|
Beni aldat ama beyninde asla!..
İki aylık evliyim, eşim beni aldatabilir, önemli olan beyinde aldatmaması"... Geçen gün canlı yayına bağlanan bir telefon konuğu özetle bunları söyledi. "Aman herkes, her gün, her konuda bir şeyler söylüyor" deyip geçebilirsiniz, siz de haklısınız ne de olsa... Ben yine de durup düşünelim derim. Çünkü bu yüzyılda da, gelecek yüz yılda da, dünya durdukça biz kadınların kabusu, problemi, hayatının bir parçası olacak aldatma mevzuu...
*** *
"Aldatma mevzuu"ndan da önemlisi, girizgahımda yer alan cümleyi sarf etmiş olan hanımın -böyle düşünen tüm hanımlarınduygu ve düşünceleri...Yani pek doğal bir hal yaşarcasına "aldatma beyinde olmasın yeter"le sonlanan, eylem halinde olanına pas vermeden ve dahi yok sayarak böyle düz ve direkt nasıl konuşur insan? Anlamadım... İlk anda anlamamak, anlamaya çalışmaya engel değil ya... Anlama çabası sarf ederken, aklıma gelenlerin ilki şu; bazı hanımlar erkeklerin beynini görebiliyorlar mı? O gizli, çetrefil şeylerin uçuştuğu, birbirinden hızla kaçıştığı koridorlarda istedikleri gibi kotasız dolaşabiliyorlar mı? Diyelim dolaştılar, "herhangi bir kadın, benimkinin gri derinliğinde saklanmıyor, temiz, sevdiğim adam beyinsel bir fingirdeşme yaşamıyor" mu diyorlar... Bunu başarabiliyorlarsa, helal olsun... Olsun da nasıl yaptıklarını biz öğrenelim ve geri kalmayalım... İkinci olarak yazacağım husus, birincisine göre daha mantıklı. Aldatılan kadının kocası, eylem sonrası hep eve döndüğü için bunu bir sorun olarak görmemeyi tercih etmek... Yani bizim ev kürkçü dükkanı, dolayısıyla tilkinin tüyünden de huyundan da en iyi ben anlarım, dönüp dolaşıp soluğu yine burada alır kanıksamasıyla yaşamak... Bana uymaz ama bu da bir bakış açısı ve de tercih, kabul ediyorum. Üçüncüsü, "o bumerang gibidir, benden başkası çekmez. Başka kadına gitse de, onunla yapamaz, gene bana gelir, malımı bilmez miyim?" de denebilir. En klişeleşmişi de şudur ve de şöylecedir herhalde; "Erkek değil mi hepsi bir... Hepsi yapar, aldatır. Görmezden geleceksiniz. Hele de sana duyurmadan yapıyorsa, ne gam... Deşme, kurcalama, araştırıp, ortalığı karıştırma... Eve, sana, çocuklarına bağlı mı, ona bak... Bırak adam arada eğlensin"... Bu nasıl bir eğlence, nasıl anlayışsa, hiç çözemedim ama neyse... Ya da beşincisi; "Bizimki modernlerin moderni, öff acaip bir evlilik işte... Size ne, kime ne... Başkasıyla da beraberdir, bilirim ama üzülmem, hatta aldırmam" diyen bir gurup olabilir. Buna, hiç ama hiç inanmam... Külliyen atıyorsunuz ama tutamadan derim. Aldatıldığını bile bile "kıskanmıyorum" diyen tüm kadınlar, beni arasın. Hodri meydan! Tartışalım tartışalım. Savunmanız olacağına pek inanmadan merak ettiğimi söylemeliyim. Beklerim... Ha aklıma gelmişken, altıncısı, siz aslında "Başıma gelenler olacak şey değil ama, engel de olamıyorum. Görüp duyanlara karşı zevahir kurtulsun" mu diyorsunuz...Yiğitliğe gölge düşmesin hesabıdır belki de hesap.... Ama adı üstünde, bu evdeki hesap, çarşıya uymaz, etraf kanmaz, bilesiniz....
|
