kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

'Retro' bir karikatür

OlayImIZ nasıl başladı? Bir açıdan bakılırsa şöyle... Ben her şeyin sanat olduğuna dair bir şeyler yazdım. Belki hatırlarsınız; tatlı yapmak, çocuk büyütmek ya da ne bileyim okey oynamak dahi sanat olmuştu. Kısa, küçük, gırgır bir yazıydı.
Pat! E-postaya bir mesaj geldi. Bir marketten söz ediyordu. Diyordu ki, "O markette duvara 'alışveriş sanattır' diye yazmışlar." Şaşırmadım ama çok güldüm.
Bir başka açıdan ise şöyle oldu... 'Toplumsal Tarih' dergisini her ay alırım. Hele 'Tarih ve Toplum' kapanınca iyice önem kazandı. Hani diyorlar ya, 'göz bebeğimiz' haline geldi.
Neyse... Dergiyi alırım işte. Orada, o küflü, o bitmiş yok olmuş ama bence aynı zamanda da son derece güncel ve önemli konular arasında... Nasıl diyeyim, bir kenarda duran, kendini koruyan (bunu kafiye olsun diye yazdım), esprili, gırgır ama kah kah kih diye güldürmeyen, zekice çizimlere, ilüstrasyonlara rast gelirdim.
Bu ilüstrasyonların kenarında 'Aydan' yazardı (yazıyor). Ben de, ne yalan söyleyeyim, bunlara bakar bakar şöyle düşünürdüm: Allah, Allah, 'Aydan' bir kadın adı ama bunları nasıl olur da bir kadın çizer? O çizgi tarzı ve o espri anlayışı bir kadına ait olamazdı. (Niye mi? Buna cevabım var ama çok çok uzun, yormayın beni şimdi.)
Zaten de değilmiş!

***


Velhasıl Aydan Çelik ile tanıştık. Telefonda sohbet ettik. Ben ona dedim ki: "Senin çizgilerini gazeteye taşıyalım mı?" Denemeye karar verdik.
Bir başka soru: Acaba bu bölümün adı ne olabilir? Aydan aniden hatırladı: "Ben Evleniyorum, yarışmasında kadın şöyle dedi: 'Bak buraya çiziyorum'... Halbuki, biliyoruz, aslı, ben buraya yazıyorum, şeklindedir."
Bir iki üç çizim derken geldik bugüne... Diyeceksiniz ki "Bu 'retro' lafı da nereden çıktı?" Haklısınız sormakta. Şöyle:
Eskiden, mesela 1940'lı yıllarda karikatürde çizgiyle yazı arasında bir bütünlük yoktur. Bu durumu, Semih Balcıoğlu, "Önce Çizdim, Sonra Yazdım" adlı anı kitabında şöyle anlatır: "O döneme bakarsak, yayın yönetmenleri tarafından tertip edilen karikatürlerin salt güldürü niteliği taşıdığını resimaltı yazıları kaldırıldığında anlamın da ortadan kalktığını görürüz."
Ne demek bu? Yani o zamanlar önce çizim yapılırmış: İki adam konuşmakta... İki kadın sokakta rast gelmiş... İki çocuk parkta oynamakta... Bu ve benzeri sahneler... Ama hiçbirinin içeriği yok.
Karikatürcü bu sahneleri çizip dergiye, gazeteye getirirmiş. Ya da sahneyi yayın yönetmeni ısmarlarmış.
Ondan sonra da kafa patlatma aşamasına geçilirmiş: "Şimd...
Yazmalı, yazmalı, bu karikatürün altına ne yazmalı?" Sonunda birisi bir fikir bulur, bir kısa hikaye, bir iki cümle oluştururmuş.

***


Ama hep böyle gitmedi. Zamanla çizgi önem kazandı. Yazıyı, konuşma balonlarını kaldırdığınızda da karikatürün, çizgilerin bir anlamı, bir mesajı oluyordu.
Ama buna geçiş de kolay olmadı. Balonu, sözü olmayan karikatürler... Hani altlarında 'Yazısız' ibaresi bulunanlar... Önceleri garipsendi. Derken, yavaş yavaş onlara da alışıldı. Ve nihayet çizgi başlı başına güldürü kaynağı oldu.

***


Lafı uzattım... Yazının başlığına da 'retro' (ki 'retrospektif'in kısaltılmışıdır, 'eskiden günümüze olaya bir göz atma' anlamına gelir) kelimesini yerleştirmem işte buradan geliyor.
Aydan Çelik dedi ki "Elimde bir çizim var. Hayvanlar köylünün gazetesine bakıyor. Ne dersin, bayram ertesi yayınlayalım mı?"
Tuhaf bir durumdu. Yarım asır öncesine dönmüştük sanki. Görüntü hazır... Espri aranıyor!
Sonra ben çizimi gördüm. Beğendim. Gerçekten de 'eski' bir tadı vardı. Bu tarz karikatürleri sararmış dergilerde filan çok görmüştüm. (Ama tabii Aydan'ın 'çağdaş' çizgileri de kendini belli ediyordu. Zaten işte bu yüzden 'retro' dedim.)

***


Köylünün okuduğu gazeteye göz atan inek ve koyunlar acaba ne diyor? Aydan Çelik'in buna nasıl bir espri 'uydurduğunu' bu yazıyı ekrana geçerken bilmiyordum.
Sonuç, benim için de bir sürpriz olacak.
Bakalım görüntüyü nasıl 'anlamlandıracak'?
Mühim not: Siz bu yazıyı okuduğunuzda ben uzaklarda olacağım. 'Kısa bir tatil' de deniyor. Sonra döneceğim ve inşallah bu sayfada yine bir araya geleceğiz. Kavuşacağız!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Uzun uçak yolculuğundaki ölümcül tehlike   / 13-02-2004
 Küba'nın fahişeleri   / 12-02-2004
 Kübalılar'ı örnek alın   / 11-02-2004
 'Retro' bir karikatür   / 05-02-2004
 Ziya Osman Saba   / 04-02-2004
 İtiraf etmeyen ölsün   / 03-02-2004
 'Bir ses var içimde: Pat!'   / 02-02-2004
 Kurban ve popülizm   / 01-02-2004
 Göster ehliyetini!   / 31-01-2004
 Pembe hapı iç kız olsun mavi hapı iç erkek olsun!   / 30-01-2004
SAVAŞ AY
Kartal Vakfı konserinin anımsattıkları!..
Rahmetli Kemal...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Ve Süreyya... Ve Yücel...
Süreyya Ayhan-Yücel Kop...
REFİK DURBAŞ
Türkiye'nin perspektifi...
Türk dış politikasında,...
MEHMET TEZKAN
Kıbrıs'ta çözüme bir adım kaldı..
Ortada ne kazanılan...
EMRE AKÖZ
CNBC-e bunu niye yaptı?
Kendİme göre tüm hesapları...
MEHMET ALTAN
Para, sopa, türban...
Yeryüzündeki "insan hakları...
Onun da Monica skandalı patladı!
Demokrat aday Kerry'le ilgili şok iddia: Yasak ilişki yaşadığı kadını...
İşte yılın karesi
2003 Yılı Dünya Basın Fotoğrafı yarışmasını, geçen yıla...
Kod adı 100. yıl
Kod adı 100. yıl
Beşiktaş'taki Bilgili-Güreli modelini Refik Arkan ile G.Saray'a...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.