Seçim sonrası senaryoları

Ankara'da batılı ülkelerin büyükelçiliklerinin gözü bir süredir 28 Mart'ta yapılacak yerel seçime odaklanmış.
Merak edilen; AKP'nin seçimi açık farkla kazanmasından çok, siyasette seçim sonrasında nasıl bir tablonun ortaya çıkacağı.
Bir de seçimden AKP'nin yüzde 50'nin üzerinde bir oy alması durumunda parti içi dengelerin nasıl seyredeceği...
Batılı ülkenin büyükelçiliğinde etkin görevde bulunan diplomatın sorusu da bu noktada odaklandı.
Bir süre Anadolu'yu dolaşmış.
Tahminine göre, AKP'nin oyu yüzde 45-55 bandında...
Şaşırdığı ise CHP ve diğer muhalefet partilerinin seçim propagandasını neden AKP gibi yapmadıkları?
Gözlemini hayretle şöyle aktardı:
"AKP'nin oyları yüksek, buna rağmen seçmenle bire bir politika yapıyorlar. Muhalefetin oyları ise çok düşük. Ancak, İstanbul'un bir iki semti hariç, sanki oyları toplamış seçimi bugünden kazanmış gibi davranıyorlar."
Bu gözlem sadece batılı büyükelçilerde yok.
Sokağa çıkıldığında durumu tespit etmek olası.
Örneğin Ankara'nın Çankaya semtinde AKP büyük bir çaba gösteriyor. İlçe Başkanı'nın aktardığına göre, 600 kişilik bir grup oluşturmuşlar. Her akşam en az 50 ev ziyareti, gündüz ise en az 100 esnaf ziyareti gerçekleştiriyormuş.

Atalay çok umutlu
Sadece Çankaya'da değil AKP Ankara'nın hemen her semtinde aynı coşkuyla çalışıyor..
AKP Ankara Milletvekili, Devlet Bakanı Beşir Atalay, geçen hafta içinde Ankara Büromuzu ziyaretinde de bu durumu kayda geçirip ekledi:
"Günlerdir Aydınlıkevler civarında esnaf dolaşıyorum. Bir tek esnafı atlamamak için uğraşıyorum..."
Milletvekili seçilmeden önce bir kamuoyu araştırma şirketinin de sahibi olan Atalay da bu seçimde de çok yüksek bir oy oranına ulaşacaklarına inanıyor.
Rakam vermiyor, ancak geçen seçimde olduğu gibi muhalefet partilerinin de oyunu alacaklarını belirtiyor.

Keçeciler'in öngörüsü
ANAP'ın ağır toplarından Mehmet Keçeciler de dünkü sohbetimizde aynı duruma dikkat çekti.
Keçeciler'e göre, seçmen hala AKP'ye verdiği avantajı kesmiş değil.
Beklentisi "28 Mart'ta da 3 Kasım sonuçlarının aynısının" çıkağı yönünde.
Seçim sonrası hem sağ, hem de solda bütünleşme bekliyor.
ANAP ile DYP arasında olduğu gibi, MHP ile BBP arasında da benzer bir bütünleşmenin söz konusu olabileceğini vurguladı.
Keçeciler'in, Saadet Partisi ile ilgili iddiası ise "AKP'den bir grubun, bu partiye katılacağı" yönünde.
Kendi deyimiyle "Yani top yekun bir başkaldırı döneminin" yaşanacağına inanıyor.
Benzer konuşmalar bir süredir AKP içinde de yapılıyor.
Her ne kadar, "İktidarı bırakıp kimse bir yere gitmez" yaklaşımı olsa da merkez sağ ve solda meydana gelecek değişimlerin AKP'yi etkilemesinin kaçınılmaz olacağına belirtiliyor.
Ancak, hangi senaryo yazılırsa yazılsın, seçmenle bire bir klasik politika yapan AKP'nin alacağı yüksek oyun, kendisini 1984-1988 dönemindeki ANAP konumuna getireceği ve iktidar gücünü arttıracağı da görülüyor.