kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Solda birliktelik bunalımı

Her seçimde olduğu gibi, 28 Mart'ta yapılacak yerel seçim için de sol yine "birlik" arayışına girmişti ki, bu kez erken sona erdi. Solda birlikteliğin olmayacağının ilk haberi önceki gün yapılan CHP Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrasında Genel Başkan Deniz Baykal'dan geldi.

Toplantı sonrasında gece geç saatte Baykal ile telefonla sohbeti yaparken, SHP lideri Murat Karayalçın'ın "Birliktelik" çağrısına kapılarını kapattıklarını açıkça dile getirdi.

CHP lideri, buna gerekçe olarak da Karayalçın'ın "solda birlik" arayışı içine DEHAP'ı da katma çabasını gösterdi.

Baykal, etnik ve dini siyasete karşı olduklarını da kayda geçirdi.

Seçime sol birliktelik ile girmeme gerekçesini SHP liderinin DEHAP ile işbirliği yapmasına dayandırdı ve şöyle dedi:
"Şimdi sorarım size, Güneydoğu'da adayları kim belirleyecek. DEHAP adayı o zaman SHP adayı mı olacak? Böyle şey olur mu? Tanımadığınız, ne olduğunu bilmediğiniz birilerini nasıl listenize alıp da aday yapacaksınız? Etnik siyaset olmaz, bizi oraya sürükleyemezsiniz."

Nitekim, benzer konuşmasını partisinin dünkü TBMM Grubunda da tekrar etti ve Birliktelik partisi olmayacaklarını" açıkça dile getirdi.

Baykal, SHP lideri Karayalçın'ı DEHAP ile işbirliği yaptığı için "Türkiye'nin 80 yıllık uluslaşma sürecine zarar vermekle" de suçladı.

CHP'nin kiralık bir parti olmayacağını kayda geçirdi.

Solda birliği reddederken, geçmişte başka partilere oy vermiş kişileri de CHP adaylarına oy vermeye çağırdı.

Solda birliğin olmayacağı zaten bu ay başından beri belliydi.

Beşli birlik
Her ne kadar Karayalçın bu konuda umudunu düne kadar kaybetmemiş olsa da DSP'nin "Biz yolumuza tek başımıza devam edeceğiz" deyip adaylarını belli etmesiyle bu olgunun suya düşeceği de o günden görülüyordu.

Baykal'ın CHP grubundaki konuşması sonrasında SHP lideri Karayalçın ile konuştuk. Baykal'ın konuşmasından haberdar olmuştu.

"Sağlık olsun" diye söze başladı, "Bu bir tercihtir, ne diyelim" dedi. Bu aşamada şu soruyu yöneltti:
"Lideri DEHAP'ı bahane olarak öne sürüyor, o zaman CHP yöneticileri neden seçimlere yönelik olarak DEHAP yönetimi ile görüşmelerde bulunuyor?"

Karayalçın, CHP ve DSP olmadan diğer sol partilerle yollarına devam edeceklerini de bildirdi.

Aktardığına göre, yarın DEHAP, ÖDP, EMEP ve SDP genel başkanları ile bir araya gelip "Birlikteliği" oluşturduklarını açıklayacaklar.

Karayalçın, YTP lideri İsmail Cem ile de farklı bir birliktelik içinde olacaklarını söyledi.

Buna göre, "Birliktelik Partileri" ile YTP, aynı seçim bölgesinde birbirlerine rakip olmayacaklar.

Örneğin; bir bölgede Birlikteliğin adayını destekleme kararı alınırsa, YTP aday çıkarmakla birlikte kendi adayına destek olmayacak. Birlikteliğin adayı için uğraş verecek.

Karayalçın, birlikteliğin tutacağına inanıyor. TBMM'deki iki partili yapının, halk tarafından yerel yönetimlere de yansıtılmayacağına, üçüncü bir alternatife yönelineceğine inanıyor.

Tabandaki çatışma...
Karayalçın, iyimser tavrını sürdürse de geçmişteki örneklerine bakıldığında, parti teşkilatının kendi kimliklerinden sıyrılıp başka bir partinin adayını desteklemesi yönteminin çok tutmadığı gerçeği de ortada duruyor.

Çatıda ne kadar iyi niyetli bir yaklaşım olsa da tabandaki çatışma engellenemiyor. Dolayısıyla, Türk siyasetinin genetik yapısından bir türlü atamadığı aynı partide bile görülen birbirinin ayağına basma olayı, bu tür birlikteliklerde çok daha fazla oranda görülüyor.

Böyle bir durumda da kim ne kadar uğraş verirse versin, sonuçta istenen voltran, güç birliği bir türlü sağlanamıyor.

Bu seçimde de benzer bir durumla karşılaşılması kaçınılmaz görünüyor. Buna bir de CHP ve DSP'nin rakip olarak kendi adayını çıkarması eklendiğinde, geçen seçimde Ankara'da yaşanan tablo ile karşılaşılması da kaçınılmaz görünüyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 New York'a mektuplu yolculuk   / 06-02-2004
 Oturduğunuz bina sağlam mı?   / 04-02-2004
 Gül: Zikzak düzeltme   / 03-02-2004
 Çankaya'nın bayram uyarıları   / 01-02-2004
 Sadece çember daraltma   / 30-01-2004
 Solda birliktelik bunalımı   / 28-01-2004
 Ortak noktalarda memnuniyet   / 27-01-2004
 ABD'ye arabuluculuk çağrısı   / 25-01-2004
 Mumcu: AB bizden alacak   / 23-01-2004
 Babacan: Duruma hakimiz   / 21-01-2004
YAVUZ DONAT
Kriz böyle yönetilir.
Geçen ay Antalya'da meteoroloji...
 atv 14.00
"Baştacı"
 Show TV 14.15
"Türk Sineması"
 Kanal D 13.50
"Kokpit"
 Kanal D 15.10
"İş Dünyası"
 TRT 1 13.35
"Magazin Politik"
 TGRT 14.00
"Seçime Doğru"
Yaşamları kömür karasına bulandı
Isınabilmek için okullarından bir torba kömür çalan iki çocuk için...
Kayıp müdürün cesedi gölde çıktı
Tatil için geldiği İstanbul'da esrarengiz bir biçimde ortadan...
Uludağ'ın eski tadı yok!
Uludağ'ın eski tadı yok!
Bir zamanlar kış aylarının gözde tatil mekânı olan Uludağ, fahiş otel...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.