| |
|
|
Derbi yaklaşırken...
Birçok kişi F.Bahçe'nin Gaziantepspor karşısındaki oyununu çok beğendi. Bense, hadi 'beğenmedim' demeyeyim ama yeterli bulmadım. Şöyle: Bazen rakip öyle bir oyun tutturur ki... Bu durum sizin ekmeğinize yağ sürer... Bütün yeteneğinizi ortaya koyarsınız... Sonuçta da iyi oynamış gibi görünürsünüz. Antepspor en büyük hatayı yaparak F.Bahçe'nin üstüne langır lungur gitti. Böylece orta sahasını ve defansını zayıflattı. Tabii Fener'in yetenekli forvetleri de bunlar yararlandı. Ayrıca F.Bahçe'nin defansı onca maçtan sonra dahi oturmuş bir görüntüde değil. Eğer hakem Luciano'nun pozisyonuna penaltı verseydi, Johnson'ın vuruşu da gol olsaydı görürdünüz siz Fener'in halini! F.Bahçe, dengeli oynayan, defansına önem veren takımlar karşısında bocalıyor. Hele Kadıköy'de iyice sıkıntı çekiyor. Niye? Çünkü 'Kendi taraftarımın önünde kazanmalıyım' fikri takımın tüm dengesini bozuyor. Antepspor'un yaptığını F.Bahçe yapıyor. Tedbirsiz biçimde rakibinin üstüne gidiyor. Örnek mi? İşte daha bir hafta önceki Diyarbakırspor karşılaşması. Gelelim G.Saray derbisine... Favori F.Bahçe. Sadece Mondragon, tecrübesi ve konsantrasyonuyla Volkan'dan üstün. Seyirci ve kondisyon avantajı Fener'de. Oyun olarak da F.Bahçe, G.Saray'dan iyi... Ancak Terim aptal değil. BJK'ye yaptığını F.Bahçe'ye de yapacaktır. 3-6-1 ya da 4-5-1 gibi bir düzenle oynayacak. Özetle orta sahayı kalabalık tutacak. 'Önce gol yemeyeyim' diyecek. 'Kendi sahamda mutlaka kazanmalıyım' diyen sarı lacivertliler telaşla ve pervasızca hücum etmeye kalkışırlarsa maçı kayıp dahi edebilirler. Daum böyle bir hataya düşer mi? Bilemem! Çünkü birçok maçta yaptı...
|