Büyükelçi Edelman'ın seçim kaygısı

ABD Büyükelçisi Eric Edelman, dün ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas'a sürpriz bir ziyarette bulunuyor. Ziyaretin dışa yansıyan amacı, Nas'ı genel başkanlığa seçilmesi dolayısıyla kutlamak. Ancak aktarılan bilgilere göre, içerideki konuşmalar çok farklı. Edelman'ın ziyaretinde ele alınan ağırlıklı konu yerel seçimler... ABD Büyükelçisi, seçimden sonra muhtemel siyasi tabloyu merak ediyor. AKP'nin yüzde 50'nin çok üzerinde bir oy oranı ile seçim kazanması halinde, diğer partilerin durumlarının ne olacağı sorusuna yanıt arıyor. Hatta, kendilerinin yaptığı kamuoyu nabız yoklamalarından ikinci bir partinin dahi seçimden çıkması ihtimalini görmediklerini belirtiyor. Tek parti hakimiyetinin yaratacağı etkinin ne olabileceğini soruyor. Seçimden çıkacak böyle bir tablonun, parlamento dışındaki siyasi partilerin yaşam şansını ne yönde etkileyeceği üzerinde duruyor. Parlamento dışı muhalefetin, hatta CHP'nin birçok yerde aday çıkaramaması üzerinde konuşuluyor. Nas, "Ortaya çıkan manzaranın kendilerini endişelendirdiğini" kayda geçiriyor ve tek partili bir durumun
demokrasi açısından da endişe verici olacağını söylüyor. Bunu öngörmedik Nas biraz da espri ile karışık ABD Büyükelçisi'ne sitem ediyor: "Türkiye'nin böyle bir yapıya gelmesinde sizin de payınız var..." Nas'ın sitemine Edelman'ın yanıtı ise net oluyor: "Bunu biz öngörmedik..." Hemen ardından da şu sözü aktarıyor: "Demokrasi rekabet ortamı sağlamayı da gerektirir..."

Merkez sağda işbirliği
Görüşmeden sonra Genel Başkan Nas ve ABD Büyükelçiliği'ne bu konuşmaların geçip geçmediğini soruyoruz. ABD Büyükelçiliği kısaca, yerel seçimin de arasında yer aldığı konu başlıklarını sıralamakla yetiniyor, bunun ötesinde fazla bir açıklamada bulunmaktan kaçınıyor. Nas da aynı şekilde "Zaten öğreneceğinizi öğrenmişsiniz" diyor. ANAP Genel Başkanı Nas'a merkez sağ partiler olarak bazı yerlerde seçim işbirliğine gitme gibi bir eğilim gösterip göstermediklerini soruyoruz. Nas, "Evet bazı bölgelerde yerel bazda teşkilatımızdan gelen talepleri biz de yerine getirmek için bu işbirliğini gerçekleştirdik" diyor. Hatta, sadece merkez sağ partiler olarak değil, CHP ile de yerel bazda işbirliği içine girdiklerini açıklıyor. "Bu genel merkezler düzeyinde değil, yerel ölçüde oldu" diyor. Aktarıldığına göre ANAP, Samsun'da CHP ile işbirliğine gitme kararı almış. Samsun'da CHP adayının kazanması için çaba gösterilecekmiş, CHP de buna karşılık Samsun'un bazı ilçelerinde ANAP adayını destekleyecekmiş. Adana Merkez'de ANAP, DYP adayına destek verirken, Seyhan ilçesinde DYP teşkilatı, ANAP adayını destekleme kararı almış. Isparta Yalvaç'ta MHP ANAP adayına destek verme kararı alırken, il belediye başkanlığında ANAP, MHP'yi desteklemeye karar vermiş. Nas, şöyle devam ediyor: "Yerel inisiyatife geçit verdik. Çünkü bu bir yerel seçim. Hükümete değil, kendi yaşadığı yerin yaşam kalitesine verilen oydur. Yerel düzeyde teşkilatımız 'Ahmet Bey çok başarılı bir adaydır' demişse biz orada aday çıkarmayıp, başka partiden aday olan Ahmet Bey'i destekleme kararı aldık." Görülüyor ki solda bazı yerlerde sağlanan "işbirliği", merkez sağ partilerde de gerçekleşmiş. Öyle görülüyor ki seçimde yerel bazda da olsa, bir yanda AKP, diğer yanda merkez sağ ve solun diğer partilerinin ittifakı söz konusu olacak. Hatta, Samsun örneğinde olduğu gibi yıllardır çekişme içinde olan ANAP ve CHP seçim işbirliği içine girecek. AKP'nin alternatifsiz bir şekilde yükselişi, geçmişte yan yana gelip seçim ittifakına gitmeleri hayal dahi edilmeyen partileri işbirliğine götürebiliyor. Seçim sonrasında ortaya nasıl bir tablonun çıkacağını bugünden görmek zor. Bununla birlikte, Edelman'ın da sorguladığı gibi seçim sonrasında bazı partiler siyasi tarihin derinliklerine gömülecek. Ancak şurası da kesin ki, bu seçim DYP ve ANAP'ın taban tarafından bütünleşmesini de beraberinde getirecek.