|
|
Öğretmenler yeterli mi?
Böyle soru olur mu, demeyin. Bu soru, aslında her mesleğin mensupları için geçerlidir. Anasınıfı öğretmenleri dahil, son yirmi yılda bu mesleğin mensubu bütün öğretmenlerimiz, dört yıl süreli Eğitim Fakülteleri'nden mezun oldular. Son yıllarda bu fakülteye girişteki ÖSS puanlarının yükseltilmiş olması, öğretmen olmak isteyenlerin başarılı öğrenciler arasından seçildiğini gösteriyor. Eğitim Fakülteleri de bu gençleri çok iyi yetiştiriyor. Ancak bu mesleği seçip de öğretmen olan gençlerimizin çoğu, öğrencilerini yetiştirirken kendilerini geliştirmiyor ve yenilemiyorlar. Öğrencilik yıllarında okuldan aldıkları bilgilerle yetiniyorlar. Bu durum, maalesef geçmişte de böyleydi, bugün de böyle... Başka bir önemli neden de ders denetimlerinin yapılmamasıdır. Yıllar önce ilköğretimde, ilköğretim müfettişlerinin düzenli olarak her yıl; ortaöğretimde ise Bakanlık müfettişlerinin dört yılda bir sınıflara girerek yaptıkları ders denetimleri, öğretmenlerin kendilerini yetiştirmesi konusunda etkili olabiliyordu. Bu denetimler artık günümüzde yapılmamakta... Emekli oluncaya kadar bir defa olsun denetlenmemiş öğretmenlerimiz var. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı'nda 450 Bakanlık müfettişinin 250 bin öğretmeni denetlemesi imkansızdır. Keza, İl Milli Eğitim Müdürlükleri'ndeki iki bin civarındaki ilköğretim müfettişinin 400 bin sınıf öğretmenini ciddi bir biçimde denetlemesi de öyle... Öte yandan öğretmenleri iş başında yetiştirmek, bilgilerini tazelemek, mesleki konularda görüş alış verişini sağlamak için MEB tarafından düzenlenen "Hizmetiçi Eğitim Programları" da artık yapılmamakta... MEB, zaten yapılmayan müfettiş denetimlerinin yerine, her dört ya da beş yılda bir sınıf öğretmenlerini toplu derslerden, diğer öğretmenleri ise okuttukları derslerden sınava tabi tutmalıdır. Böylece başarılı öğretmenlerin görevlerine devamı ve terfileri sağlanırken birden fazla sınavda başarı gösteremeyenler kamu hizmetlerinde başka görevlere nakledilmelidir. Ayrıca, isterlerse bu öğretmenlere mesleğe geri dönmeleri için yapılacak yeni sınavlara katılma hakkı tanınmalıdır. Kendilerini geliştirmeyip yenilemeyenler buna itiraz edebilirler, ama ülkemiz artık Avrupa yolundadır ve çağımız da bilgi çağıdır. Naci AKAY (Milli Eğitim Eski Müdürü) İSTANBUL
|