kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Göründüğün gibi olma, olduğun gibi görün!
Tek seçmene çok aday!.
Aklın yolu çoktur!

Göründüğün gibi olma, olduğun gibi görün!

Dünyanın her ülkesinde, seçilmiş ya da atanmış bir "İktidar" vardır.
Ancak "Muhalefet", sadece demokrasilerde bulunur.
Şu anda Türkiye'de ise, ne iktidar, ne de muhalefet, bu kavramların içeriğini tam anlamı ile dolduracak nitelikte varlar.
Kelime anlamı ile, "İktidar Boşluğu" yok.
Ama Konfiçyusçu bir açıdan bakarsanız, hepsi tam olamayan birden fazla iktidar var Türkiye'de.
Konfiçyus ne der?
- Bir adamın babasının kral olması, onun prens olmasına yetmez. Prens kavramının içeriğinde, güçlü, cömert, adil, cesur olmak da vardır.
"İktidar"
da, "Anayasal Demokrasi"lerde bu tür içeriklere sahip olması gereken bir kavramdır.
Bu açıdan bakıldığında, bizim anayasal demokrasimizin yazılı olmayan gerçeğine göre, "Kuvvetler Ayrılığı", üç erk arasında değil, "Devlet" ile "Siyaset" arasında paylaşılmış durumda.
Bu yüzden de, siyaset ile devlet izdüşüm içinde bulunmuyor. Siyasi kararlara, bürokratlar ağırlık koyuyor.
İktidarsız iktidarlar, "sınırlı yetkili" ama her başarısızlıktan "tam sorumlu" konumda, devleti yönetiyormuş gibi bir nevi rol yapıyorlar.
AK Parti iktidarının durumu buna örnek değil mi?
"Kıbrıs'ta Çözüm" konusu ortada.
"YÖK Reformu" meselesinde ise, neredeyse YÖK'e yasama yetkisinin devri gündemde... Belki yolu bulunsa, her kurum kendi kanununu kendisi yapacak...
Örneğin, Kamu Yönetimi Reformu tasarlanırken, seçilmişlerin Milli Savunma Bakanlığı'nı da reform kapsamına alması mümkün mü?
Muhalefete gelince iş daha karışık.
Muhalefet partileri, bu gerçekleri vurgulayacak yerde, kendileri iktidar olsalar asla söylemeyecekleri sözleri söylemeyi, konumlarının gereği zannediyorlar.
Şu anda AK Parti'nin en fazla eleştirilmesi gereken yanı, "İktidarsız İktidar" olması değil mi?
Ama başta CHP olmak üzere, tüm muhalefet, iktidara karşı bir çeşit devlet sözcülüğü yapıyor.
Sanki Gümrük Birliği, Deniz Baykal'ın Dışişleri Bakanı olduğu dönemde gerçekleşmemiş gibi, CHP sözcüleri AK Parti'yi teslimiyetçilikle suçlamaktalar.
Ya da CHP sözcüleri (mesela Ali Topuz), kendini Vural Savaş'la karıştırıp, AK Parti hakkında, şeriatçılık iddianameleri seslendiriyor.
DYP'nin Mehmet Ağar'ının, "Merkez Sağ"ın en büyük partisi olarak, Avrupa Birliği'nde, ekonomide ve tüm vizyona ilişkin konularda çıtayı yükseltmesi ve AK Parti'yi "Beceremiyorsunuz. Ürkeksiniz" diye eleştirmesi gerekir.
Bir de, hem siyasetin, hem devletin artık kavraması gereken "Büyük Gerçek" var.
Türkiye'nin bütün "Milli Dava"ları, aslında uluslararası konjonktüre bağımlı, "Uluslararası Sorun"lardır.
"Kürt Sorunu"nu gördük.
Türkiye'de siyaset de, devlet de, bu sorunu ya askıda tuttu, ya görmezden geldi, ya da "Bölücülük" biçiminde yorumladı.
Sonunda uluslararası konjonktür (Avrupa veya Amerika), Öcalan'ın yakalanmasından başlayıp, Helsinki Zirvesi'ne dayanan ve AB'ye Uyum Yasaları ile noktalanan çizgide, "Kürt Sorunu"nu, "Kürt Realitesi" haline dönüştürdü.
"Apo'yu Asacağız" diye seçim kampanyası yapan MHP, iktidar olunca, idam cezasını kaldıran tasarıların hazırlayıcısı olmadı mı?
Gerçek şu... Türkiye bir süper devlet değil...
Burada, atanmışlar ve seçilmişler arasındaki çekişmeler ve statükonun değişime karşı direnmesi, "Yerel bir Rant Kavgası"nın ötesine geçemiyor.
Bu arada demokrasiyi ve hukuku da, kendimize benzetiyoruz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Nerede hareket-orada bereket" biraz yorucu oluyor!   / 20-02-2004
 Eski kavramlarla, bugünü anlamak mümkün değil!   / 19-02-2004
 Dersaadet'te verilen hayat ve görgü dersleri...   / 18-02-2004
 İktidar muktedir oldu, muhalefet de olsa artık!   / 17-02-2004
 Enflasyon muhasebesi, galiba ek vergiler doğurmaya aday!   / 16-02-2004
 İşbirliği, Türkiye'yi de Kıbrıs'ı da mutlu edecek!   / 15-02-2004
 "Sevgililer Günü"nde, sevgilinize ütü veya süpürge hediye alır mısınız?   / 14-02-2004
 Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime!..   / 13-02-2004
 Hatıraların Gaziantep'i gerçeklerden çok farklı!   / 12-02-2004
 Göründüğün gibi olma, olduğun gibi görün!   / 11-02-2004
ERDAL ŞAFAK
Komşunun Neo-Con'ları
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali...
MANSUR FORUTAN
Kalem kaşlım...
1977.. Sümüklü Mansur ilkokuldadır.
MEHMET BARLAS
"Metroseksüel" yetmedi, "Entelseksüel" çıkardılar!
Genç...
ALİ KIRCA
Kaymakamı kurtarmak!
Bugünlerde "10.Yıl"ını idrak...
HINCAL ULUÇ
İnsana saygı neden bu kadar zor..
Davetiye günler...
Mektepli değil mektuplu
Mektepli değil mektuplu
"Almanya'da ailelere mektup yollanır, çocukları için branş seçmeleri...
Oyum sana başkan
Oyum sana başkan
Süren'in tam desteğini alan Canaydın dün de Mehmet Cansun'la buluştu.
Murat Karayalçın Ankara'dan aday
Murat Karayalçın Ankara'dan aday
CHP ile ittifak görüşmelerinden sonuç alamayan eski başbakan...
CHP'den Temel Reis yorumu: Deniz Kaptan, Karasakal'a karşı!
CHP'den Temel Reis yorumu: Deniz Kaptan, Karasakal'a karşı!
YEREL seçimlere etkili bir kampanya ile hazırlanan CHP'nin,...
Hocam, bu problem nasıl çözülecek?
Hocam, bu problem nasıl çözülecek?
Türkiye ile Avrupa'nın eğitim alanındaki ücret uçurumu artıyor.
Atmosfer dostane ama kimse elini açmadı
Atmosfer dostane ama kimse elini açmadı
Kıbrıs müzakerelerinin ikinci gününde de esasa girilemediğini, Rum...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.