|
|
|
|
Her şey tepetaklak
Bu oyunda, tiyatro sahnesi bir apartman dairesi, seyirciler ise misafir. Ve Diğer Şeyler Topluluğu'nun 'Ev-Kakofonik Bir Oyun' isimli oyununda yerde durması gereken koltuk tavanda, tavandaki avize yerde duruyor.
Ve Diğer Şeyler Topluluğu, sıradışı bir oyunla tiyatroseverlerle buluşuyor. 'Ev- Kakofonik Bir Oyun' ismiyle sahneye konan oyunu sıradışı yapan ise, izlemek için önceden randevu alma gerekliliği olması... Çünkü bir seferde en fazla 20 kişinin izleyebildiği oyun, bir apartman dairesinde sahneleniyor... Yeşim Özsoy'un yazıp yönettiği 'Ev-Kakofonik Oyun', iki yıldan bu yana, her hafta perşembe günü Kuledibi Büyük Hendek Caddesi'ndeki 37 numaranın ikinci katında sahneleniyor.
HER ŞEY KARMAKARIŞIK Evin içinde yerde olması gereken şeyler tavanda, tavanda durması gereken şeyler ise yerde duruyor. Örneğin avize tavanda değil yerde, sehpa, halı, masa ise tavanda duruyor. Başınızı sağa çevirdiğinizde eski bir buzdolabı ve kondisyon bisikleti, biraz ilerisinde ise yerde kocaman bir saat olduğunu görüyorsunuz. Seyirciler oyunu sahnenin kenarlarına yerleştirilen sandalyelerde oturarak seyrediyor. Oyuncular, performanslarını izleyicilerin 'gözünün önünde' sergiliyor. Yani seyirciler dekorun bir parçası gibi. Oyunda, babaannelerinden miras kalan bir apartmanı paylaşamayan dört insanın başından geçenler konu alınıyor. Aynı apartmanda oturan dört karakterin, evi yıkıp yıkmama kararı üzerinden, eski ile yeninin çatışması vurgulanıyor. Oyunun dekoru da, bu karışıklığı anlatacak şekilde Başak Özdoğan Pirim tarafından her şey altüst şekilde tasarlanmış.
SEYİRCİLER OYUNCU GİBİ Oyunu provaları aşamasında sahnede oynamayı planladıklarını belirten Yeşim Özsoy Gülan, "Seyirci ve oyun ilişkisini düşünmeye başladığımızda oyunu apartman katında sahnelemenin farklı olacağını ve tiyatroya yeni bir tarz getireceğimize inandık" diye konuşuyor. Oyun başladığında seyircilerin oyuncularla beraber sahnede olmaktan rahatsızlık duyduğunu, ama daha sonra bu durumdan keyif aldıklarını söyleyen Gülan "Bir süre sonra oyuncularla beraber sahnenin içinde oyuncu haline geliyorlar" diyor.
SEYİRCİ KARANLIKTA KALMIYOR Oyunda 'yeni'yi temsil eden torunlardan olan Sedat Kalkavan, seyirciyle yakın olmaktan en az seyirciler kadar korktuğunu söylüyor. Kalkavan, "Biz bu oyunu bir apartman dairesinde oynayarak sahnenin koruyucu zırhından vazgeçmiş oluyoruz. Böylece tiyatronun zorluğunu biraz daha artırmış oluyoruz. Tiyatro canlı bir sanat, ama biz böylece tiyatroya daha fazla canlılık katmış oluyor ve seyirciyi karanlığa gömmüyoruz" diye konuşuyor.
TEPKİLERİ ANINDA ALIYORUZ Oyunda bir başka torunu canlandıran Ceyda Aşar ise seyircinin tepkisini anında gördüklerini belirterek, "Bu oyunda seyirciyle çok yakın olduğumuz için seyircinin tepkisini, oyunu beğenip beğenmediğini, sıkılıp sıkılmadığını hemen gözlerinden ve hareketlerinden anlıyorum. Zaten seyirci de oyunu izlerken bir yanlış yapmayayım telaşında olduğundan gözlerini bir an olsun sizden kaçırmıyor" diye konuşuyor.
Mustafa KIZIL
|
|
|
|
|
|
|
|
|