|
|
|
|
|
Bazı üniversiteler biraz ihmal edilmiş
|
|
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş, "Kurumun bazı üniversitelerle daha çok işbirliği içinde olduğunu fark ettik, bunu mutlaka aşacağız" diyor.
TÜBİTAK başkanı Nüket Yetiş ile röportajımızın dünkü bölümünde hakkında çıkan dedikoduları konuşmuştuk. Yetiş TÜBİTAK'ın neden bu kadar önemli olduğunun altını çizmişti. Bugün ise kurumda AKP kadrolaşması dedikodusunun aslını sordum. Yetiş "Cevabını veremeyecek hiçbir soru yek benim için" diyor ve ekliyor "Hayatımda hep mücadele ederek geldim bir yerlere, ben bir bilim kadınıyım ve çalıştığım kurumun başarılı olması için ben de çok çaba harcıyorum, fedakarlıklarda bulunuyorum. TÜBİ- TAK'da da iyi şeyler yapacağıma inanıyorum. Öyle uzun süre kalmaya da niyetim yok. Amacım bilgi ve teknolojinin Türkiye'de hak ettiği noktaya getirilmesine yardım etmek. Üniversite ortamında öğretim üyeleri seviyesindeki tartışmaları görünce canım sıkılıyor, üzülüyorum. Bunların hiç yaşanmaması lazım. Bizim çok başka konularda fikir tartışmaları yapmamız gerekiyor."
TABİİ ELEMAN ALACAĞIZ * TÜBİTAK'ın bütçesinden bahsetmiştik. Destek verilen araştırmalarda bazı üniversitelerin kayırılmış olduğu doğru mu? -TÜBİTAK faaliyetlerine devam edecek tabii ama daha çok yaptıran olması lazım. Yani teşvik eden ve fonları üniversiteler ve kurumlar aracılığıyla kullanılır hale getiren olması lazım. Daha önce de söylediğim gibi bu sene bu parayı arttırdık, yeni bazı araştırma modelleri geliştiriyoruz. Sorunuza gelince, böyle iddialara biz de baktık. Zaman zaman böyle şeyler olmuş ama şunu da göz ardı etmemek gerekiyor. TÜBİTAK'da birkaç türlü bilim adamı görev yapabilir. Sabit kadroyla sizin Ankara'da oturup orada iş yapmanız gerekiyor. Ankara'daki bilimler söz konusu olduğunda doğal olarak Ankara'daki üniversitelerden arkadaşlarla çalışmak zorundasınız. Yani bunlar nedir? ODTÜ, Hacettepe Üniversitesi... * Peki doğru mu sadece birkaç üniversite üzerinde yoğunlaşmak? -Birkaç üniversiteyle daha fazla işbirliği yapılmış, öbürleri biraz ihmal edilmiş bunu kabul ediyorum. O konuda bizim bir projemiz var.Alan komiteleri yenileyeceğiz. AR-GE konusunda jüri oluştururken bütün üniversiteleri yazacağız ya da bizzat adayları kendilerinden isteyeceğiz. * TÜBİTAK'daki kadrolaşma iddiaları doğru mu peki? Yani çalışanlar partilerine göre değerlendiriliyor mu? -Şimdi ben ne desem inanmıyorlar ama yine de söyleyeyim. Geldiğimizden beri dışarıdan kimseyi almadık. TÜBİ- TAK'da 2500 kişi çalışıyor. Birbirinden yetenekli, çalışkan ve tecrübeli arkadaşlar var. Ben TÜBİTAK'ın hemen her kademesinde çalıştım. Dolayısıyla benim buruda uygulamaya çalıştığım modelde tabii ki çalışanlar çok önemli. Yeni eleman almayacak mıyız? Tabii ki alacağız, ihtiyacımız olduğunda kariyerlerine göre seçeceğiz. "Bu kişi ileride TÜBİTAK başkanı olabilir mi?" sorusunu bile soracağız kendi kendimize. Her dalda eleman alacağız ama yetkinliğe ve kariyere yönelik olacak. Asla kime oy verdiğiyle ilgilenmiyoruz. Arkadaşlarıma, çevreme lütfen baksınlar, benim her türlü yelpazeden arkadaşım vardır. Önemli olan etik değerlere sahip çıkmaları, idealist olmaları, çalışmaları ve en önemlisi yaptıkları işi sevmeleri. Başka hiçbir şey beklemiyoruz. Hangi partiye oy verdiği beni hiç ilgilendirmez, hiç kimse kusura bakmasın.
|
|
|
|
|
|
|
|
|