| |
|
|
Kaymakamlar, ya TÜSİAD'ı satanistlerle karıştırırsa?!..
Herhalde şaka yapıyorlar. Veya biz köşe yazarlarına konu üretilsin diye, birileri haber malzemesi imal ediyor. Mesela Hürriyet'teki, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın "Sosyeteyi ve Avrupa Birliği yanlılarını fişleyin" talimatına ilişkin haber, başka türlü nasıl yorumlanabilir? Bu habere göre kaymakamlar, AB ve ABD yanlılarını, yüksek sosyete gruplarını, sanatçıların mensup olduğu grupları, zengin aile çocuklarının oluşturduğu grupları, tespit edecekmiş. Ne diyebiliriz ki? Allah, bu istihbaratı toplamakla görevlendirilen kaymakamların yardımcısı olsun. Acaba NATO'da görev yapan veya Amerika'da, Tampa'da irtibat görevlisi olarak bulunan Türk subayları da, "ABD yanlısı" olarak fişlenecek mi? Necdet Açan'ın haberinde yer alan ve fişlenmesi gereken "Zengin ailelerin çocuklarından oluşan grup", Ferrari'lere göre mi, Porsche'lara göre mi sınıflandırılacak? Sanatçıların tasnif edilmesi kolay. Tiyatrocu, sinemacı, popçu, arabeskçi diyebilirsiniz mesela. Acaba ressamlar, kübist, empresyonist falan diye izlenebilir mi? Starlar, "normal star" ve "pop star" diye mi ayrılmalı? İzlenmesi gerekenler, sadece AB yanlıları değil. Satanistler, Masonlar, internet grupları da var listede... Masonlar'ı kaymakamlar izleyip Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na fişlemeden önce, El Kaide uzantıları Yakacık'taki Mason locasına intihar saldırısı yaptığına göre, bu konuda kaymakamların işi kolay. Bombalananları, onlar da fişlerler. Ama ya AB yanlıları ile satanistleri karıştırırlarsa? Örneğin, TÜSİAD Yönetim Kurulu'nu, T.C. Hükümeti'ni falan, "AB yanlısı" olarak fişleyecek yerde "Satanist" diye bildirirlerse? Aslında endişe etmeye gerek yok. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı kaymakamlar, kendilerine verilen görevleri en iyi şekilde yaparlar. Acaba İçişleri Bakanlığı da, Kara Kuvvetleri'ne bağlı bir istihbarat birimi mi? Ben olsam, Ulaştırma Bakanlığı'nı da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlar ve Mavi Yolculuk yapan zengin yat sahiplerini fişlerdim. Bu arada izlenecek ve fişlenecek olan "Yüksek Sosyete Grupları" üyesi hanımların, ben, çantalarına göre sınıflandırılmaları doğru olur kanısındayım. Beni en çok endişelendirenler, Gucci çantalılar. Chanel ve Louis Vitton'luları o kadar tehlikeli bulmuyorum açıkçası. Anlamadığım şey, bu istihbarat toplama ve fişleme emrinin, kaymakamlıklardan başka, neden "1 numaralı Dikimevi Müdürlüğü"ne de gönderildiğidir. Dice Kayek, Rıfat Özbek, Dilek Hanif gibi dikimle ilgili kişiler de, acaba ulusal çıkarları tehdit mi ediyorlar?
|