  |
|
'Erkek adam' dediğin...
Evet, hoşlanmıyorum. Erkeklerin çok renkli, benekli, karışık giyinmelerinden hoşlanmıyorum. Ellerinin manikürlü, ayaklarının pedikürlü olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Hem sizler gördünüz mü, ya da görenlerden duydunuz mu bilemiyorum ama, o manikürlü parmaklarına "ince bir kat canım" deyip cila sürenler de var! Ama onlar herhalde başka başlık ve içerikli bir yazıya konu olurlar. "Sanane kardeşim, yapan yapar, derdi sana mı düştü?" diyenler olacaktır. Bu durumda bana da herhalde bir cevap hakkı doğacaktır. Sokakta, işte, orada, burada gördüğüm erkekleri -tırnak ve giyim kuşam kontrolünden geçirip- "oldu, olmadı" demiyorum... Aklımı peynir ekmekle karıştırıp yemedim.
***
Benim eşim her sabah, günün neredeyse öğlene kadar olan kısmını banyoda, ayna karşısında geçirse jöleye batmış, yoğun koku bulutunun içinde, son moda morlu püsküllü müsküllü gömleklerle, allı ayakkabılar giyip, ben sokağa çıkıyorum dese, hemen kapının tutamağına yapışır "Bu halle olmaz, dünyada dışarı çıkamazsın" derim... Eylem yaparım, ayak direr, sürür ama dışarı çıkmaması için ne gerekiyorsa yaparım. Bir düğüne gitsek, "Aa oturmaya mı geldiniz, ne ayıp, hadi kalkın siz de oynayın" deseler, biz kalksak ama eşim şakır şukur göbek atsa bayılırım. Mutluluktan, zevkten değil tabii... Hele hele göbeğine bir şal bağlasa ve çalkalamaya başlasa evliliğimi gözden geçiririm.
***
Napayım yakıştıramıyorum, hoşlanmıyorum. Bir erkeğin eşinin yanında ya da onsuz gerdan kırarak göbek atmasını kabul edemiyorum. Buraya kadar okumuş olanlar, 'eyvah eşinden mi bahsediyor' demesin sakın... Yazmaya çalıştığım şu, Barbaros; hayatımı paylaştığım insan, bunları yapıyor olsaydı, evlilik zindan olurdu, ben de zindandan kaçmaya çalışırdım. Canım, erkek dediğin temiz, derli toplu, sade, abartıdan uzak olur bana göre... Kadın için tasarlanan moda olan şeylerin erkeklere uyarlanması, her bir şeyin uniseks olması seksi de öldürüyor...
***
Geçenlerde kuzenimle moda dergilerini karıştırıyoruz. İlginç bir şey söyledi "Erkekleri ne kadar çok zorluyorlar. Neredeyse kadın giyisilerini bozup giydirecekler. Yok bakımlı olmalılarmış, yok güzellik salonuna onlar da gitmeliymiş, daha neler neler... Biz babamızdan böyle görmedik, eski köye yeni adet gelmesin... Ben adamın kokoşunu istemem, ondan adam de olmaz zaten. Tıraş olsun, temiz olsun, hafif bir parfüm ister kullansın, ister kullanmasın..." Kız doğru söylüyor... Bir de beraber kuaföre gidelim. Biz ağda yaptırırken, onlar da sırt ve göğüs kıllarını aldırsınlar, daha neler neler... (Yaptıranlar varmış, söyleyenlerin yalancısıyım.)
***
Evet sevgili okurlar diyeceğim şudur ki, erkeklerin hastalıkları, görünüşleriyle ilgili akıllarına takacakları bir gariplikleri yoksa, oldukları gibi kalmaları kadınların isteğidir. Yani, hep böyle kalın, olduğunuz gibi...
|
