|
|
|
|
LACROIX, eski Fransız film karelerini andırıyor
2004 haute couture defilelerinde benden önceki Christian Lacroix defilesini salondan izleyemedim. Onun tasarımları bana eski Fransız film karelerini çağrıştırır. Bugüne adapte ettiği o dönem çizgilerinde her zaman bir romantizm hissetmek mümkün..
Uzun bir bayram tatilini daha geride bıraktık. Umarım bu fırsatı iyi değerlendirip dinlenme olanağı da bulmuşsunuzdur. Gerçi ben böyle tatillerin başına sonuna gün ekleyip, iş günlerinin azalmasından yana olan gruptan değilim. Zira böyle uzun tatillerin iş konsantrasyonunu bozduğunu düşünüyorum. Bildiğiniz gibi ülkemizde bayramlar çok olunca, çok sık tatil yapıyoruz.
OGERÇEK BİR YILDIZDI Bu hafta sizlerle, defile haftasında yazmak isteyip bir türlü yazamadığım bir konuyu paylaşmak istiyorum. Geçen haftalarda kaybettiğimiz ünlü fotoğraf sanatçısı Helmut Newton'dan ve moda dünyasındaki öneminden söz edeceğim. Helmut Newton, özellikle fotoğraf sanatına ilgisi olan herkesin çok yakından tanıdığı bir isim. 83 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybeden Newton, 40 yıl boyunca modayı, fotoğraf sanatıyla buluşturan ve iki alanda da farklılığı ile etki gösteren bir yıldızdı. Günümüz moda tasarımcılarından Tom Ford, onun stilinden, kadını yorumlamasından etkilendiğini her zaman dile getirdi. Yıllarca beraber çalıştığı Yves Saint Laurent ise bir yıldızı kaybettiğimizi belirtti. Karl Lagerfield, onun ölümünün ardından, sanatçının işine bağlılığını, "Eğer kendi kazasını görebilseydi, fotoğrafını çekerdi" yorumuyla açıkladı. Helmut Newton'a ait fotoğraf kitaplarının sayfalarını hep büyük bir zevkle inceledim, gözlemledim ve dünyayı, modayı onun objektifinden görebilmek için hep bakacağım. Geçen hafta kaldığımız yerden 2004 haute couture defilelerine devam edelim. Benim defilemden 1 saat önce gerçekleştirilen Christian Lacroix koleksiyonu, bu yılın önemli defilelerinden biriydi. Modaevi, gerçekten görülmeye değer bir koleksiyon hazırlamış. Ama ben defileyi, salondan izleyemedim. Hayatımın en heyecanlı dakikalarını bekliyordum o sırada. Lacroix defilesi 1 saat geç başladı, benim defilemin başlaması da doğal olarak 1 saat gecikti. Çünkü Christian Lacroix defilesinin ardından benimkini izleyecek olan davetliler ve basın mensupları vardı. Onları beklemek durumunda kaldık.
STYLİNG ÇALIŞMASI Bütün telaşım bitince defilenin görüntülerini izledim, Fransız televizyonları ve yazılı basınından pek çok detayı öğrenme fırsatım oldu. Dikkatimi en çok çeken, kıyafetlerin yanı sıra önemli bir 'styling' çalışmasının yapılmış olmasıydı. Büyük topuzlu siyah saç bantları ile geriye itilmiş, mücevherlerle işli "Alexandre de Paris" saç modelleri, Lacroix'ın renk yatağı ile birleşmişti. Koleksiyon tamamıyla günümüzün modern haute couture çizgisini gösteriyordu. 80'li yılların kesimleri ve silüetleriden etkilenmiş, renkli ve nostaljik bir koleksiyon. Lacroix'in koleksiyonları bana hep, eski Fransız film karelerini çağrıştırır. Sanki o dönemi, bugüne adapte eden tasarımcının çizgilerinde her zaman bir romantizm hissetmek mümkün. Sanırım Lacroix'in sırrı bütün bu farklılıkları ustalıkla ve yenileyerek sunabilmesinde. Bu sene tercih ettiği renkler aslında yaz aylarında ağırlıkla varlığını gösterecek tonlar. Pembe, turkuaz, fıstık yeşili gibi cesur ve feminen tonlara yer verilmiş, canlı bir koleksiyon. Haftaya görüşmek üzere. Sevgilerimle...
Dilek Hanif
|
|
|
|
|
|
|
|
|