|
 |
 |
 |
Film tadında 12 ayrı öykü
Gazeteci Şenay Düdek "Yaşanmış Şehir Hikayeleri" adlı öykü kitabında ünlülerin dünyasında şöhret olmak için ödenen bedelleri çarpıcı bir üslupla anlatıyor
Sahne, sinema, iş ve sosyete dünyasında yaşananları ortaya çıkarttım
Edebiyat bütün türleriyle her zaman muhatap bulabilen bir sanat. Ülke ve kültürlerin yapısı ya da yaşanan çağın beğenileri her dönemde bazı edebi türleri popüler kılabilir. Magazin yazarı Şenay Düdek'in "Yaşanmış Şehir Hikayeleri" adlı kitabı da son dönemde yazılmış en güncel öykü kitaplarından biri. Düdek, kitabındaki 12 hikayede ünlülerin, sosyetenin ve zengin işadamlarının yaşamlarının arkasındaki gerçekleri gözler önüne seriyor. Tecrübeli gazeteci yıllar süren gözlemlerine dayanan kitabını şöyle özetliyor: "12 öyküde de yaşamın olanakları karşısında insanların ödediği bedeller karşımıza çıkıyor."
* Kimler fısıldadı da öykü kitabınız çıktı?
Valla kimseler fısıldamadı. Evveliyatı var aslında. Ben anılarımı yazmıştım, yaklaşık 400 sayfalık bir kitap olmuştu. Hatta birkaç önemli yayınevi önemli teklifler yaptı. Fakat ben nasıl kendi özelimin afişe edilmesini istemiyorsam başkalarının da özeline girilmesinin çok yanlış olduğunu düşündüm ve ilk yazdıklarımı yırtıp attım ki bu bir emeğin ürünüydü. Sonra farklı "Yaşanmış Şehir Hikayeleri" diye farklı bir konsept yarattım. Bu herkesin hayatı. Sahne, sinema, iş ve sosyete dünyasında yaşananları 30 yıllık gözlemlerimle birleştirip öyküleri orta çıkarttım. Bence kitap bu Türkiye'nin aynası.
* Öykülerinizin kimler tarafından okunmasını istersiniz?
Herkes tarafından yukarıda da söz ettiğim gibi öyküler Türk insanının aynası. Yani kitabın arka kapağında da bahsettiğim gibi ezilmenin, kenarda kalmanın acısıyla kapıcılıktan yükselip Türkiye'nin sayılı zenginleri arasına giren iş adamları, kenar mahallenin bir anda yıldız olan güzelleri, cezaevinde yükselen yıldızlar, ihtirasın bitirdiği yaşamlar var. O nedenle zengin, fakir herkesin okuması gerekir. Alınacak dersler, ödenen bedeller o kadar çok ki.
* Sosyete dünyasında yaşanan ilişkiler çok mu riskli? Kitapta yer alan 12 hikayeden en dikkat çekeni hangisi sizce?
Risk yalnızca sosyetede değil, her yerde vardır. Kitaptaki 12 hikaye de benim çocuğum, ayrım yapamam. Bana göre hepsi Yeşilçam filmleri tadında.
* Sizin öykülerinizde ayrılan, ayrılamayan, evlenen, evlenmeyen bir sürü kadın var. Erkeklerin ayrıldıktan sonra kadınlar gibi içsel çöküntüleri, yaşamlarını düzene koyma çabaları, arayış dertleri olmuyor mu? Sayılı zengin erkeklerden biri olmak çok mu önemli bu dünyada?
Zenginlik göreceli bir kavram belki, ama herkes için geçerli. Özellikle Türkiye'de ayakları yere basan, ekonomik özgürlüğü olan kadın her zaman güçlüdür. Kadın bu gücünü her zaman her yerde kullanmaz belki ama erkekler için öyle değil. Güçlü bir erkek özelinde de genelinde de bu parasal gücünü hep kullanır. Türkiye'de erkeklerin zengin, kariyer sahibi olması kadınlar için önemli bir unsur bence.
* Magazinin en büyük izleyici kitlesini kadınlar oluşturuyor, değil mi?
Edebiyatın da en büyük kitlesini kadınlar oluşturuyor. Magazin ve edebiyat iç içe değil mi? Tabii ki. Nitekim benim gazetedeki köşemin okuyucu kitlesinin yüzde 70'i kadınlar, bununla da gurur duyuyorum.
* Magazin gazetecisi de bir magazin unsuru olarak görülüyor mu? Kendinizi magazinel bir karakter olarak görüyor musunuz?
Görüyorum tabii. Bizlerin de renkli bir hayatı var. Ama her magazincinin değil. Benim yaşantım insanlara renkli geliyor sanıyorum.
* Şenay Düdek'in kendine örnek aldığı magazin yazarları var mı? Diğer magazinciler sizden sonra kitap yazarlarsa neler hissedersiniz?
Yok. Beni hiç ilgilendirmez.
* Magazinin dayanılmaz ve çekici bir yanı var. Ama magazinin bir de acı veren bir yanı olmalı!
Acı tarafı herkesin ders alması gereken yaşamların magazin dünyasında olması. Şöhret için ödenen ağır bedeller...
* Yazarak unutmak duygusu mu daha baskın, yoksa unutamadıklarınızı hatırlamak mı?
Her ikisi de...
* 30 yıldır magazin basınındasınız. Çarpıcı bir anı kitabı yazmak yerine, neden öykü şeklinde bir kitap yazdınız?
Kariyerim, aile terbiyem ve mesleğime duyduğum saygı. Etik olmazdı. Ayrıca bu kitap da çok ses getirdi.
* Hikayelerdeki kimi kahramanlar kendini ele vermiyor mu? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Hiçbir tepki almadım. Bu biraz da cesaret işi. Ayrıca hikayelerdeki kahramanlar tek bir kişi değil. Bir kahramanda birkaç kişilik var.
Sayım Çınar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
