|
|
Gençlere tam özgürlük!
MALUM, yoğun mesaimizin arasına atv'nin yayınladığı "Akademi Türkiye"nin jüri üyeliği de katıldı. Sizler sadece buzdağının su üstünde kalan bölümünü görüyorsunuz. Saatler öncesinden başlayan jüri toplantılarında, eğitmenlerin görüşleri ve not ortalamaları alınıyor, akademi ve ev notları toplanıyor, bunlar tartışılıyor. Bu yoğun ön hazırlık aşamasında her gün en az 3 saatlik "izlemeler" de yer alıyor. Sonra da Cuma ve cumartesi gecesi yorumlarımızı sizlerle paylaşıyoruz. Ancak benim yarışma statüsünde yadırgadığım bir durum var. Koreografi ve dans hocası Nur Sonbahar son derece başarılı bir eğitmen. Yarışmacıların sahnedeki tavırlarını, renkli dans figürleri ve koreografilerle süslemeye çalışıyor. Yarışmaya ve adaylara katkısı tartışılmaz. Ancak bana göre adayları belli koreografi kalıplarıyla sınırlamak, onların kendilerini doğru ifade etmelerini zorlaştırmaz mı? Zira pek çoğu bu kalıpların içinde kalmaya çalışırken, zorlanıyor ve geriliyorlar. Böyle olunca da bazen ortaya 19 Mayıs gösterilerinde kendilerini kasan lise öğrencilerine benzer görüntüler çıkıyor. Tamam, grup performanslarında koreografinin gerekliliği tartışılmaz. Ama acaba tek kişilik performanslar öncesinde sadece dansın temel teknikleri anlatılsa da adaylar sahnede özgür bırakılsa, kendilerini daha iyi ifade etmezler mi? Örneğin "Popstar" yarışmasında Bayhan kendine has figürleriyle "olay" haline gelip, büyük sempati toplamıştı. Merhum Barış Manço da hepimizi kendisine hayran bırakan o eşsiz el figürlerini herhangi bir koreograftan öğrenmemişti!..
|