| |
|
|
Edip Akbayram'a tokat gibi!..
CEM Karaca'nın peşi sıra "gerçekten ve yürekten" ağlayanları ayrı tutun. Ama timsahlara da dikkat kesilin olur mu? Son yıllarında; "sen döneksin!", "sen oportünistsin!", "sen korkaksın!", "sen karşı devrim saflarına geçtin!" diyerek onu ölmeden öldüren, kezzap dilli, örümcek yürekli tayfaya itibar etmeyin asla...
Ayrık otları gibi biter!.. Malum; bu memlekette her dönemde gerçek solcular, solcu geçinenler ve bir de soldan geçinenler vardır. Bu timsahlar, bu "geçinenler" güruhu, devrimci, demokrat, aydın, ilerici, çağdaş, yurtsever olmayı kimseciklere bırakmaz. Her fırsatta bin türlü etkinlik yaratır; tuza buza karpuza solak salak bakar, bazen durur, bazen haldır huldur koştururlar. Yaşamını gerçekten de kendi dünya görüşüne, mücadeleye, değerlerini korumaya adamış bir avuç gerçek "inanmışın" yanı başında, ayrık otları gibi biter, dalkavukluk eder, sonra da kendileri çalar kendileri oynarlar.
Sol sanat çeteleri!.. İşte bu tel maşa ve güya "sol sanat" çetesi tu kaka etmişti Cem Karaca'yı nicedir. Dışlıyor, taciz ediyor, dedikodusunu yapıyor ve zaman zaman da açıktan saldırıyorlardı ona. Ne mutlu ki; onlardan geriye hazin ve yıkık yarı gölgeler, Cem Karaca gibi; yurdunu, insanını, taşı, toprağı gökteki turnayı, yerdeki karıncayı seven, incitmeyen bir gerçek sanatçıdan ise yüzlerce güzelim anı, yüzlerce muhteşem şarkı, milyonlarca hayranı ve yandaşı kalacak...
Yaşarken ne yaptın ki? Ölümünü duyar duymaz telefona sarılıp baş sağlığı dileyen. "Yapacak bir şey var mı?" diyen Edip Akbayram'a, Cem Karaca'nın eşi İlkim'in verdiği yanıt örnek ve ders olsun herkeslere. Bakın ne dedi ona sevgili İlkim: "Siz yapacağınızı Cem'in sağlığında yaptınız zaten Edip Bey. Bir kez bile arayıp sormadınız. Şimdi ne yüzle arıyor, taziye sunuyorsunuz ki?" Tokat gibi cevap valla. Tabii anlayana, anlayanlara!..
|