|
|
|
|
|
|
Dubai artık pahalı
Dubai'deki alışveriş festivaline gidenler hayal kırıklığı yaşadı. İşte 5 bin Türk'e alışveriş hüsranı yaşatan çöldeki dev vaha Dubai.
Kurban Bayramı'nda Dubai'ye gidip, oradaki alışveriş festivalinde hayal kırıklığı yaşayan 5 bin Türk'ün arasında ben de vardım. Buradan giderken gerek tur şirketlerinin bana söyledikleri, gerekse de okuduğum yazılardan dolayı birçok insan gibi ben de elektroniğinden kıyafetine, hediyelik eşyasından kumaşına kadar elim kolum dolu döneceğimi sanmıştım. Fakat birçok vatandaşımız gibi yanılmışım. Gece 02.00 uçağı ile Dubai'ye doğru 72 kişilik bir grupla hareket ettik. Uçaktaki konuşmalar, satın alınacak eşyaları Türkiye'ye getirirken sorun yaşayıp yaşamayacağımız ya da dev ekran bir plazma televizyonu gümrükten içeri nasıl sokabileceğimiz cinsindendi. Üç buçuk saatin ardından Dubai'ye vardık.
ALTIN ŞEHİR'DE UCUZLUK YOK Arap Yarımadası'nda çöller üzerinde insanlar tarafından yaratılmış şehrin, gerçekten de ilk bakışta oldukça modern bir görüntüsü var. Bu şehirde daha bundan 30-40 yıl öncesine kadar yol, su ve elektriğin olmadığı, ulaşımın develerle, eşeklerle sağlandığına inanmak oldukça zor. Bir zamanlar develerin dolaştığı yerlerde, şimdi dev gökdelenler yükseliyor. Dev gökdelenler, büyük alışveriş merkezleri, yılda 22 milyon kişinin iniş yaptığı havaalanı ve turistlere her türlü olanağın sunulduğu lüks oteller "Altın Şehir" olarak da tanınan Dubai'yi çoktan dünyanın en önemli tatil merkezlerinden birine dönüştürmüş. Otelimize yerleştikten sonra, kendimizi alışveriş merkezlerine atmaya karar verdik. Benden size bir tavsiye; tur şirketinin şehir turuna katılmak konusunda ısrar etmeyin. Çünkü çok daha ucuz paralara bütün şehri taksi ile gezebilme imkanınız var. İlk olarak "City Center" adlı alışveriş merkezine gittik. Burada elektronik eşyadan kıyafete kadar birçok çeşidi bulmanız mümkün. Ama ucuzluk beklemeyin... Fiyatlar, Türkiye ile en fazla yüzde 10 oranında değişiyor. "İlk gün böyle olsun, nasılsa Dubai başlı başına bir alışveriş merkezi" deyip, hiç canımızı sıkmadık. Otele dönmek için kapının önüne çıktığımızda bizi upuzun bir kuyruk karşıladı; taksi kuyruğu... Ertesi gün, haliyle yine alışverişle başladı. Bu sefer de Al Nasr, yani elektronik eşyanın (güya) ucuza satıldığı caddeye gittik. Aman dikkat! Çünkü burada öğle tatili iki saat sürüyor ve eğer bu tatile denk gelirseniz, sokakları arşınlamaktan başka pek bir seçeneğiniz yok.
ÇÖLDE SAFARİ ÇOK GÜZEL Sonuçta saat 15.30'da sokak trafiğe açıldı ve elektronik eşyada da umduğumuz indirimleri bulamadan otelimizin yolunu tuttuk. Hemen ümidimizi yitirmeyelim, daha iki-üç günümüz var sonunda ucuza bir şeyler buluruz diyerek, ertesi gün safariye katıldık. Bu turu, Dubai'ye giden herkese tavsiye ederim. 12 kadar beyaz Jeep'le peş peşe çölün ortasında son sürat safari yapmak gerçekten de inanılmaz bir duygu. 4 tekerlekli motosiklet ile yapılan yarışlar da işin cabası. Safarinin sonunda akşam yemeği için çölün ortasına kurulan çadırda açık büfe eşliğinde, Arap dansözü seyrettik. Size bir tüyo daha: Vardığınız gibi mutlaka ilk baştaki çadıra girin ve elinize dövme yaptırın. Sonra kuyruk oluyor. Ertesi gün artık çok heves ettiğimiz elektronik eşyaları almak için kendimizi tekrar sokaklara attık. Al Fahidi caddesinde sıkı pazarlıkla dilediğiniz elektronik eşyayı satın alabilirsiniz. Yalnız cep telefonları hiç de ucuz değil, bunu unutmayın. Video kameralar, dijital fotoğraf makinelerini alırken de mutlaka sıkı pazarlık yapın. Ama burada da gördük ki, bir tek Play Station ve video kameralar, Türkiye'den biraz daha ucuz. Eğer kıyafet almak istiyorum diyorsanız Dubai'yi hiç tavsiye etmiyorum. Burada dünyaca ünlü markaların outlet mağazaları olduğu söylenmişti. Fakat ben Dubai'de outlet diye bir şeyi göremedim. Birkaç ünlü mağaza gördüysem de, fiyatlar Türkiye'deki ile aynı. Dubai'de alışverişten ziyade, şehri gezmek isteyenler için her şey çok güzel. Çöl iken vaha haline gelen şehir, tertemiz ve yemyeşil. Her yerde çiçekler yetiştirmişler. Sokakta dolaşırken kendinizi Amerika'da gibi hissediyorsunuz. Yarı tropik, yarı kuru bir iklime sahip olan Dubai sahillerinde yıl boyunca denize girilebiliyor. Ocak ayında şehir biraz serin olsa da, yine de güneşten faydalanabiliyorsunuz. Sonuç olarak pek fazla bir şey alamadan ve umduğumuzu bulamadan Dubai turumuzu tamamladık. Beşinci günün sonunda herkes umduğunu bulamamanın üzüntüsüyle evlerine dönerken, uçakta konuşulanlar bu sefer baştakinin tam tersine dönmüştü. Hani her şey ucuzdu, bir tane bile cep telefonu alamadım, ben bunları Doğubank'tan da alabilirdim...
Öykü YAZICIOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|