|
|
Aperitif kitaplar
Gençliğimizin 'okuma' ile tanışma günlerinde, önce 'cep kitapları'nın meşalesi aydınlatırdı hülyalarımızı... Adı üzerinde, bir ceket cebine sığacak kitaplardı bunlar. Mesela Yaşar Nabi yönetimindeki Varlık', Hüsamettin Bozok'un Yeditepe' yayınları hep 'cep kitapları' boyutundaydı. Varlık Yayınları, 60'lı yılların sonunda bir ara özellikle çeviri ağırlıklı bir Cep Dergisi' de yayımlamıştı. Ülkemizin en köklü yayınevlerinden Remzi Kitabevi' ve 'İnkılap' da, zaman zaman cep kitapları yayımlamıştır. Yakın zamanda 'İletişim Yayınları', 'normal' boyuttaki kitaplar yanında bir cep kitapları dizisi yaptıysa da, sanırım 15 kadar kitaptan sonra diziyi sona erdirdi. Son zamanlarda 'K Kitaplığı'nın 'Küçük Kitapları'ndan da söz edilebilir.
CEP KİTAPLARI HER YERDE Yayıncılığın bir sektör olarak geliştiği Batılı ülkelere baktığımızda da cep kitaplarının okur katında önemli bir işlev yüklendiği görülmekte... Birçok önemli yazarın yapıtı, normal' baskı dışında cep kitabı formatında yayınlanmakta... Nedeni ise bu tür kitapların otobüste, vapurda, trende, metroda rahat ve kolayca okunabilmesi... İş Bankası Kültür Yayınları arasında Aperitif Kitaplar' başlığıyla çıkan dört kitabı görünce, işte bütün bunlar düştü belleğimin kuyusuna... 'Aperitif Kitaplar'dan çıkan ilk dört kitap şöyle: William Golding, Anthony Burgess, Bedri Rahmi Eyuboğlu ve Clive Staples Lewis... Editörün 'saçma ve sıkıcı' dediği Sineklerin Tanrısı' romanı ile Nobel Ödülü'nü alan Golding, yazarlığı yanında müzisyen, öğretmen ve denizci... Sinemaya da aktarılan 'Otomatik Portakal' romanının yazarı Burgess'in bir adı da Muhammet Ali... Karısı, yazdıklarından tiksiniyor ve hiçbir kitabını okumuyor. Renk körü olmasına karşın, müziğin renklerini görebiliyor. Yarattığı 'Narnia' ile en yakın dostu Tolkien'i kıskandıran ve 'Narnia Günlükleri', genç okurların sevgisini kazanan Lewis, yazmayı öğrenmeden yazmaya başlayan bir öykücü... Zeki ve kibirli öğrencilerine düşmanca davranan bir öğretmen... Ve Bedri Rahmi Eyuboğlu... Büyük bir aşkla Eren Eyuboğlu ile evlenmiştir. 1940-46 arasında evliliklerine 'Karadut'un gölgesi düşer. Bedri Rahmi, bu sırada heykel bölümünde derslere katılan Mari Gerekmezyan adlı misafir öğrenciyle bir aşk yaşayacak ve Mari, Bedri Rahmi'nin bir büstünü yaparken Bedri Rahmi de Mari'yi resim ve şiirle ölümsüzlüğe taşıyacaktır. Asıl önemlisi de Bedri Rahmi'nin 'Karadut' adını verdiği bu kitap, Eren Hanım'ın hışmına uğrayacak ve kitabın ikinci baskısı Eren Hanım'ın ölümünden sonra yapılacaktır. Gerçekten de 'Kitap iştahını kabartmak için hazırlanan; yazara ve eserine doğru bir magazin anlayışıyla yaklaşıp eğlencelik bilgiler içeren' bir dizi... Umarım, dört kitapta kalmaz da, arkası gelir. Ve bir not: Bedri Rahmi ile Eren Eyuboğlu'nun Bostancı'daki 'Ravelli Sanat Galeri'sinde açılan resim sergisini görebilmek için 28 Mart'a kadar vaktiniz bulunmakta... Sergiyi gezerken de elinizde 'aperitif' yerine Bedri Rahmi kitabı bulunsun hatta...
|