|
|
|
|
|
|
Onların aşkı çok güçlü
SEDA ve Hakan Kabakçı çifti, tedavisi bulunmayan kas erimesi hastası. Henüz hayatlarının baharındayken bu hastalığa yakalanan çift, ailelerinin tüm karşı çıkışlarına rağmen evlenmiş. Çünkü aşkları, yakında tekerlekli sandalyeye mahkûm olacak çifti hayata bağlayan tek şey.
SEDA ve Hakan Kabakçı mutlulukları yüzlerinden okunan çiftlerden. Ancak onları diğer mutlu çiftlerden ayıran bir özellikleri var. İkisi de kas hastası. Hemen hemen aynı yaşlarda bu hastalığın pençesine düşen çiftin kaderleri, bir piknik gezisinde kesişti. İlk görüşte birbirlerine aşık olan Seda ve Hakan, ailelerinin karşı fikirlerine rağmen 2002 yılında evlendi. Tedavilerini şu anda kendi imkanları ile sürdüren çift, hastalıklarının doğal sonucu olarak yakında tekerlekli sandalyeye mahkum olacak.
YÜRÜYEMEYECEKSİN' ABLASI da kas hastası ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Seda, lise son sınıfta, yürümekte güçlük çektiğini fark etmiş. Doktorların "Kas hastasısın, sen de ablan gibi yürüyemeyeceksin!" dedikleri Seda, adeta yıkılmış. Uludağ Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu'nu ailesinin desteği ile bitirmeyi başaran Seda, gittikçe ilerleyen hastalığı nedeni ile okuldan sonra başladığı işinden ayrılmak zorunda kalmış.
FUTBOLCU OLACAKTI... VE Hakan... O da rahatsızlandığını lise yıllarında Konya'da futbol oynarken fark etmiş. İlk muayeneden sonra duyduğu acı haberle şok olmuş ve sonrasında işleri bozulan ailesi ile Bursa'ya yerleşmiş. "Doktorlar bana kas hastası olduğumu söylediklerinde kapının önüne oturup çocuklar gibi ağladım. Futbol oynamayı çok seviyordum. İyi bir futbolcu olabilirdim ama olmadı" diyen Hakan, eşi Seda gibi Bursa Kas Hastalıkları Derneği'ne gidip kendisiyle aynı kaderi paylaşanlarla zaman geçirmeye başlamış. İki yıl önce Bursa İl Jandarma Alay Komutanlığı tarafından düzenlenen bir piknikte ilk kez Seda'yı gören Hakan,oracıkta aşık olmuş. Ama kendisini bekleyen kaderi bildiği için bir türlü Seda'ya açılamamış. Ancak arkadaşlıklarını ilerleten çift, en sonunda birbirlerine duydukları aşkı itiraf etmişler. Ve Hakan Seda'ya ertesi gün evlenme teklifinde bulunmuş.
EVLİLİĞİ İSTEMEDİLER EVLENMEYE karar veren Seda ve Hakan, hissettiklerini ilk önce dernektekilerle paylaştıklarında kararlarına herkes olumsuz bakmış, kimse onların evlenebileceğine inanmamış. Seda evlilik kararlarını ailesine anlattığında ise çok büyük bir tepki ile karşılaşmış. Ama ne hastalık ne de maddi imkansızlık genç çifti yıldırmamış. Evlenmeyi kafalarına koyan Seda ve Hakan, önlerine çıkan tüm engelleri ve hastalıklarını hiçe sayıp nikah dairesinin kapısını çalmışlar.
BİZ BİRBİRİMİZE AŞIĞIZ' ARTIK bir yastığa baş koyan Seda ve Hakan ayakta durmakta güçlük çekiyor. Belki de kısa bir süre sonra tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkum olacak iki genç, birbirlerine sımsıkı sarılıyor. Evlerinin işini birlikte yapıp, günlerini birbirlerini gözlerinin içine bakarak sevgi sözcükleri ile geçiriyorlar. Hakan da Seda da, "Biz birbirimize aşığız. Bu yüzden hiçbir şey bize zor gelmiyor. Fizik tedavi ile hastalığımızı geciktirmek için yoğun çaba harcıyoruz. Bizi bu hastalık yenemeyecek" derken çalışamamanın verdiği maddi sıkıntıları da birbirlerine olan sevgileri ile yenmeye çalışıyorlar. Hastalıklarını geciktirmek için gerekli ilaçları alamadıkları halde yüzlerinden gülümseme, gözlerinden ışık eksik olmayan Seda ve Hakan kas hastalığı ile ilgili olarak tıpta yaşanan gelişmeleri de yakından takip ediyorlar. En büyük dilekleri ise bu 'imkansız aşklarını' süsleyecek bir çocuk sahibi olmak. Çocuk isteklerini sık sık dile getiren çift, eğer kontrollü bir doğum gerçekleşirse çocuklarının sağlıklı olacağını düşünüyorlar.
Umut TÜTÜNCÜ
|
|
|
|
|
|
|
|
|