|
|
|
|
|
|
| |
Zirveyi biz istedik biz kaytarıyoruz..
Senaryo şu; Denktaş ile Papadopulos BM Genel Sekreteri Annan ile bugün bir araya gelecek.. Annan soracak.. 'Önkoşulları kabul ediyor musunuz? 21 Nisan'da referanduma hazır mısınız?' Denktaş itiraz mektubu verecek.. Kırmızı çizgilerini sıralayacak.. Papadopulos da benzer bir tutum izleyecek.. Annan 'Barış girişimleri bir kez daha sonuçsuz kalmıştır' diyerek iki lideri de ülkesine geri gönderecek.. İki lider de amacına ulaşacak.. Papadopulos ülkesine zafer kazanmış bir lider edasıyla dönecek.. Çünkü onlar zaten çözüm istemiyor.. En büyük hedefleri,Türkler'le bir arada yaşamak değil, Türkler'i kendi dünyasına hapsetmekti.. Peki Denktaş ne yapacak? Bol bol Annan'ı suçlayacak.. 'Boğazımızı sıkmak istediler, izin vermedik' diyecek.. 'Planı müzakere bile ettirmediler.. Amaçları Kıbrıs'ı çalmaktı' diyecek.. Bir yığın boş ve anlamsız sözlerle 'Türk'e Türk propagandası' yapılacak.. Bir grup Denktaş'ı kahraman ilan edecek.. Peki ya sonra? Ortalığı kasıp kavuran toz bulutu yatıştıktan sonra ne olacak? Olacağı şu.. Rahmi Koç'un deyimiyle 'KKTC kendin pişir kendin ye devleti' olmaya devam edecek.. Denktaş, sadece KKTC ve Türkiye'de cumhurbaşkanı gibi dolaşmaya devam edecek.. Askeri törenlerle karşılanacak.. Kendisini ve ülkesini yine hiç bir devlet tanımayacak.. Devlet olarak adı bile geçmeyecek.. Ama KKTC kendini devlet gibi görmeye devam edecek.. Denktaş kendini cumhurbaşkanı sanacak.. Bu kandırmaca sürüp gidecek.. Peki hiçbir umut yok mu? Bugün yapılacak olan New York Zirvesi'nden uzlaşma çıkmaz mı? İnanın hiçbir umut yok.. Denktaş'ın zirve öncesi verdiği demeçlere bakarsak 'Laf olsun torba dolsun' diye ABD'ye gitti.. Yalnız, bu görüşmenin küçük bir farkı var.. Denktaş daha önceki zirvelerde hep Rum tarafını suçladı.. Onları 'uzlaşmaz taraf' ilan etti.. Şimdi hedefinde Genel Sekreter var.. Zirve sonrası Annan'ı suçlayacak.. 'Müzakere bile ettirmedi' diyecek.. Yani bugün New York'ta hiçbir şey olmayacak.. Kafanız karıştı değil mi? Benim de.. Bakın Kıbrıs sorunu rafa kaldırılmıştı.. Bugün müzakere bile ettirmediler diye şikayet eden Denktaş, Annan planını bir yıl önce görüşülmez ilan etmişti.. Herkes yoluna gidiyordu.. Rumlar AB'ye.. Türkler yalnızlığa.. Güney, AB'ye açılıyordu.. Kuzey, cezaevine dönüyordu.. Gidiş buydu.. Erdoğan bu gidişi durdurmak için harekete geçti.. Davos'ta Annan ile buluştu.. Önkoşulları kabul ettiğimizi, Rumlar'ın atacağı her adımdan bir fazlasını atmaya hazır olduğumuzu söyledi.. Annan 'O zaman gelin' dedi.. Yani zirveyi biz istedik, Annan değil.. Şimdi de karşı çıkan, boğazımızı sıkmak istiyorlar diyen biziz.. Anlaşılır gibi değil.. Bu ülkeyi yönetenler farkında mı bilmiyorum.. Giderek saygınlığımızı yitiriyoruz.. Giderek sözüne güvenilmeyen ülkeler sınıfına giriyoruz.. Dün tezkerede hata yaptık.. ABD'yi resmen kandırdık.. Bugün Kıbrıs'ta aynı hatayı yapıyoruz.. Birleşmiş Milletler'i kandırmaya kalkıyoruz.. Faturası ağır olacak..
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|