kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Sinema
    Çizerler
    Teknoloji
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Sarı sayfalar ve darbukalar
Şimdi de pireli bir yazı!..
Kıymık

Sarı sayfalar ve darbukalar

Darbukada sağ el vuruşlarından çıkan sesi "düm", sol elle çıkartılanı da "tek" tabir ederler. Yani çıkardığı ses böylesi basit "düm-tek"lerden oluşan bir çalgıdır darbuka. Bu yüzden çalınması da hayli kolay görünür dışarıdan bakanlara.

Kasnağa vur!..
Ne ki yani? Sandalyeye çöm. Darbukayı sol bacağının üzerine yerleştir. Sol kolunun iç kısmıyla aletin ince beline destek yaparken, bilekten kıvrık sol eline "şıklatma" pozisyonu verip; kasnakla metal çemberin birleşme noktasına vur. Aynı anda, boşta kalmış sağ elini açık tutaraktan, gerilmiş derinin (şimdi hurda röntgen filmi de kullanılıyor) ortasını tokatla dur. Ne var ki bunda marifet gerektirecek?..

Coşturan köpürten ne?
Peki gerçekten de öyle midir? Yani böylesi basit midir darbukacı olmak? Aslaaa!.. Asla ve kata değildir... Aksine, zor, pek zor bir zanaattır darbukacılık.

İster üç parça sazdan oluşan 'aç aç' grubuna, ister 50-60 enstrümanlı kadrolara eşlik etsin; ritmi tutturmak, çalgılar arası ahengi sağlamak, solisti, vokalisti ve dahi seyredeni coşturup köpürtmekten, duygulandırıp ağlatmaya kadar bin yığın görevi vardır darbuka ve darbukacının.

Ahengi tutturmak

Solo çekip, tek saz hallerde tıkırdadığında bile, becerirse; dünyanın nefesini kesen bir vedet oryantalin muhteşem suç ortağı da olur, beceremezse; onu sahneye gömen bir mezarcı da.

Numarası ne?..

Bazen aynı saz grubunda birden fazla darbuka bulunur. İş daha da zorlaşır o zaman. Performanstaki gidişatı belirleyen bu çalgının birden fazla oluşu, iki dümenli gemiden farksız da kılabilir ortamı. Ama işi bilmeyenlerin elbette hissetmediği bir "numara" vardır orada. Ana ritmi atan bir baş darbuka ve onu can kulağıyla izleyip ahengi tutturan ustalarıdır oradakiler.

Armatörden Miço'ya
Hoş bir gece yaşadık geçenlerde. Sabah'ın ana damarına kan taşıyan Sarı Sayfalar ekibi, gereken ve aranan bu kanları en çabuk ve sıhhatli şekilde veren donörlerine, yani ilancı-reklamcılarına ödül verdi. Bu; genişletilmiş aile toplantısı tadındaki gece, bir sürprizle finallendi. Ellerinde sarı alüminyum darbukalar olan hostesler ve garsonlar salona daldı ansızın. Her masaya, her davetliye birer tane verildi bu darbukalardan. Armatörden süvariye, çarkçı başından miçoya, lüks kamara konuğundan mütevazı yolcusuna kadar Sabah gemisinde kim varsa, elinde bir darbukayla duruyor, bekliyordu salonun ortasında.

Genel ritim meselesi
Sonra sahnede zaten saatlerdir yer alan profesyonel darbukacı hafiften ritimler atmaya başladı. Solist, tekrarlamamızı istedi bu ritimleri. Başlangıçta yanlış atılan düm'ler- tek'ler az sonra basit, yumuşak ama ahengi tam bir genel ritme dönüştü. 10 dakika geçmiş geçmemişti ki, salon, tek bir çalgıdan çıkıp sahra hoparlörlerinden gümbürdetilen dev bir perküsyon dinletisi kıvamıyla çağıldamaya başlamıştı.

Yürek beyazı
Tekrar etmem gerekir. Sahnedeki profesyonellerden önerilen ritim, basit, yalın, kolay bir ritimdi. Zor olan, yüzlercesi aynı anda çalan darbukaların sanki tek ses kaynağından yankılanıyor gibi olabilmesiydi. Ve işte bunu başardı oradakiler. Gecenin başında yapılan konuşmalar, "Sarı Sayfaları yürek beyazlarına çeviren kadroların uyumlu çalışmasını" anlatan sözler, gecenin sonunda, varılan bu ortak ritim muhteşemliğiyle tencere kapak gibi örtüştü.

Daha güçlü vurun!..

Yani peki biz ne diyorduk yazıya başlarken? Darbuka çalmak kolay gibi görünebilir dışarıdan bakınca. Ama ritmi tutturmak, hele de binlerce darbukanın dandunlandığı mahallerde ansable kurabilmek zor, pek zordur. Tüm sarı tebessümlerimiz bu ritmi tutturanlara olsun. Sağ olun tüm Sarı Sayfalar gönüldaşları. Dilerim hep daha hızlı vurun, daha güçlü ses çıkarın "darbukalarınızdan"...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Papatya gibisin beyaz ve ince!..   / 12-03-2004
 Öbür dünyaya gidip gelmek mümkün mü?..   / 11-03-2004
 Üniversitede eroin koması!   / 10-03-2004
 Yorgun mermi ve yerli 'sniper!.'   / 09-03-2004
 Şiir şehirden sinir şehire!..   / 08-03-2004
 Sarı sayfalar ve darbukalar   / 07-03-2004
 Can Tanyeli ya da Tulipomania   / 06-03-2004
 Tayyareleri seven adamlar!..   / 05-03-2004
 Haydi liseliler motooor!..   / 04-03-2004
 Akademi Türkiye'yi takibe alın   / 03-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Din adına dinden çıkanlar
Madrid'deki vahşetin sorumlusu...
MANSUR FORUTAN
Benim oyum bakkallara!
Yıllardır derin bir gündemin...
MEHMET BARLAS
"Yalaka Basın"dan daha tehlikelisi, "Yalaka...
ALİ KIRCA
Kara ölüm rüzgarları
Irak işgalinin eli...
SAVAŞ AY
İşte bir yudum umut!..
Nebil Özgentürk'le...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Pornografik Susuz Yaz!
Ah benim yetimim "Susuz...
REFİK DURBAŞ
Başbakan ve 'sansür'...
Başbakan Recep Tayyip...
Bir adım daha 2-1
Bir adım daha 2-1
Geçen hafta Beşiktaş'ı farklı yenerek "Şampiyonlukta ben de varım"...
Büyükler sağolsun
Büyükler sağolsun
Yurt içinde ve dışında bulduğu ucuz yetenekleri, takımında yıldız...
'Baykal gibi mi yapayım?
'Baykal gibi mi yapayım?
Başbakan Erdoğan, ‘Benim maaşım bana yetiyor’ diyen Baykal’ı doğruyu...
Vatandaş zam istedi!
Vatandaş zam istedi!
Başbakan Erzurum'da kalabalığın 'Zam yap' diye bağırması üzerine...
Saldırılar Avrupa'ya kayacak
Saldırılar Avrupa'ya kayacak
Bilgi Üniversitesi Ögretim Görevlisi Deniz Ülke Arıboğan, Madrid'teki...
Mahkemeye küstüler
Mahkemeye küstüler
Savcının mütalaasında 1994'deki kararın aynen onaylanmasını istediği...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Sinema | Çizerler | Teknoloji | On
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.