| |
|
|
Aynı lokantaya mı gittik?
Yukarıda gördüğünüz fotoğraf iki buçuk yıl önce Gümüşlük'te (Bodrum) çekildi. Tatil hali işte... Hafif sakal, yüz gülüyor. Aslında fotoğrafta bir de gizli kahraman var. Ancak kadraj nedeniyle görünmüyor: Yeni Rakı! Birçok kişi niçin şimdiki halime pek benzemeyen bu fotoğrafı kullandığımı soruyor. Sebebi şu: Çünkü bir ara sık sık lokanta-yemek konusunda yazıyordum. 'Ne alakası var' diyeceksiniz. Anlatayım...
*** Bizim sektörde bazı yemek yazarları bir lokantaya gitmeden önce haber gönderir: "Sayın yazarımız lokantanıza geliyor. Dört kişilik yer ayırın..." Bunun üzerine lokanta yönetimi alarma geçer. En iyi etlerden, en iyi sebzelerden yemekler hazır edilir. Derken büyük yazar ve arkadaşları gelir. "Hadi bakalım en iyi neyiniz varsa getirin" der yazar. Ohooo, lokantacının canına minnet. En kral yemekleriyle sofrayı donatır. Bu arada garsonlar masa çevresinde dört dönmektedir. Yemek biter. Ünlü yazar, "Bizim hesap" der. "Aman efendim bizim misafirimizsiniz" cevabı verilir. Üsteleme olursa da sembolik bir hesap pusulası sunulur. Üç beş gün sonra büyük yazar köşesinde döşenir: Şöyle lezzetli. Böyle keyifli. Sonra aynlokantaya bir okur, diyelim ki ben giderim. Yemekler dandiktir (inankokmuş ete dahi rast geldim). Garsonlarhizmeti özensizdir. Ardda kol gibi bir hesap!.. şte bu duruma düşmemek... Okurlardan küfür yememek için o eski fotoğrafı değiştirmedim. İstedim ki lokantacılar beni tanımasın, bilmesin. Oraya sıradan bir müşteri gibi gideyim. Sonra da ne gördümse, ne yedimse, ne ödedimse onu yazayım. Sanırım başardım da... Tabii bunda en önemli etken TV'de fazla görünmemek oldu. Çünkü ekranda görüp tanıdılar mı lokantacının elinden kurtulamıyorsunuz. (O da başıma geldi.) * * * Bütün bunları niye yazdım biliyor musunuz? Dün Milliyet'in ilavesinde Ali Rıza Kardüz, Beşiktaş balıkçılar çarşısındaki "Turgut'un Yeri"ni yazmış. Burası çok şirin, küçük bir balık lokantasıdır. Sahibi, eski futbolcu Turgut Vidinli, hasta BJK'lidir. Kardüz de belirtmiş; Hilmi Yavuz, Demir Özlü, Orhan Duru, Hasan Pulur, Gönül Yazar gibi ünlülerin uğrak yeridir bu lokanta. "Peki derdin ne" diyeceksiniz. Derdim şu: Uzun yılların ardından, bundan bir süre önce "Turgut'un Yeri"ne gittim. Ve orada hayatımın en kötü balığını ve salatasını yedim. Kızartma balık öylesine yağ çekmişti ki... Vahimdi. Salata neredeyse pörsümüştü. Peynir korkunç tuzluydu. Hizmeti hiç sormayın. Hadi buyrun bakalım! Her zaman gelen ünlü müşteriye kıtır kıtır, nefis balık... Taze taze salata, roka... Sıradan müşteriye, "Bir daha gelmesen de olur" muamelesi. Ali Rıza Kardüz gibi saygın bir kişinin yazdıkları yalan mı? Elbette değil. Hiç kuşkum yok: O gördüğünü, yediğini yazdı. Peki ya bizim yaşadıklarımız... Acaba fotoğrafımı değiştirsem mi?
|