Daum'un hamlesi
Dün geceki kritik derbide Fenerbahçe, son dakikalarda attığı golle çok önemli 3 puanın sahibi oldu. Fenerbahçe maça yüksek tempolu ofansif bir anlayışla başladı. Sarı-lacivertliler rakibinin pas hatalarından da faydalanarak yoğun bir baskı kurdu ve de skor avantajı yakaladı. Ardından Galatasaray presle tempolu futboluna başladı. Skor avantajına sahip Fenerbahçe, geride saklanıp kontratak planlarını işlerliğe sokma düşüncesindeydi. Ancak bu plan tutmadı. Beraberlik golü çabuk geldi. Ayrıca F.Bahçe'nin kadro yapısı prese karşı hücum girişimlerine uygun değildi. Beraberlikten sonra Galatasaray devre sonuna kadar oyunu yönlendiren taraftı. Fenerbahçe'nin pres yetersizliğini iyi değerlendirip "Top mümkün olduğunca bende kalsın" düşüncesiyle hareket ettiler ve de gol aradılar.
İkinci devre korakor başladı. Ancak son 30 dakika Fenerbahçe yine bir baskı kurdu. Bunun önemli bir nedeni UEFA Kupası maçının Galatasaray'da neden olduğu yorgunluktu. Bu baskıya rağmen üretkenlik sağlanamıyordu. Çünkü Nobre ve Van Hooijdonk yakın markajdaydılar. Tuncay'ın da dripling yolları akıllıca tıkanmıştı. Fenerbahçe oyunu kanatlara yaymak istedi ama gerek Ümit Özat gerekse Mehmet Yozgatlı ve Fatih etkili ortalar yapamadılar. Ardından Daum son hamlesini yaptı. Aurelio'yı çıkartıp Rebrov'u aldı, Ümit Özat'ı defansın soluna, diri Ali Güneş'i de ortaya sahaya çekti. Bu değişikliklerden sonra Galatasaray'ın takım savunması arızasıya uğramaya başladı. Rebrov'un mükemmel pasında topla buluşan Mehmet Yozgatlı çok kaliteli ve kritik bir gole imza attı. Fenerbahçe bu golle çok önemli bir üç puanı kazanmış oldu. Daum'un son hamlesi skorun çevrilmesini sağlayan bir teknik adam doğrusuydu. Galatasaray için çok zor bir maçtı. Hem Villarreal maçının yorgunluğu hem de 3 gün sonra bu takımla oynanacak rövanş maçı sarı-kırmızılı ekibi etkiledi. Ayrıca deplasmanda oynuyorlardı. Terim, Fenerbahçe'yi iyi etüt ederek taktik plan hazırlamıştı. Terim, Orhan Ak'la Ömer'in çizgi defans uygulamasındaki uyumsuzluklarını göz önüne alarak üçlü defans uygulattı. En önemlisi hareketi de liberoya Petre'yi çekmesiydi. Bu düzen beklenenden daha verimli oldu. Ama son bölümlerdeki yorgunluk istenilen sonuca engel oldu. Kendi alanına çekilen G.Saray rakibe akın yapması için şans tanıdı.
Hakem İsmet Arzuman maçı çok başarılı yönetiyordu. Bilhassa kartlara başvurmayıp tansiyonu yükseltmedi. Otoritesi ile maça hakim oldu. Ancak Fenerbahçe'nin ikinci golü öncesi Prates'e yapılan açık faulü süzemeyerek neticeye tesir eden bir hata yaptı.
|