Bizim taraf, öbür taraf..

Üzerİnde durmadığımız, dikkate almadığımız, önemsemediğimiz gizli bir sorunumuz var..
Toplum olarak kompartımanlara ayrılmışız.. Yanyana, içiçe yaşıyoruz.. Gündelik yaşantımızda hissetmiyoruz ama en küçük bir tartışma ortamında hemen karşımıza çıkıyor..
Ne mi?
Bizim taraf, öbür taraf ayrımı..
Bir fikri savunan kişiyle dünya görüşümüz taban tabana zıt ise, hadi taban tabana zıt demeyelim, ortak noktalar az ise dinlemiyoruz bile..
O fikir doğru bile olsa.. Aklımıza yatsa da öbür taraf söyledi diye reddediyoruz.. Karşı çıkıyoruz..
Üç yıldır.. Her Kurban Bayramı öncesi 'Bu bayram kan akıtma bayramı' değildir diye yazıyorum.. Kurbanını doğru dürüst kesemeyeceksen, eti gerçekten ihtiyacı olanlara ulaştıramayacaksan, bu imkana sahip değilsen kesme diyorum..
Yoksullara yardım ederek de bu ibadetin yerine getirilebileceğini savunuyorum..
Bunları din bilginlerine dayanarak söylüyorum..
Çünkü amaç, yoksulların varlıklılardan pay almasıdır.. Bu bayram, paylaşma bayramıdır diyorum.. Üç yıldır, kurban kesmek amaç değildir araçtır diye yazıyorum..
Hemen her yazıdan sonra aynı tepkileri alıyorum..
Din düşmanısın..
Komünistsin..
Niye?
Çünkü onlara göre ben öbür taraftayım.. Öbür taraftaki kişi bu tür konularda yazamaz.. Bu tür konuları konuşmak, tartışmak, fikir yürütmek sadece onlara aittir..
Onların tapulu malıdır..
Geçen güne kadar böyle sanıyordum..
Meğer değilmiş.. İslami çevrenin içinden gelen Ahmet Hakan'ın yazısını okuyunca durumun daha da vahim olduğunu anladım..
Çünkü aynı sıkıntıları, hatta daha fazlasını o da yaşamış..
Bakın ne diyor:
"Kurbanını doğru dürüst kes, etrafı kan gölüne çevirme, uygar ol" diye yazıyorsunuz, aldığın tepki 'Vay, demek öbür tarafa yaranmaya çalışıyorsun' oluyor...
Kurban kesiminin doğru dürüst olmasını savunmanın adı 'öbür tarafa yaranmak' haline gelmiş...
Yani 'Bizim taraf ne yaparsa yapsın iyi yapar, onlara dokunulmaz' anlayışı hala egemen...
Tepki öbür taraftan gelince de işin kolayı bulunmuş. 'Bunlar aslında din düşmanı. Kurban kesiminde yaşananları bahane edip aslında dine düşmanlık yapıyorlar...'
'Bizim taraf, öbür taraf ayrımı yapmayı becerenler, 'Şu kurban kesimine artık çeki düzen verilmeli' demeyi akıllarına getirmiyorlar."
Demek ki o tarafta, bu tarafta olmanın farkı yok.. Bazı konulara parmak basınca konuşturmama terörü hemen devreye giriyor..
Bu topraklarda yaşayanların büyük çoğunluğu AB'ye girmek istemiyor mu?
İstiyor..
Bunun yolu da birbirimizi dinleme, anlama, tartışma, uzlaşma kültürünün yaygınlaşmasından geçiyor..
Bu kültürü yerleştiremezsek, zihniyet devrimini yapamazsak, belki üye oluruz ama AB'li olamayız..