Fiat'tan yeni bir teklif gelmesine rağmen Türkiye'ye dönen Jan Nahum, "Bölümüme gerek kalmamıştı. Bana stratejik planlamayı önerdiler. Kabul etmedim. Çünkü çok yorgundum, fiziken çökmüştüm" diyor. Aklımda iki kitap var. Biri Türk otomotiv endüstrisinin geçmişteki hataları. Sadece sektör olarak değil memleket olarak ne yaptık? Diğeri de büyük ve orta boy şirketlerdeki verimliliğini ters etkileyen iç sorunlarla ilgili.
Türk otomotiv sektörünün, yurtdışındaki temsilcisi Jan Nahum, yaklaşık 3 hafta önce Fiat Auto'daki İş Geliştirme Bölümü Başkanlığı'ndan ayrıldı. İki yıl bu görevi sürdüren Nahum, şimdi yeni ufuklara yelken açmak üzere. Peki neden ayrılmıştı ve bundan sonra ne yapacak?
Sabah'a konuşan Jan Nahum, Fiat'la yollarını dostça ayırdıklarını belirtiyor ve ekliyor: "Yeniden yapılanma süreci bitmişti. Artık İş Geliştirme Bölümü Başkanlığı'na gerek yoktu. Ayrılacağımı söyledim. Stratejik planlamayı teklif ettiler. Ancak fiziken çökmüştüm, kabul etmedim." Nahum, artık kendi işinin patronu olmak istiyor. "Son sözü ben söyleyeceğim" diyen Nahum, şöyle devam ediyor: "Bordrolu çalışmak istemiyorum. Teklif gelirse şirketlere ancak dışarıdan danışmanlık yaparım. Eylüle kadar hem kitap yazacağım hem de düşüneceğim. Türkiye fırsatlar ülkesi, kendi şirketimi kuracağım. Belki bu bir danışmanlık şirketi olabilir." Nahum'la Fiat'taki görevini, Tofaş'tan neden ayrıldığını, Türkiye'yi ve yeni projelerini konuştuk...
* Fiat Auto'dan sürpriz bir şekilde ayrıldınız. Anlaşamadınız mı? Fiat'tan ayrılmam Haziran ayından beri gündemdeydi. Uluslararası işlerin yeniden yapılanma süreci şekil artık tamamlanmıştı. 3 stratejik üretim merkezi ve birkaç üretim yeri kalmıştı. Brezilya, Çin ve Türkiye vardı. Bu yüzden artık Fiat Auto İş Geliştirme Bölümü gibi bir başkanlığın kalmasına gerek yoktu. İş kendi kendini yoketti.
FİKİR AYRILIĞI OLMADI * Yeni bir teklif geldi mi? Eski CEO Boschetti döneminde Fiat Auto'nun stratejik planlamasını yapma teklif geldi. Kabul etmedim, ancak yazın düşüneceğimi söyledim. Eylülde tatilden dönünce, bu görevi istemediğimi ilettim. Çünkü stratejik planlamayı üstlenseydim en az 3-4 yıl daha İtalya'da kalmam gerekecekti. O kadar süre yurtdışında kalma niyetinde değildim. Şimdiki CEO Herbert Demel'in ilk günü, ona ayrılacağımı söyledim. Bana 'vakit ver' dedi. En sonunda şubatta ayrıldım.
* Demel, Alman metoduyla çalışan bir yönetici. Uyuşabilir miydiniz? Fikir ayrılığımız olmadı. Hatta bana son günümde danışmanlık kontratı vermek istediler. Dört ay Demel'le çalıştım. Onun tarzını beğeniyorum. Fiat Auto'ya büyük katkıları olacaktır. Sistemi bana çok uygundu. Benim eğitimim Anglo Sakson, o yüzden Alman metodlarıyla iyi bağdaşırım. Esasında ben Latin tarzında çok zorluk çektim.
* Fiat'taki göreviniz zorluydu... İnanılmaz derecede yoruldum. Yılın yarısı yurtdışı gezilerde geçiyordu. Şunu söyleyebilirim tükendim. Böyle devam edemezdim, fiziki olarak çökerdim.
* Kendinizi başarılı buluyor musunuz? Fiat'ın uluslarası işleri için kendime 3 yıllık bir plan koymuştum. İlk yılı yapacaklarımızı stratejik olarak tarif etmekti. Nerelerde, hangi ürünle faaliyette bulunacaktık. İkinci yıl bunun uygulamasıydı. Son yıl ise çalışma yöntemlerini ortaya koymaktı. Stratejiyi tarif ettik, uyguladık, yöntemleri yapma fırsatım olmadı. 'Niye üçüncü yıl kalmadın' diyorsan, 1 yıl içinde yöntemleri devreye koyamayacağımı da gördüm... İmkanı yoktu.
DAHA HIRÇIN OLABİLİRDİM * Hiç hatanız yok muydu? Şirket içi politikalarda başarısızdım. Ona pek vakit vermedim. İnsanların suyundan gitmeyi, politik olmaya başaramadım. Çizgimi hiç değiştirmedim. Hatalı uygulamamı görmüyorum. Belki çizgimde daha fazla bastırabilirdim. Çok daha hırçın olabilirdim. O zaman işler iki yıl sürmezdi de 1 yıl sürerdi.
* Fiat'ta sıkıntı çektiniz mi? Sıkıntı çekmedim. Herkes çok dosttu. İnanılmaz yardımcılardı. Politik çekişmem olmadı. Ancak bütün kararlarımı uygulatamadım. Genellikle kararlarımı uygulatmaya alışık bir kişi olduğum için. Hep şirketin başındaydım. Fikir ayrılıkları vardı. Örneğin Boschetti farklı düşünüyordu. Ben yalnız çalışmaya, son sözü söylemeye alışıktım. Hayatım boyunca da böyle oldu. Yönetim Kurulu vardı ancak kararımı verir ve buna zorlardım. Karar vermek istiyordum ama yapamıyordum. Patronum vardı...
GECELERİ AÇIK MANAVI BİLE ÖZLEDİM İki yıllık görevi sırasında en çok ailesini özlediğini söyleyen Nahum, "Tanıdığım yerde yaşamayı özledim. İstanbul'u, yoğun trafiği sokaktaki insanları, geceleyin ikide açık olan manavı bile özledim" diyor.
OTOMOTİV YATIRIMLARI ARTACAK Türkiye'nin bu yılsonunda AB için takvim alacağına inanan Nahum, "O zaman otomotiv yatırımları da artacak. Takvim olmasa da artış gösterecek. Türkiye 10 yıl boyunca Avrupa için ideal bir üretim merkezi."
Koç'tan teklif gelmez, gelse de pozisyona bağlı * Koç'tan teklif gelirse, düşür müsünüz? Koç Holding'ten teklif gelmez. Gelmeyeceğini biliyorum. İstemek veya istememek önemli değil. İnsanın realist olması lazım. Olabilecek şeyler var, olamayacak şeyler var. Bu gerçekleşmeyeceklerden biri. 30 yıl Koç Grubu'ndaydım. Kesinlikle bağlılığım var. Çalışma hayatıma burada başladım, ben doğduğumda ailem onlarla birlikte çalışıyordu. Yine de teklife bağlı. Niye kapatayım. Gruba hiçbir kırgınlığım yok.
* Peki neden ayrıldınız? Tofaş'tan ayrılma kararını verene kadar hiçbir dakika Fiat'la görüşmedim. Fiat, ayrıldıktan sonra benimle ilişkiye geçti. Belirli bir vaktimi Tofaş'a verdim. Artık aşama yapmam lazımdı, veya başarısız olarak buradan ayrılmam gerekiyordu. Başarılıysam, aşama yapmalıydım. Demek ki başarısız olarak kabul edildim. Ayrılmam gerekiyordu.
Diego Avesani, Türkiye'ye gelecek modeli biliyor * Tofaş'ın yeni CEO'su Diego Avesani nasıl bir yönetici? Avesani benim yanımda çalışıyordu. Uluslararası alanda üretim teknolojisine bakan kişiydi. Çok hırslı ve agresif bir yönetici. Çok metodludur. Lafla iş yönetmez. Bana çok kızardı. Etrafımdaki ikna etmek için 3-4 saatimi verirdim, yardımcılarımla konuşurdum. O da 'niye ikna etmeye çalışıyorsun, ver kararı gitsin' derdi. İnanılmazdır, noktaya bakacak ve kararı verecektir. Başarılı olacağına inanıyorum. Zaten ben tavsiye ettim. Türkiye'nin ona ihtiyacı var. Ben ileride yeni bir model geleceğine inanıyorum. O modellerin hepsinin üzerinde çalışan kişi olduğu için, tasarımından tarifine kadar herşeye hakim. Avesani Türkiye'ye gelebilecek modelleri ezbere biliyor.
Tofaş'ın sorunu büyük kapasitesinin olması * Tofaş ne zaman Fiat'tan yeni bir model alabilecek? Bir proje alması gerekiyor. Yaklaşık 300 bin adetlik kapasitesi var. Tofaş'ın sorunu bu kadar büyük kapasitesinin olması. Model ihtiyacı var. Ancak tüm dünyada açık kapasite var. Peki hangi ülkeler bu açığı kapatacak? Tofaş bunu nasıl yapar, üretim verimliliği ile, kalitesi ile gerçekleştirir. Tofaş rüştünü ispat etmiş bir kuruluş. Dolayısıyla ilk fırsatta yeni bir model alacaktır. Tabii Fiat Auto'ya da bağlı. Verecek modelinin olması ve kendi diğer açık kapasitelerini değerlendirmesi lazım.