Mutlu yıllar!
Bir "yanlışı" düzelterek başlamak istiyorum bugünkü yazıma. Hep tekrarlanan bir yanlışı. Ne zaman şampiyonluklardan bahsedilse, nedense hala Beşiktaş'ın kastına yazılan "on". Beşiktaş'ın şampiyonluk sayısı için. Halbuki Beşiktaş "12 yıl şampiyonluk" yaşadı Türkiye liglerinde. Ya da eski adı ile milli ligde. Federasyon da tasdik etti. Kulübün girişimleri sonucu. Niye hala ısrarla on şampiyonluk diye yazılır anlamış değilim. Düzeltme ihtiyacı duydum. Şampiyon olmak için verilen emekleri düşünüp Beşiktaş camiasından gelen haklı tepkileri de dikkate alarak. İki şampiyonluğu yok saymak; hem kulübe, hem de camiaya saygısızlık. Spor arşivlerini yeniden düzenlemek gerek, hatayı tekrarlamamak için. "Zaten hata yeteri kadar tekrarlandı" diyip konuya noktayı koyalım. Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri İsmail Ünal aradı geçen hafta. Kulübün yılbaşı hediye paketleri satışı için. İsim listesi istedi, verdim. Kulübün Genel Sekreteri telefona sarılmış, sabahtan akşama arıyor Beşiktaşlılar'ı, satışı artırabilmek için. Saygı duydum uğraşısına. Üç, beş ben de aldım. Beşiktaşlı'nın eşine, dostuna bundan güzel hediyesi mi olur? Kulübüne katkısı da cabası. Duyumlarıma göre ilgi zaten yüksekmiş. Haydi biraz daha gayret. Güzel şeyler bunlar!
İlhan'ın daha işi var "Bugün (Vedat Ağabey'in-Okyar- deyişi ile) bu toplara girmeyeyim dedim" kendi kendime, 2003 yılının son yazısında. Yine de dayanamadım. "İlhan gitti gidecek" lafları dolaşıyor son günlerde. İlhan bir yere gönderilemez, gitmez, gidemez. İlhan'ın Beşiktaş'ta yapması gereken çok şey var. Ligin ilk yarısında kendinden bekleneni verebildi mi; hayır! Bunu kendi de çok iyi biliyor, eminim. Ama vermeli. Devre arasında çok çalışmalı. Çalışma deyince İlhan gibisini zor bulursunuz. Antrenman disiplini inanılmaz. Bu konuda en ufak tereddüt yok. Top sende İlhan! İmzayı at Tümer Tümer; yetenekleri malum bir oyuncusun. Hele İlhan ile bir başka oluyorsun. Uzatma, imzala mukaveleni! Beşiktaş yağmurdaki geniş bir şemsiye, sığınak. İçinden çıkan sırılsıklam. Tatilini de içine sindire sindire yaşa. Magazinciler üç gül, iki karanfil diye rahat bırakmadılar seni zaten. Günahtır, bari tatillerinde rahat bırakalım futbolcuları. Zaten "zorlu günler" bekliyor onları. Her şeyi bir kenara bırakalım şimdi. Unutmayalım ki UEFA maçları var elemeli, affı olmayan! Hepinize sağlıklı, mutlu yıllar.
|