Anket sonuçları pek iç açıcı değil

29 Mart sabahı anketlerden çıkan sonuçlar gerçeğe dönüşürse ne olur?
Nasıl bir siyasi yapı ile karşı kaşıya kalırız?
Bu soruya yanıt vermeden önce Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı'nın yaptığı kamuoyu araştırmasına bir göz atalım..
22 Aralık ile 7 Ocak tarihleri arasında 1806 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmaya göre, kararsızlar da dağıtılınca, karşımıza şu tablo çıkıyor:
AKP yüzde 56.8 ile birinci parti olacak..
CHP yüzde 12.3 ile ikinci parti...
Diğerleri yok olup gidiyor..
MHP: 3.9, GP: 3.4, DYP: 3.4, DEHAP: 2.5, ANAP ile DSP sıfırlarda..
Hemen şu noktayı belirteyim.. Bu araştırmanın yapıldığı zaman ne adaylar belirlenmişti, ne de Türkiye seçim havasına girmişti..
Yine de buna yakın bir siyasi tablo karşımıza çıkabilir..
Peki o zaman ne olur?
Türkiye iki partili yapıdan tek partili yapıya geçer.. İktidarla yerel yönetimlerin aynı çatı altında toplanması tek merkezli bir siyasetin bütün hücrelere nüfuz etmesi demektir..
Yani siyaset eşittir AKP olur..
Bu da bir ülke için iç açıcı bir durum değildir.. Yok olan muhalefetten iktidar da zarar görür..
Siyasi yalpazenin ortadan kalkması çok tehlikeli sonuçları da beraberinde getirir.. Çünkü yelpaze kapatılırsa, sopaya dönüşebilir.. Sopa işlevini görebilir..
Böyle olur demiyorum..
Bir olasılığa dikkat çekiyorum.. Tek parti iktidarının tek adam iktidarına dönüşme olasılığından söz ediyorum..
Olur mu?
Olur.. Bu seçim sonuçlarından çok, AKP lideri Erdoğan'ın Türkiye'ye, topluma ve demokrasiye bakışıyla ilintili bir gelişmedir..
Yüzde 56'lık oyu hazmeden, hazmetme olgunluğunu gösteren AKP, bu yola başvurmayabilir..
Tam tersi, yararlı bile olur..
Neden mi?
9. Cumhurbaşkanı Demirel'in işaret ettiği gibi, boşluğun dolmasını sağlar..
Nedir o boşluk?
AKP yüzde 35 ile iktidar oldu, siyasal istikrar sağlandı ama temsilde adalet zedelendi.. Yüzde 35'le Meclis'in yüzde 65'ine hakim oldu.. AKP 28 Mart'ta yüzde 50'nin üzerinde oy alırsa, ankette çıktığı gibi yüzde 56'yı bulursa boşluk dolar, adalet sağlanır..
AKP artık yüzde 56 oy ile Meclis'in yüzde 65'ine sahip demektir..
Bu da iktidar açısından farklı bir rahatlama sağlar, özgüveni artırır..
Geçelim muhalefete..
CHP küçülür, diğerleri tabela partisine dönüşürse Türkiye bir gecede çoksesliliğini yitirir..
Muhalefetsizliğin getireceği sıkıntı, iktidarsızlığın getireceği sıkıntı kadar büyüktür.. Muhalefetsizlik de aradığımız siyasal istikrarı zedeler.. Sesini duyurmak, taleplerini siyasal iktidara iletmek isteyen iktidar karşıtı gruplar, büyük bir boşluğa düşer..
Çünkü bu işlevi görecek parti kalmaz.. Radikal grupların en sevdiği siyasal iklim oluşur..
Bu da en az tek adam yönetimi kadar tehlikeli bir gelişmedir..
Şimdi denilebilir ki.. Siyaset boşluk kaldırmaz.. Mutlaka birileri çıkar, yeni oluşumlar bu boşluğu doldurur.. Muhalefet görevi üstlenir..
Doğru ama bunun süresi ne kadar olur?
Bir yıl mı, iki yıl mı, beş yıl mı?
Yeni bir oluşumun toplumda heyecan dalgası yaratması, alternatif olması kaç yıl alır?
Boşluk yılları çalkantılı bir döneme gebelik yapar mı? Bu açılardan bakınca anket sonuçları iç açıcı değil..