|
|
A kalite yarışma için hazır mısınız?
Gözlerimle gördüm. "Akademi Türkiye"nin kalite çıtası gökyüzünde asılı duruyor!
YARIN "Blendax'la Akademi Türkiye" nin finalistlerini gördüğünüzde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Bu satırları "gördüklerinize inanabilmeniz için" yazıyorum. Önümüzdeki günlerde ekranlarda yarışma enflasyonu yaşanacak. Ben de, iddia edildiği gibi "Akademi'nin farkının" ne olduğunu gözlerimle görmek için bir kez daha Conrad Otel'e gittim. 18 adayı (İçlerinden iki tanesi yarışmanın ilk gecesinde elenecek) önce provalarda izledim. Ardından hepsiyle tek tek konuştum. Hafızalarımızdan hala silinmeyen o meşhur reklamdaki gibi, "hepsi okumuş çocuklar..." Hani Popstar'ın birincisi Abidin'e ödül olarak verilen, Firdevs'in de gidip, öğrenim görmek için yanıp tutuştuğu ABD'deki Barkley Müzik Akademisi var ya! Hah, işte "Akademi Türkiye"nin yarışmacılarından biri, oradan mezun... Gerisini siz düşünün artık. Hepsi yüksek okul mezunu ya da öğrencisi. Pek çoğu müzik eğitimi almış, profesyonel müzik çalışmalarının içinde bulunmuş. Kültürlü, zeki, iyi ailelere mensup, mütevazı ama son derece renkli tipler. İçlerinde bir tane bile "yıldız özentisine" rastlamadım. Hepsi, "kendisini" ifade edebilmenin peşinde. Bir başka ortak özellikleri ise daha önce hiçbir yarışmanın elemesine katılmamış olmaları. "Akademi Türkiye"yi tercih etmelerinin nedeni ise "buradan alabilecekleri pek çok şeyin olduğuna" inanmaları. Yani adayların tek hedefi birinci olmak değil. Uzman kadroların eğitmenliğinde donanımlarını arttırmak, profesyonel kariyerlerine yardımcı olacak bilgi ve tecrübeleri edinmek için oradalar. Bir delikanlı var, adının baş harfi B. Uzun saçlı, yakışıklı, sempatik... Gördüğünüzde benim gibi siz de sesine, duruşuna hayran olacaksınız. Sonra şan eğitimli C, billur sesli gençkız E, Adana'dan kopup gelmiş, yanık sesi ve özgün duruşuyla Bayhan'ı unutturmaya aday M, sadece sesiyle değil, muzipliğiyle de yarışmanın en renkli yıldız adaylarından biri olan D ve en az onlar kadar yetenekli diğerlerini sahnede görmek için sabırsızlanıyorum. Daha önce de söylediğim gibi, bu yarışmaların en önemli aşaması binlerce aday arasından finalistlerin belirleneceği "ön eleme" ydi. Gördüm ki, "Akademi Türkiye" bunu en iyi şekilde gerçekleştirmiş. Bu nedenle jürinin ve oy göndereceklerin işi çok zor gibi görünüyor...
|