Aşk ve politika.

Aydın Menderes anlattı: "Babam Adnan Menderes, İzmir'in Karşıyaka takımında futbol oynardı..." Aydın beye sorduk: "Ya sizler?"
Menderes'in üç oğlundan en büyüğü merhum Yüksel Menderes "futbolla pek ilgilenmezmiş."
Ortanca oğlu merhum Mutlu Menderes "Galatasaraylı" imiş.
Aydın Menderes:
- Ben mahalle aralarında epeyce top koşturdum... Galatasaraylı'yım... Tuttuğum ikinci takım ise Gençlerbirliği.

BERİN MENDERES'İN HAYATI
- Aydın bey... Adnan Menderes'in yaşamı hiç film konusu oldu mu?
- Hayır... Bir gün Hülya hanım (Koçyiğit) geldi... "Berin hanımın hayatını oynamak istiyorum" dedi... Annem yeni ölmüştü... Projeye sıcak baktık... Ve Hülya hanımı kutladık.
Aydın beye göre "sıcak bakışın" iki nedeni vardı:
1. Berin hanımın hayatı gerçekten film yapmaya değerdi.
2. Onu, Hülya hanımın oynayacak olması ise birçok tereddüdü ortadan kaldırıyordu.
- Sonra ne oldu Aydın bey?
- Proje gerçekleşmedi.

ADNAN MENDERES'İN AŞKI
- Aydın bey... Şimdi Adnan Menderes'in aşkı, tiyatro eseri oldu.
- Tarihe geçmiş büyük insanlar çok yönlüdür... Her yönleriyle ilgili tarih çalışması yapılır... Romanlar yazılır... Övgüler de olur, eleştiriler de... Bunlara bakar, döner döner tarihi bir daha yaşarız.

İTİRAZ YOK
- Adnan Menderes'in aşkı ile ilgili eseri okudunuz mu, tiyatroyu izlediniz mi?
- İzlemedim, okumadım... Çok fazla bir itirazım da olmadı... Yazar ve tiyatro, Menderes'i öyle algılamışlar.

BİR GÖNÜL MACERASI
Aydın beyin bir "itirazı" yok ama...
"İki eleştirisi" var.
Birinci eleştiri:
Babam Adnan Menderes'in dönemi 1946-1960 Demokrat Parti dönemi.
Çok önemli bir dönem.
Etkileri hala sürüyor.
Siyasette önemli bir gelişme olunca, Menderes'in hayaleti söylemlerde dolaşıyor.
Tabii eleştiri de var.
Böylesine önemli bir dönemin, çok çeşitli pek çok yönü varken bula, bula gönül yönünü bulmanın ve Ayhan Aydan hanımla işe başlamanın çok anlamlı bir şey olduğunu sanmıyorum.
Tabii eleştirmek durumunda da değilim.
Bir gönül macerası babam Adnan Menderes'in şanına, şerefine, büyüklüğüne gölge düşürmez.

İKİNCİ ELEŞTİRİ
"Aydın bey" dedik:
- Ya ikinci eleştiriniz?
Menderes "evet... Bir eleştirim daha var" diye söze başladı:
- Şeyh eli öptü vesaire gibi motifler... Eleştirim bu motiflere.
- Öptü mü, öpmedi mi?
İşte Aydın beyin yanıtı...

TARTIŞMALI HUSUSLAR
Tarihi roman yazanlar, bazen tarihi değiştirirler.
Yazarın hayal gücüdür, kendi takdiridir.
Ama bunu yaparken tartışma konusu olan şeylere girer, ispat edilmemiş hususları öne çıkarırlarsa, kendi eserlerine yanlışlık bulaştırırlar.
Ve eserleri, bir propaganda metnine dönüşür.

SİYASİ GÖNDERMELER
- Aydın bey... Adnan Menderes bir şeyhin elini öptü mü, öpmedi mi?
- Böyle bir şey mümkün değil.
- Emin misiniz?
- Elbette... Eserde hem Adnan beyin bir gönül macerası anlatılıyor ve hem de siyasi göndermeler yapılıyor... Siyasi göndermeler, bugün devam eden bir tartışmayı da canlandırıyor... İşte bu bakımdan doğru değil.

BİR ZARİF SİTEM
Babasının "aşkı" tiyatro eseri oldu.
Aydın beyde "en ufak bir kırgınlık" var mı?
"Hayır... Asla."
Aydın beyin "düne" de saygısı var, "bir gönül ilişkisine" de.
Ama bu arada "sitemi" de yok değil.
O da "eserin yazarını... Oyuncularını" incitmemeye özen gösterilerek yapılan bir zarif sitem:
- Amaç, aşkı mı anlatmak?.. Yoksa, Adnan beyi kötüleme amacı da var mı?.. Şeyh eli öpme motifi yani... Kimse alınmasın, tiyatroya, romana, sanata saygım var... Fakat, olmayan şeyi esere dahil etmek, oyunu zaafa düşürmez mi?

BELKİ BİR GÜN...
Aydın Menderes "Çayyolu'nda" komşumuz.
Dün sabah konuştuk.
"Uzun, uzun" Gençlerbirliği'nden bahsettik.
Sonra da "Galatasaray'dan."
Hiç belli olmaz, bakarsınız gelecek hafta Aydın beyle, Ankara'daki "Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçına" gidiveririz... Ya da bir gün "İstanbul'daki tiyatroya."
Tabii "hava koşulları" uygun olursa.