Türkiye'nin ilk büyük projelerinden olan Devrim benzin kurbanı olunca unvanını Anadol'a kaptırdı.
TÜRKİYE'NİN ilk otomobili Anadol'un doğuş hikayesi de ilginç. 1960'lı yıllarda Türkiye'de Amerikan otomobilleri moda. Ancak Türkiye'de bir döviz darboğazı yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel milli bir otomobil yapılmasını istiyor. Hemen Eskişehir Vagon Fabrikası'nda çalışmalar başlıyor ve Türkiye'nin ilk otomobili Devrim birkaç ay içinde tamamlanıyor. Prototipler törenlere yetiştirilmeye çalışılırken kalabalık yüzünden benzin alınamayınca, resmi geçit sırasında benzini bitiyor ve Devrim projesi de rafa kalkıyor. O dönemlerde Vehbi Koç da yerli otomobil üretmek hayalinde. Bunun için Ford ile görüşmeye gittiğinde aldığı yanıt, "Kârlı olmaz, iyisi mi siz ithalata devam edin" şeklinde oluyor. Ancak Koç çalışmalarına devam ediyor. 1966'ya gelindiğinde, gerekli izinler alınıyor. Anadol'un adını koyan da aslında Türk halkı. Otosan otomobile isim koymak için bir anket düzenliyor. Ankete gelen 100 bini aşkın mektupta iki binden fazla isim önerisi çıkıyor. Vehbi Koç bunlar içinde Anadol'u beğenince, ilk yerli seri üretim Anadol, 19 Aralık 1966 yılında üretim bandına giriyor. Satış fiyatı ise 26 bin 800 lira. O günkü kurla 2 bin 980 dolara eşit.
UNİLEVER TARİHE NOT DÜŞTÜ Türk halkı için bir dönem margarinin tek bir adı vardı o da Vita. Sarı kutusu içindeki Vita hemen her evde bulunurdu. Vatandaşın zihnine öyle bir yerleşti ki, yıllar boyunca tüm margarinlerin ortak adı Vita oldu. O yıllarda Vita'nın reklamlarına dönemin Türk Sanat Müziği'nin ünlü ses sanatçılarından Güzide Kasacı çıkıyordu. Kasacı, meşhur kahkasının eşliğinde Vita ile türlü pişirirdi. Vita'nın Türkiye'de bu denli tutması aslında üretici şirket Unilever'in yöneticilerini de çok şaşırtmış. Öyle ki Unilever'in tarihçesinde dönüm noktaları arasında yer alıyor. O dönem şöyle anlatılıyor: "Vita'nın Türkiye'de üretilip satılmaya başlanması bir Uzakdoğu gezisinden dönen iki Unilever yöneticisinin İstanbul'a uğraması ile gündeme gedi. Küçük bir araştırmayla Türkiye'de margarin ihtiyacı saptandı. Ardından Unilever ile Türkiye İş Bankası arasında kurulan ortaklık için gerekli izin belgesi hükümet tarafından imzalandı ve 5 Ocak 1953 yılında Bakırköy Margarin Fabrikası üretime geçti. Açılışta dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar da vardı. Haftada 50 ton Vita, 20 ton Sana üretimi başladı." Ancak Vita kısa sürede Sana'yı sollayıp geçti. Bu 1970'e kadar böyle devam etti. 1970'te Unilever'in tarihçisinde "önemli bir gün" diye şu not düşüldü: "İlk defa Sana üretimi, Vita üretimini geçti!"