| |
29 Mart'ta zam var mı?
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a "bir Turgut Özal klasiği" olan şu sözleri hatırlattık: "Ben seçimden önce zam yapacak kadar enayi miyim?" Sonra da sorduk: - Seçimden sonra zam yapacak mısınız? Unakıtan gülmeye başladı. Biz devam ettik: - 28 Mart'ta seçim var... Ve 29 Mart'ta da zamların yağmur olup yağacağı iddiaları... Ne diyorsunuz? Maliye Bakanı: - Kimse endişe etmesin... 29 Mart'ta bir şey yapmayız.
*** Unakıtan: - IMF'den aradılar: Yedinci gözden geçirme toplantısı için isterseniz şubatın son haftası yerine, seçimden sonra gelelim... Hayır dedim... Seçimden önce gelin. - Yani IMF istese de zam falan yok. - Milletin üzerinde zaten yeteri kadar yük var... Yeni zamla, vergiyle milletin üstüne, üstüne gitmeyiz... Kaynağı başka yerden sağlarız. - Nereden? - Devlette tasarrufla... Mali disiplinle... Verimlilikle... Geçen yıl 16 katrilyon tasarruf ettik... Bu yıl da bir miktar ederiz.
*** Tekrar, tekrar sorduk. "Seçimden sonra zam var mı" diye. Kemal bey de tekrar, tekrar "29 Mart korkusuna gerek yok" yanıtını verdi: - Artık o devirler geride kaldı... Başbakan meydanlarda açık, açık söylemedi mi?.. Üç yıl bizden bir şey beklemeyin diye... Devlet iş kapısı değildir diye... Yani bizde popülizm yok.
*** Devlet artık "iş kapısı değil." İş kapısı "özel sektör." Ama özel sektör de "yatırım yapmıyor ki." "Yatırım iklimi" yok ki? Öyleyse insanlar nerede çalışacak? İşsizlik, bir sosyal patlamaya sebep olmadan, nasıl çözülecek? Unakıtan'a "bunları" söyledik. Onun yanıtına gelince: - Teşvikler getirdik... Onları uygulayalım... Özel sektörün önündeki engelleri kaldıralım... Büyüme, üretimle olur... Üretim, yatırımla... Yatırım da yatırım ortamıyla... Yabancı sermaye de bu ortama gelir.
*** Kemal Unakıtan'ın söyledikleri doğru. Ama bir başka doğru daha var: "Yabancı sermaye gelmiyor." Hatta, sermayenin "yerlisi bile" yatırımdan çekiniyor. Demek ki Bakan'ın sözünü ettiği "yatırım ortamı" yok. Daha da açığı "güven" yok. Biz böyle konuşunca.... Maliye Bakanı "işte orada dur" dedi: Ve "Eminönü'nü iyi bilir misiniz" diye sordu. Sonra da başladı anlatmaya:
*** Sayın Donat. Eminönü'nde kuşlar vardır. Nereye baksanız, kuş. Etraftan insanlar geçer, araçların gürültüsü duyulur, bağıranlar, yüksek sesle konuşanlar çoktur. Ama kuşlar ürkmezler. Kaçmazlar. İsterseniz ellerinizi çırparak onları korkutmaya çalışın. Veya "kişt, kişt" diye seslenin. Yine korkutamazsınız. Demek istediğim şu ki, kuşlar kendilerini Eminönü'nde emniyette hissediyorlar. Yatırımcı da, kendini Eminönü'ndeki kuş gibi emniyette hissetmediği sürece yatırım yapmaz. Biz yerli ve yabancı yatırımcıya işte bu güveni vermek zorundayız.
*** Bakan'ın dediği gibi "milletin üzerinde zaten yeteri kadar yük var." Yeni zamla, vergiyle "milleti ezmenin gereği yok." "28 Mart'tan önce de yok, sonra da yok." Zaten devlet her başı sıkıştığında "kayıtlıların" üstüne, üstüne gideceği yerde "kayıtdışı sektörü kayıt içine alsaydı"daha önce yapılan zamlara, çıkarılan ek vergilere bile gerek kalmazdı.
*** - Sayın Unakıtan... 29 Mart'ta bir şey yok dediğinizi yazacağız. - Yok... Gerçekten yok... Kimse korkmasın.
|