|
|
|
|
|
|
Zoru başardılar
Dün gece karla kaplı 19 Mayıs Stadı zorluk derecesi çok yüksek bir maça sahne oldu. F.Bahçe oyuna atak ve disiplinli başladı. G.Birliği fizik gücünü ekonomik kullanmak için kontrollu anlayışı benimsiyordu. F.Bahçe oyunu kanatlara da yayarak üretkenlik sağlamaya çalışıyordu. Van Hooijdonk'un müsait bir kafa vuruşu kalecinin üstüne gittikten kısa süre sonra rakibin alışılmış defans hediyesini Hollandalı golcü klas bir plaseyle değerlendirince skor avantajı yakalandı. Bundan sonra kısa bir şok geçiren G.Birliği kendi klasiğine dönerek yüksek tempolu bir ofansif futbolla devre sonuna kadar yüklendi. Bu bölümde Fenerbahçe'nin her zamanki sıkıntısı gündeme geldi. Top yaparak rakibin temposunu kıramadılar, yoğun baskı altında arka arkaya ciddi kale önü tehlikeleri yaşadılar. Bir gol atan, kendi kalesinde de çizgiden iki golü çıkaran Van Hooijdonk takımı adına bu devreye imza attı. İkinci yarıda da G.Birliği'nin baskısı vardı. F.Bahçe geride saklanarak, alan daraltarak skoru tutup, hem rakibinin yorulmasını bekliyor hem de kontratak planları düşünüyordu. Ama hiçbirisi olmadı. Fenerbahçe hiçbir ofansif girişim yapamazken, G.Birliği'nin de temposu 90. dakikaya kadar düşmedi. Bu sıkıntılı dönemde Daum önemli bir yanlış yaptı. Orta sahada koşan, mücadele eden tek adamı, Aurelio'yu çıkarıp Rebrov'u sahaya sürdü. Böyle olunca Fenerbahçe'yi daha zor anlar beklemeye başladı. Ama defans blokunun tümünün cansiperane mücadelesi, ayrıca Tomas-Luciano ikilisinin uyumları ve konstrasyonları ve de kaleci Recep'in kritik kurtarışları takıma çok çok önemli bir üç puan kazandırdı.
*** Bu arada Nobre'nin ne kadar faydalı olduğu bir kere daha ortaya çıktı. Eğer o oynamasaydı Fenerbahçe savunması ve orta sahası nefes almaya dahi fırsat bulamazdı. Ayrıca Ümit Özat'ın orta saha özelliklerine tam sahip olmadığı da belgelendi. G.Antepspor maçındaki rahatlığı bulamadığı G.Saray ve G.Birliği karşılaşmalarında performansı çok düşük kaldı. G.Birliği'ni kutlamak lazım. Parma maçının yorgunluğundan sonra dün gece gösterdikleri direnç ve müthiş tempoları takdire layıktı. Skor dezavantajına düştükten sonra sürekli saldırdılar. Net goller kaçırdılar. Bu arada şans faktörü de yanlarında değildi. Ayrıca her zaman başlarını ağrıtan ktolay gol yeme hastalığı dün gece de gündemdeydi. Kendilerinde olan topta üst üste hatalar yaparak rakiplerine bir gol ikram ettiler. Bu da Fenerbahçe'nin geride gömülerek alan daraltmasına yol açtı. Böyle olunca da da G.Birliği'nin sprinter oyuncularına genişlik kalmadı. Buna rağmen de ciddi pozisyonlar buldular. Hakem Müftüoğlu bundan evvelki Fenerbahçe maçında da olduğu gibi çok iyi yönettiği ilk yarıdan sonra ikinci yarıda bütün takdir haklarını evsahibinden yana kullandı. Fenerbahçeli futbolculara yapılan çok sayıda açık faulü vermedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|