| |
|
|
Dünya şampiyonu Deve Tufan
Çakırbeyli'nin meydanındaki kahvede köylüyle sohbet ediyorduk. Köylülerden biri "uzaktan geçen bir başka köylüye" seslendi: - Ula Deveci İhsan... Gelivir, gelivir. "Deveci İhsan" sordu: - Bişi mi var?.. Ne çağıreyon? - Ula hele goş, gel... Bakıvir, burada kim var? "Acaba kim var" diye Deveci İhsan yaklaştı. Bizi görünce elimize sarıldı: - Aneeey... Ne zaman gelivirdin abey?
*** Adı İhsan Tufan. Ama "o coğrafyada" herkes onu "Deveci İhsan" diye bilir. - İhsan... Kime oy atacaksın? - MHP'ye abey. - Neden MHP? - Bubam da MHP'ye atar... Emme eskiden kökümüz Adalet Partisi'ydi.
*** İhsan Tufan 47 yaşında. Onun "dünyası, sevdası, herşeyi" devesi. Devesinin adı "Tufan." Deve 10 yaşında. Ve "bölgenin en ünlü devesi." Deveci İhsan: - Ağabey... Benim devem dünya şampiyonudur... Bubayiğittir... Gahramandır... Gözeldir... Namı bütün dünyaya yayılmıştır.
*** İhsan'ın devesi "beş yıldır güreş tutuyor." Ege'de, Marmara'da, Akdeniz bölgesinde "67 kez güreşmiş." Sadece bu yıl "13 güreş yapmış." - İhsan, senin devenin kaç galibiyeti var? - Ağabey, o nasıl sual öyle?.. Benim devem şampiyondur... Bir kerem bile mağlubiyeti yoktur... Bütün güreşlerin galibi odur... Madalyalıdır.
*** Deve güreşlerinde "şampiyonluk ödülü" genelde bir halı. Ve "bir miktar da" para. - İhsan... Bir miktar para, ne kadar para? - Paranın önemi yok... Üçyüz, dörtyüz milyon... O da güreşe gidip, gelirken harcanır, biter... Deve güreşi para için olmaz... Haysiyet için olur... Şampiyonluk için olur.
*** - Ey Deveci İhsan... Bize deveni anlat. - Nesini anlatayım abey? Çakırbeyliler: - Hele bi anlatıver gayrı... Nazlanma. Deveci İhsan: - Benim devem Tufan bir yiğittir... Laftan anlar... Söyleneni dinler... İnsan gibi akıllıdır... Beni beşyüz metre uzaktan tanır... Çok duyguludur... Bişeye üzülsün, o dakka ağlar. Çakırbeyliler: - He ye vallah, Deveci İhsan doğru deyo.
*** - Deveci İhsan... Kaç çocuğun var. - Üç kızım var... Bir de oğlum. - İhsan, bildiğimiz kadarıyla senin oğlun yok. - Abey... Benim oğlum, devem Tufan.
*** Bir "son dakika" gelişmesi. Aydın'dan "müşteri" geldi. Deveci İhsan'dan "oğlu Tufan'ı" istedi. İhsan dedi ki: - Satarım emme... 30 gayme (milyar) isterim. Aydınlı "28 milyar" verdi. Hem de "peşin." İhsan "ıh" dedi: - 29 nokta 9 gaymeye bilem virmem... 30'dan bi guruş aşşa inmem.
*** Ve bir de "son dakika" notu. Deveci İhsan, ağlamaklı bir sesle bize sordu: - Abey... Ben Tufan'ı satarsam ne edecem?.. Parayınan saadet olur muymuş heç?.. Devem olmadan ben rahat uyuyabilir miyim?.. O benim öz oğlum gibi.
*** Deveci İhsan bizi "köyün çıkışına kadar" uğurladı. Ayrılırken sorduk: - Bir isteğin var mı? - Abey... Köylü sana not ettirdi ya... Okul meselesi... Teyyip beye bi söyleyiver... Deveci İhsan hörmet edeyi, köye okul isteyi deyiver.
|