|
|
|
|
|
|
Sen bana yarışmayı öğret ben de seni zayıflatayım!
Zayıflama kitabını okumuş, tüm Televole kasetlerini ezberlemiş olan Tülin Şahin'i parça parça etmeye hazırdım. Ancak teklifi ile beni en zayıf yerimden vurdu. Ve onunla çıkarlarım doğrultusunda uzlaşmak zorunda kaldım!.
Bir manken ile buluşacağınız zaman etrafta bir alışveriş merkezi olmamasına özen gösterin. Çünkü bu yaptığınız, tüm planların bir saat ileri atılmasına neden olabilir. Tülin Şahin ile Maslak'taki alışveriş merkezlerinin çok bulunduğu bölgede buluşmak üzere sözleşmiştik. Ancak buluşma yerine geldiğimde Şahin'in yerinde yeller esiyordu. Telefonum çaldı "Rahşan'cığım çok özür dilerim, geçen gün gördüğüm bir tüvit pantolon vardı. Onu alıp hemen geliyorum!"
BEKLE Kİ GELSİN... Ama Tülin Şahin'in 'hemen'i, galiba Mars zamanına göre hemen. Yaklaşık olarak 45 dakika onu bekledikten sonra çekimi yapacağımız İzmit Körfez Pisti'ne doğru yola çıktık. Tülin bu sezon Türkiye pistlerini şenlendirecek olan 'Seat Cup Türkiye'nin resmi fotomodeli. Durum böyle olunca pist otomobili ve resmi fotomodelimizi alıp pistin yolunu tutmak farz oldu. Hemen Tülin'le otomobilin arka koltuğunda sohbet etmeye başladık. Lakin sevgili Seat takımı yöneticileri piste ulaşımımızı özel şoförle sağlayınca, bize de yol boyunca keyif yapmak düştü. Takdir edersiniz ki, 45 dakika otomobilde bekletilmek, geçen hafta Gamze Özçelik ropörtajında harap olan ruhuma hiç de iyi gelmedi. Hemen, eskiden yani balık eti iken daha güzel olduğunu, bu haliyle çok zayıf olduğunu söyledim. Ama o hiç aldırış etmedi. Arkadan yine saldırdım: "Seni sürekli televizyonda ilginç tanıtımlarda görüyoruz, sence böyle olunca yüzün eskimiyor mu?" Bu girişimim de ses getirmedi. Zaten inanmadığı hiçbir tanıtımı kabul etmiyormuş. Yani bikini giyip jakuzilerin içine uzanmıyormuş. Hatta ürün tanıtımına gelen magazin muhabirlerinin hepsi akıllara zarar sorularına cevap vermiyormuş. Tanıtımlardan önce firmaların yetkilileri ile marka imajı üzerine toplantılar yapıyormuş. Milla Jojovich de aynısını yapıyormuş. Yani kızımız aslında Sivaslı değil, Danimarkalı Cindy imiş de haberimiz yokmuş! Muhabbetin giderek koyulaşması ve Tülin'in bitmek bilmeyen pozitif enerjisi üzerine fazla direnmedim. Sohbeti daha da koyulaştırdık. Geçen gün bir muhabir kendisine "Manken misiniz, fotomodel" mi diye sorunca küplere binmiş. "İkisi de aynı şey sadece biri İngilizce diğeri Fransızca" diye cevabı yapıştırmış. Bir krem tanıtırken kremin cilde sağladığı yararları anlatırken, bir muhabirin "Tülin Hanım ne zaman evleniyorsunuz?" diye sormasına da çok bozuluyormuş. Son bir yıldır kafayı ekonomi ve iş yönetimine takmış. Ciddi ciddi gazetelerin ekonomi sayfalarını okuyormuş. Üstelik menajerliğini de kimseye bırakmayıp kendisi yapıyormuş. Çünkü kendi marka imajını kendisinden başka kimsenin yapamayacağını düşünüyormuş. Evet işte bunlar beni şok etti. Oysa ben onun zayıflama kitabını okumuş, ona sinir bozucu sorular sormaya ve hatta Perihan Mağden taklidi yapmaya hazırlanıyordum. Ama son bir planım daha vardı. Bu Sinderella'nın havasını ne yapıp edip bozacaktım!
YÜKSEK POZİTİF ENERJİ Piste ulaştığımızda "Hadi piste çıkalım" dedim. Antrenman için hazırlanmış bir Seat Leon'a atladık. Beş tur attık ve son üç turda ciddi ciddi gaza yüklendim. Ama nafile! Tülin Şahin çok eğleniyordu. Hatta aralarda 'müthiş' diye çığlıklar atıyordu. Ama asıl darbe otomobilden inince geldi: "Gel beraber yarışalım, sen bana yarışmayı öğret, ben de seni Ritz Carlton'da aqua Gym ile zayıflatayım..." Bir anda pist başımın etrafında döndü. Gözlerim karardı. Ama çabuk toparlandım. Kekeleyerek 'tamam' diyebildim. Gelecek hafta özel kürümüze başlıyoruz...
|
|
|
|
|
|
|
|
|