|
|
İnekler sutyen çıkardı, sıra kimde?
Uğur Dündar'ın "Arena" ile başlattığı "Gıda terörüne karşı mücadele kampanyası" ilk meyvelerini verdi
ARAŞTIRMACI televizyon gazeteciliğinin ülkemizdeki önder ismi Uğur Dündar, Kanal D'deki "Arena" programında halka "besin" diye "toksin" (zehir) yedirenlerin ipliğini pazara çıkardı. Özellikle ekmek fırınlarına yaptığı baskınlar, "halkın ekmeğiyle oynayanları" bir güzel deşifre etti. Son programda bir de baktık ki, o mezbelelik gibi fırın bir ayda "bal dök yala" denilecek hale gelmiş. Hani içimizden, "Her fırına bir Uğur Dündar lazım" diye geçirmeden edemedik. Ama burada bize, yani tüketicilere de önemli bir sorumluluk düşüyor. Bu görüntüleri evde çekirdek çıtlatıp, izleyeceğimiz yerde, hepimiz kendi yaşamımızın Uğur Dündar'ı olmalıyız. Yönetmeliklere göre her müşterinin gıda üretimi yapılan yeri görme hakkı var. Peki hangimiz, merak edip de yemek yediğimiz kebapçının mutfağını ziyaret ediyoruz? "Arena"dan sonra gıda terörüyle mücadelede önemli adımlar atıldı. Örneğin, market ve kasaplarda içinde ne olduğu belli olmayan "hazır kıyma" satışı yasaklandı. Artık vatandaş alacağı eti görüp, seçecek, ondan sonra makinede çektirecek. Bu konudaki örnek adımlardan birini ise et ve süt ürünleri satan büyük bir özel kuruluş attı. Pınar firması, kurduğu internet sistemiyle tüm üretim aşamalarını görüntülü olarak halkın denetimine açtı. Kuruluşun bağlı olduğu Yaşar Holding'in CEO'su Hasan Denizkurdu, sistemi tanıtırken "Şeffaflık için sutyeni çıkardık. Daha ne gerekirse çıkartacağız" dedi. Sanırım süt reklamlarında memeleri göründüğü için RTÜK'e şikayet edilen Ayraniç'i kastetti!.. Gıda üretiminde şeffaflık mutlaka faydalı bir yaklaşım. Ama iyi ki Sağlık Bakanlığı, hijyenik şartlara uymayan fırınları da "üretim aşamalarını canlı yayınlamaya" mecbur tutmuyor. Yoksa gün boyu belgesel izlemek zorunda kalırdık: "Hamam Böceklerinin Hayatı..."
|