| |
Türkiye yüzde 45'e yüzde 30'u arıyor
İktİdarla muhalefet arasındaki oy farkı yüzde kaç olmalıdır sorusuna yanıt ararken, araya canlı bomba olayı girdi, bir gün ara vermek zorunda kaldık.. Bugün kaldığımız yerden devam.. Tezimiz şu: İktidar ile iktidara alternatif olan parti arasındaki oy makası çok açılırsa siyasette ciddi bir sıkıntı doğar.. 30 puanlık bir fark demokrasiyi muhalefetsiz bırakır, topal bırakır.. Önce geçmişe şöyle bir yolculuk yapalım.. Makasın en fazla açıldığı seçim 1965.. AP yüzde 52.9, CHP yüzde 28.7 oranında oy aldı.. Fark 24.7.. 1950'den bugüne 14 kez yapılan genel seçimlerde hiçbir zaman fark bu kadar yüksek olmadı.. 1983'te tek başına iktidar olan ANAP ile HP arasındaki fark yüzde 14.7 idi.. Bugün ise 15.2.. 1950 yılından 1987 yılına kadar hiçbir parti yüzde 45'in altında oyla tek başına iktidar olamadı.. 1977'de yüzde 41.3 bile tek partili iktidara yetmedi.. 1987'de seçim sistemiyle öyle bir oynandı ki, Türkiye ilk kez yüzde 36 ile tek parti iktidarını gördü.. Bu açıdan bakarsak AKP'nin oyu fazla değil, az.. Yüzde 34.2 Türkiye'yi taşımaya yetmez.. AKP 28 Mart'ta yüzde 45'e çıkarsa siyasetin iktidar ayağı rahatlar.. Bozulan dengeler yerli yerine oturur.. Türkiye sadece sayısal değil, oransal olarak da tek parti iktidarıyla tanışır.. İşte bu olurken muhalefet ile oy makasının da açılmaması gerekiyor.. Muhalefetin yüzde 30'larla alternatif konumunu koruması gerekiyor ki boşluk yaşanmasın.. Demokrasinin dengesi sürsün.. Bakın benzer bir durumu 1999'da yaşadık.. 1999'da DSP yüzde 22 ile birinci, MHP yüzde 17.9 ile ikinci, Fazilet yüzde 15.4 ile üçüncü, DYP yüzde 12 ile beşinci parti oldu.. Birinci, ikinci ve dördüncü parti koalisyon kurup iktidarı paylaşınca ortada muhalefet kalmadı.. Neden mi? 28 Şubat sonrası Fazilet kendi derdine düştü.. Parti ortadan ikiye bölündü, AKP doğdu.. Yani Fazilet cephesi içine kapandı.. Ortada bir tek DYP kaldı ama Çiller de, Erbakan'la koalisyon yapıp Türkiye'yi 28 Şubat'a taşımasının verdiği mahcubiyetten hiç kurtulamadı.. Böyle bir ruh hali içinde olmasa bile fark etmezdi.. İktidar bloku yüzde 53.1, Fazilet'i saymazsak, muhalefet yüzde 12 idi.. Fark yüzde 41.. Kabul edilebilir bir oran değil.. Gerçi koalisyonun muhalefete pek ihtiyacı yoktu.. Birbirlerinin kuyularını yeteri kadar kazdılar.. Neyse, bu ayrı bir konu.. 1950'den bugüne kadar geçirdiğimiz deneyimler şunu gösteriyor: Türkiye yüzde 45'in altında oyla iktidar kaldırmıyor.. Bu, tek parti olur, koalisyon olur; fark etmez.. Yeter ki yüzde 45'in üstü olsun.. Muhalefet de yüzde 25'lerin altına inmemeli ki alternatif konumunu sürdürsün.. İnsanların önünde seçenek olarak kalsın.. 28 Mart bunu sağlarsa Türkiye güzel günler yaşar.. Çünkü güçlü iktidarla güçlü muhalefet, siyasi istikrarın temel unsurudur.. Tersi olursa.. Terazinin bir kefesi çok ağır basarsa, sıkıntılı günler kapıda demektir..
|