| |
Uzan'ın vücut dili
Günlerdir, Cem Uzan'ın "vücut dili"ni çözmeye çalışıyorum. Neler olup bittiğini biraz daha olsun anlayabilmek için... Aslında Hollywood'da olsa filmi yapılacak bir sürecin başrolünü götürüyor... Her akşam milyonlarca evde, ekranlarda... Evine baskın yapıldığında sırtında bir gömlek ile direnişi, polislere posta koyuşu, mağdur edilmiş fakat pes etmemiş, dayanan, kararlı bir duruş... Çalışanları ile veda sahnelerinde, nemlenmiş gözler, duygusallıktan iyice titremeye başlamış alt dudak... Sevgi seli, merhamet ve vefa dolu patron... Meydanlarda haykırışında ise erkekçe bir öfke, kavgada azim, pes etmeyen ruh hali, vatanseverliğin dorukları... İster empati, ister sempati geliştirin çözülmesi zor bir aktör! Hırslı, güçlü, çalışanlarına ve dostlarına merhametli (!), hasımlarına acımasız, çocuklarına şefkatli, eşine esirgeyici bir erkek... Kardeşi için yengesiyle küfürleşen bir ağabey... Yıllarca para kazanmış, para dağıtmış, adam tutmuş, adam atmış, güç ve egosantrizmin doruklarına tırmanmış bir ruh hali... Tuttuğu altın, bıraktığı teneke olmuş bir işadamı... Çevresinde dalga dalga insanlar, herbiriyle bambaşka zeminde, bambaşka amaçlara yönelik ilişkiler ve çelişkiler... Henüz telaffuz bile edilemeyecek dönemlerde özel televizyon kuracak bir maharet ve cesaret... Kestirilmez planlar, projeler ve işbirlikçileri... Onlarca yıldır, mahkemelerde ve bürokraside cebelleşme, davalaşma, herhalde birçoğu artık zengin olmuş avukatlar ordusunun idaresi... Kuruluş yıllarında Star TV'nin ve Star gazetesinin kaymaklarını yiyen profesyonellerle içli dışlı debdebeli ilişkilerden, son kaleleri savunurken canını dişine takan basın mücahitleriyle aynı siperleri paylaşmaya adaptasyon kaabiliyeti... Yalnızlık hissi, yıkım ve perişanlık bombardımanı... Ve kimselerin bilmediği ve bilemeyeceği bilgiler, bilgiler, bilgiler... Talleyrand, "Tanrı bize dilimizi, söylemek istemediklerimizi gizlemek için bahşetmiştir" diyor. Cem Uzan'ın söyledikleriyle değil, vücut dili ile uğraşmamın sebebi işte bu... Birşeyleri anlayabilmek!.. Cem Uzan-Tayyip Erdoğan "denklemi"nde ben daha çok Cem Uzan'ı merak ediyorum. Çünkü, "siyasi iktidarları" tanıyoruz. Ama "ekonomik imparatorlukları" tanımıyoruz. Hele çöküşe geçmişlerse, bu süreçlerin "sır"larla dolu olduğu muhakkak!.. Sır olarak kalacakları da muhakkak!.. Cem Uzan'ın vücut dilinde sadece bir tek duygunun izine rastlayamadım şimdiye kadar... Pişmanlık! Umarım bu duygusunu, bilerek saklıyordur. Çünkü hiç "hissetmemiş" olamaz!
|