| |
|
|
Bir 112 hekiminin eşinden!..
SAYIN Savaş Ay, 112 Hızır Acil Servisi hakkında yazdıklarınızı büyük bir dikkat ile okudum ve haliyle kızdım da. Merhum Cem Karaca için eşi çağırdığı zaman en iyisi taksiyle götürün demelerini de şiddetle kınadım. Ama bir durumu da anlatmam gerek size. Eşim 112 Hızır Acil'de hekimdir. Haftanın iki günü 24 saat nöbet sistemi ile çalışıyor. 1,5 ay kadar önce başımıza acı bir olay geldi. 14 yaşındaki yavrumuzu kaybettik. Doktor olmayınca Eşim tahmin edersiniz ki 1 aylık izin hakkını bu dönemde kullandı. Geçenlerde bir gün eşimin yanında çalışan ambulans şoförü başsağlığı için evimize geldi. Ben gayri ihtiyarı 'doktor bey yokken kim çıkıyor vakaya?' diye sordum. Ne dese beğenirsiniz? 'Doktor yoksa boş çıkıyoruz yenge!..' Şarjı bitik!.. Dehşete kapıldım. 'Ya müdahale gerektiren bir durum söz konusu olsa ya da gittiğiniz vaka kendi yakınınız olsa ne yapıyorsunuz, eliniz kolunuz bağlı mı kalıyor?' dedim. Yanıtı bu defa şu oldu: 'Sadece sedyeye koyup, arabaya yükleyip getiriyoruz. Trafik açıksa şanslıdır hasta. Değilse işi Allah'a kalmıştır. Zaten ambulansların çoğunda da defibliratör ya bozuktur ya şarjı bitiktir.' Savaş Bey; bu defibliratör denen araç kalp krizlerinde hastaya şok vermeye yarayan cihazın adıdır. Bu bile yoksa gerisini düşünün işte. Ne dersiniz? Yoksa hastamızı sağlık merkezlerine taksiyle götürmek daha mı emin ne?.." Bir Bayan Okuyucu
|