Tarihi evlerin Don Kişot'u
80 yıllık ömrünü tarihi evlere adayan Perihan Balcı, 28 yıl önce kurduğu 'Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği' aracılığıyla bu mirası korumak için mücadele veriyor: Tarihi evler bürokrasi ve duyarsızlık yüzünden ranta kurban gidiyor.
Çocukluğunun geçtiği Aksaray'da, Fatih Sultan Mehmet zamanından kalma bir caminin yıkılmasına tanıklık eden Perihan Balcı, dönemin İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay'a, bu durumun kendisine acı verdiğini anlatan bir mektup yazar. Cevap gecikmez ve ertesi gün bir polis memuru, sorunun halledileceği cevabını küçük kıza iletir. O günlerden başlayan tarihi ev merakı, ilerleyen yıllarda devam eder Perihan Balcı'nın. İstanbul Kız Lisesi'nden mezun olan Balcı, geçmişi yaşatmanın gerekliliğine olan inancıyla İstanbul evlerini fotoğraflamaya başlar. Bu sayede tarihi evlerin talana kurban gittiğini gören Balcı, 1976'da, 'Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği'ni kurar. Tam 28 yıldır dernek başkanlığını yürüten Balcı, "Bu bir gönül işidir" diyor: "Faal olarak çalışan 100 üyemiz var. Derneğimizin amacı; günden güne yok olan, geleneksel, Türk sivil mimarisinin kurtarılması, yaşatılması ve eski ev sahiplerine yardımcı olmak."
UĞRAŞIMIZDAN DEVLETİN HABERİ YOK Her yıl mayıs ayında, Anadolu'da belirlenen illere yönelik bir haftalık bilimsel geziler düzenlediklerini ve tarihi evlerin korunmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Balcı, "Biz elimizdeki kıt olanaklarla bunları yapmaya çalışıyoruz ama bundan devletin haberi bile yok" diye yakınıyor. Derneğin, tarihinde sadece bir evi restore ettirebildiğini vurgulayan Balcı, bunun en önemli nedeninin bürokrasi olduğunun altını özellikle çiziyor: "Restore etmek için önce Anıtlar Kurulu'na başvuru yapılıyor. Onlar gelip, kaçıncı gruba ait olduğunu belirliyor. Ondan sonra evin iç dış resimlerini, restorasyon projesini, rölevesini istiyor. Bunların hepsi oldukça masraflı işlemler. Bu evlerde oturanların birçoğunun maddi gücü yok. Yaptırmak isteyen hayırseverler de, bürokrasi yüzünden, illallah deyip, bırakıyor. Dünyanın neresine giderseniz, gidin, devlet bu tip yapılara sahip çıkmış. Afrika'da bile durum böyle. Kültürü yıkıp, ranta kurban etmiyorlar."
Bülent ERGÜN
|