya'ya gidip, eğitimini Achille Castiglioni'nin öğrencisi olarak tamamlamış. 1990-1996 arası büyük firmalara tasarım yapıp, 2000'de kendi şirketini kurmuş. Mimar Martino Berghinz ile birlikte çalıştığı firmasında mimar, ürün ve fuar tasarımcısı ile sanat yönetmenleri çalışıyor. Aynı zamanda Domus Akademi'de öğretmenlik yapıyor. İlham kaynağının ne olduğu sorulduğunda, ihtirasının Castiglioni'den geldiğini söyleyen tasarımcıya ticaretin inceliklerini öğreten De Padova, kendini görmesini sağlayan ise Piero Lissoni. Onun en güçlü yönü tasarımcıdan önce mimar olması çünkü her ürünü spesifik olarak değerlendiriyor. Örneğin asla bir sandalye veya masayı tek başına çizmiyor. Objelerin içinde bulunduğu mekanı hayal edip, diğer objelerle aynı dili konuşmasına dikkat ediyor.
KALİTE VE FONKSİYON Urqoila'nın kullandığı tasarım dilinin hakikaten heykelimsi bir kalitesi var. Sanat, gezi, moda ve günlük hayattan olduğu kadar fonksiyonel objeler ve mimariye bağlanan mobilyalardan da çok etkileniyor. Estetikten çok "kalite ve fonksiyon" onun için çok önemli. Fjord, Malmö, Lowseat ve Highlands gibi ürünlerin duygusal ve heykelimsi kıvrımları, insan vücudunu kadife gibi sarıp okşuyor. Urqoila ile rakipleri arasındaki fark, onun tasarımlarının samimiyetinden ya da görsel ikna ediciliğinden çok bu özellikleri üretimde yakalayabilmesi ve tasarım sürecinde birimler arasında gerekli iletişimi kurabilmesi. İletişim hem sizin hem de tasarladığınız ürünün aynı dili konuşması için gerekiyor. O, ne diğer İspanyol tasarımcılar ne de üründen çok arkasındaki hikayenin üzerinde duran konsept tasarımcıları gibi değil. Kullanıcısına hizmet etmeyen bir tasarımı yapacağına, tasarımı kendi tarzına enjekte ediyor. Ona göre tarz sahibi olmak için konsept, form ve malzemenin homojen olarak harmanlanması önemli ve bir malzemenin çağdaş gözükmesi için ille de yeni olması gerekmiyor. Birçok tasarımcının en yenilikçi ürünü yaratmak için en yeni malzemeleri kullanma çabalarını yadırgıyor. Ürünlere çağdaş yaklaşımı verecek olanın yenilikçi düşünce, duygusallık ve iç güzelliği olduğunu düşünüyor. Diğer bir farkı da, kendi geliştirdiği bir fikri sonraki safhalarda kullanması. Çok iyi bir tasarımla geldiğinde bile, prototip için en az bir yıl satış için de artı iki yıla ihtiyaç olduğu düşünülürse, "trendy" bir tasarımcı olmak hiç de kolay değil. Malmö, 2002. Tasarımcının Moroso için tasarladığı kaztüyü koltuk ve deri masa.
1 Bague, 2003. Foscarini için yaptığı tel örgülü şapkası olan, pleksi kaplama masa lambası. 2 Fjord, 2002. Moroso için yaptığı kumaşla kaplanabilen, metal ayaklı plastik sandalye. 3- Highlands, 2003. Moroso için tasarladığı arkası katlanabilir modüler oturma sistemi. 4- Lazy, 2003. B&b Italya için tasarladığı koltuktan şezlonga dönüşen oturma ünitesi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|